Atatürk ve silah arkadaşlarının kurduğu bu Cumhuriyet'te, gücünü bu Cumhuriyet'in imkanlarından alan hükümete sırtını yaslayan gerici odaklar, Cumhuriyet düşmanlığı konusundaki yarışlarını hızlandırmışlardır.
Epeydir bu kara kervanın ön sıralarında yer alan, havuz medyasının yazılı basındaki karargahı olan Sabah Gazetesi, bu kez Cumhuriyet düşmanlığı ile yalancılığı birleştirmiştir.
Hükümet yanlısı Sabah gazetesi 19 Mayıs’la ilgili yaptığı "haber"de, Atatürk’ün yanına, Kurtuluş Savaşı’nı ‘fitne ve fesat’ olarak gören ve Atatürk ile mücadele arkadaşları hakkında idam kararı çıkaran Padişah Vahdettin ile Damat Ferit’i koymuştur.
Hiç utanmadan, "Adım adım zafere" başlığı altında Atatürk ve silah arkadaşları ile Vahdettin ve Damat Ferit'in fotoğraflarının birleştirildiği bir görsel kullanılmıştır.
Adına haber denemeyecek olan safsata metinde, vatanı satan, İngiliz gemisine binerek kaçan Vahdettin, adeta milli mücadelenin bir unsuruymuş gibi anlatılmıştır.
Eğitim-İş olarak altını çiziyoruz ki biz, tarihsel belgelerle, gerçeklerle tezat olan bu çarpık anlatının maksadını biliyoruz! Bu saçmalıkların bir hatadan değil, niyetten kaynaklandığını anlıyoruz. Bir süredir alenen Cumhuriyet düşmanlığı yapamayan hükümet yanlısı kişi ve kurumların, gerçekleri çarpıtmak suretiyle Cumhuriyet tarihine saldırdığını görüyoruz, tüm ulusumuz görüyor!
"Neo-Osmanlıcılık" hayalini pompalayarak Cumhuriyet'in kazanımlarını geriletmek isteyenlerin, Osmanlı ve padişah güzellemeleri yapmak için nasıl uğraştığını görüyoruz! Bu padişah seviciliğinin altında “tek adam rejimi" hayalinin barındığını anlıyoruz! Ve onlara diyoruz ki:
- Atatürk ve silah arkadaşları sayesinde, bu toprakların insanları tebaa değil millet olmuştur. Tebaa olmayı hararetle arzulayanlar, diktatörlükle yönetilen herhangi bir ülkeye gidebilir. Çünkü arzu ettiklerinin aksine ve Atatürk sayesinde, bu millet zincilerini kırmış, Cumhuriyetine kavuşmuş bir millettir.
- Büyük adamlar büyük olguları, büyük olgular da tarihi belirler. Bu değiştirilemez, geri alınamaz. Bu toprakların tarihini, "Türkler esareti kabul etmeyen bir millettir" diyerek tüm ulusu ayağa kaldıran Atatürk yazmıştır, vatan toprağının fersah fersah paylaşılmasına müsaade eden Vahdettin değil.
- Onlar aynı gemide değildi, ne mutlu ki tabiatları buna aykırıydı. Mustafa Kemal Atatürk'ün gemisi, bir kurtuluş destanı yazmak için Samsun'a seyreden gemiydi. Vahdettin gemisi ise işgalci İngiltere'nin topraklarına... Her fırsatta "Hepimiz aynı gemideyiz" diyenler de bilsin ki "biz" de aynı gemide değiliz!
Bizim gemimiz Bandırma Vapuru’dur, bizim ufukta gördüğümüz nokta esaretten yoksun parlak bir geleceğin kıyısıdır. Kalbi Vahdettin'den yana olanların gemisi ise bellidir.
Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk'ün eğitim neferleri olarak, Cumhuriyet'e, tarihine, değerlerine yapılacