Pedagojik Formasyon kararının iptal edilmesi için MEB ve YÖK’e yazı yazdık.
YÜKSEKÖĞRETİM KURULU BAŞKANLIĞINA
ANKARA
İLGİ: T.C. Yükseköğretim Kurulu Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği Pedagojik Formasyona Yönelik Bilgilendirme yazısı.
“Öğretmen yetiştiren fakülteler dışında formasyon eğitimi alınabilen alanlarda örgün eğitim ve öğretim süresi içinde pedagojik formasyon eğitiminin verilmesi hususuna ilişkin Milli Eğitim Bakanlığının Öğretmen Yetiştirme Çalışma Grubu üyesi olan yetkilileri ile yapılan toplantıda görüşülen hususlar ve varılan mutabakat sonucunda;
1-Millî Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulunun 20/02/2014 tarihli ve 9 sayılı Öğretmenlik Alanları, Atama ve Ders Okutma Esaslarının ekinde yer alan öğretmen yetiştiren fakülteler dışında formasyon eğitimi alınabilen alanlardaki fakültelerde bu alanlar için örgün eğitim ve öğretim süresi içinde pedagojik formasyon eğitiminin verilmesine,
3-Bünyesinde eğitim/eğitim bilimleri fakültesi veya eğitim bilimleri bölümü bulunmayan üniversitelerde, pedagojik formasyon eğitimi derslerini aynı ilde bulunan diğer üniversitelerden alabilmelerine veya diğer üniversitelerden öğretim elemanı görevlendirebilmelerine; öğrencilerin formasyon eğitimi derslerini Yükseköğretim Kurumlarında Uzaktan Öğretime İlişkin Usul ve Esaslarına göre alabilmelerine,
11-Mezun öğrenciler için Pedagojik Formasyon Eğitimi Sertifika Programı uygulamasının devam etmesine karar verilmiştir.” denilmektedir.
YÖK ve MEB tarafından yapılan ve bazı maddeleri belirtilen mutabakat, öncelikle eğitim sisteminin tamamen gözden çıkarılmasına yol açmış; bir kez daha disiplini, plan ve programı olmayan belirsiz bir sürecin kapılarını aralamıştır. Bir ülkenin geleceğini belirleyen eğitim politikaları ve uygulamalarıdır. Politikalar ve uygulamalar bilimden, akademiden beslendiği oranda başarı olasılığını artırır. Bu mutabakatla eğitimin temeli ve ülkenin geleceğini şekillendiren öğretmen yetiştirme planı yok edilmiştir. Kamu ve Özel tüm üniversitelerin bütün bölümlerinde Öğretmenlik Pedagojik Formasyon eğitimi verilmesi kabul edilecek bir uygulama değildir. Bu mutabakat, eğitimin en önemli unsurlarının başında yer alan öğretmenin nitelikli ve topluma önderlik edebilecek mesleki ve genel bilgi ile yetiştirilmesinden vazgeçilmesine yol açacaktır.
Önceki alınan kararlarda görüldüğü gibi üniversitelerden objektif kriterlere göre veriler alınıp analiz edilmeden gerçekleşen uygulamaların ne denli yanlışlık taşıdığı çoğu kez görülmüştür. Odağında bilim olan bu kurumların bilim dışı kararlar alıp uygulaması kabul edilebilecek bir durum değildir.
Türkiye’deki 90’nın üzerinde bulunan Eğitim Fakültesinden mezun olmuş ve ataması yapılamayan 800.000 öğretmen gerçeği varken, her yıl 50.000’den fazla öğretmen adayı mezun olurken tüm fakültelerde pedagojik formasyon eğitimi verilmesi kararı, bu alandaki sorunun katbekat artmasına neden olacaktır. Dahası, eğitim fakültelerindeki ikinci öğretimler istihdam fazlalığı nedeniyle kapatılmışken tüm üniversiteleri adetâ bir öğretmen okuluna dönüştürmek başlı başına bir çelişki değil midir? Sürekli değiştirilen bu kararlar eğitim geleneklerimize ciddi zararlar vermektedir. Öğretmenlik sadece öğreticilik olmayıp bu mesleğin duyuşsal özellikleri de göz önünde bulundurulmalıdır. Duyuşsal özellikler yalnızca derslerle verilemez. Öğretmen yetiştiren birimler öğretmen olmanın ruhunu ancak eğitim fakültelerinin hizmet koşulları altında aktarabilirler. Asıl amacı öğretmenlik olmayan fakültelerden yetişen gençlerimizi bu tür kararlarla beklenti içine sokmak, onlara yaşatılacak en büyük hayal kırıklıklarından birisi olacaktır. Bu mutabakattan ivedilikle vazgeçilmesi gerekir. Nasıl ki öğrencilerin umutları sömürülüp fakültelerin formasyon ücreti ile haksız kazanç elde edilmesi kabul edilemezken bu mutabakat üzerinden gençlerimizin hayalleri de çalınamaz.
Eğitim-İş olarak Türkiye gerçeği ile uyuşmadığı açık olan bu mutabakatın kurumunuz tarafından bir an önce iptal edilmesini ve tüm fakültelerde Pedagojik Formasyon eğitimi verilmesi uygulamasından vazgeçilmemesi halinde nedenlerinin sendikamıza Bilgi Edinme Yasasına göre bildirilmesini talep ediyoruz.
Kadem ÖZBAY
Genel Başkan
MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞINA
ANKARA
İLGİ: T.C. Yükseköğretim Kurulu Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği Pedagojik Formasyona Yönelik Bilgilendirme yazısı.
“Öğretmen yetiştiren fakülteler dışında formasyon eğitimi alınabilen alanlarda örgün eğitim ve öğretim süresi içinde pedagojik formasyon eğitiminin verilmesi hususuna ilişkin Bakanlığınız Öğretmen Yetiştirme Çalışma Grubu üyesi olan yetkilileri ile yapılan toplantıda görüşülen hususlar ve varılan mutabakat sonucunda;
1-Millî Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulunun 20/02/2014 tarihli ve 9 sayılı Öğretmenlik Alanları, Atama ve Ders Okutma Esaslarının ekinde yer alan öğretmen yetiştiren fakülteler dışında formasyon eğitimi alınabilen alanlardaki fakültelerde bu alanlar için örgün eğitim ve öğretim süresi içinde pedagojik formasyon eğitiminin verilmesine,
3-Bünyesinde eğitim/eğitim bilimleri fakültesi veya eğitim bilimleri bölümü bulunmayan üniversitelerde, pedagojik formasyon eğitimi derslerini aynı ilde bulunan diğer üniversitelerden alabilmelerine veya diğer üniversitelerden öğretim elemanı görevlendirebilmelerine; öğrencilerin formasyon eğitimi derslerini Yükseköğretim Kurumlarında Uzaktan Öğretime İlişkin Usul ve Esaslarına göre alabilmelerine,
11-Mezun öğrenciler için Pedagojik Formasyon Eğitimi Sertifika Programı uygulamasının devam etmesine karar verilmiştir.” denilmektedir.
YÖK ve MEB tarafından yapılan ve bazı maddeleri belirtilen mutabakat, öncelikle eğitim sisteminin tamamen gözden çıkarılmasına yol açmış; bir kez daha disiplini, plan ve programı olmayan belirsiz bir sürecin kapılarını aralamıştır. Bir ülkenin geleceğini belirleyen eğitim politikaları ve uygulamalarıdır. Politikalar ve uygulamalar bilimden, akademiden beslendiği oranda başarı olasılığını artırır. Bu mutabakatla eğitimin temeli ve ülkenin geleceğini şekillendiren öğretmen yetiştirme planı yok edilmiştir. Kamu ve Özel tüm üniversitelerin bütün bölümlerinde Öğretmenlik Pedagojik Formasyon eğitimi verilmesi kabul edilecek bir uygulama değildir. Bu mutabakat, eğitimin en önemli unsurlarının başında yer alan öğretmenin nitelikli ve topluma önderlik edebilecek mesleki ve genel bilgi ile yetiştirilmesinden vazgeçilmesine yol açacaktır.
Önceki alınan kararlarda görüldüğü gibi üniversitelerden objektif kriterlere göre veriler alınıp analiz edilmeden gerçekleşen uygulamaların ne denli yanlışlık taşıdığı çoğu kez görülmüştür. Odağında bilim olan bu kurumların bilim dışı kararlar alıp uygulaması kabul edilebilecek bir durum değildir.
Türkiye’deki 90’nın üzerinde bulunan Eğitim Fakültesinden mezun olmuş ve ataması yapılamayan 800.000 öğretmen gerçeği varken, her yıl 50.000’den fazla öğretmen adayı mezun olurken tüm fakültelerde pedagojik formasyon eğitimi verilmesi kararı, bu alandaki sorunun katbekat artmasına neden olacaktır. Dahası, eğitim fakültelerindeki ikinci öğretimler istihdam fazlalığı nedeniyle kapatılmışken tüm üniversiteleri adetâ bir öğretmen okuluna dönüştürmek başlı başına bir çelişki değil midir? Sürekli değiştirilen bu kararlar eğitim geleneklerimize ciddi zararlar vermektedir. Öğretmenlik sadece öğreticilik olmayıp bu mesleğin duyuşsal özellikleri de göz önünde bulundurulmalıdır. Duyuşsal özellikler yalnızca derslerle verilemez. Öğretmen yetiştiren birimler öğretmen olmanın ruhunu ancak eğitim fakültelerinin hizmet koşulları altında aktarabilirler. Asıl amacı öğretmenlik olmayan fakültelerden yetişen gençlerimizi bu tür kararlarla beklenti içine sokmak, onlara yaşatılacak en büyük hayal kırıklıklarından birisi olacaktır. Bu mutabakattan ivedilikle vazgeçilmesi gerekir. Nasıl ki öğrencilerin umutları sömürülüp fakültelerin formasyon ücreti ile haksız kazanç elde edilmesi kabul edilemezken bu mutabakat üzerinden gençlerimizin hayalleri de çalınamaz.
Eğitim-İş olarak Türkiye gerçeği ile uyuşmadığı açık olan bu mutabakatın Bakanlığınız tarafından bir an önce iptal edilmesini ve ücretli öğretmen uygulamasına son verilerek en az 200.000 öğretmen atamasının yapılmasını talep ediyoruz. Tüm fakültelerin Pedagojik Formasyon eğitimi vermesi uygulamasından vazgeçilmemesi halinde nedenlerinin sendikamıza Bilgi Edinme Yasasına göre bildirilmesini talep ediyoruz.
Kadem ÖZBAY
Genel Başkan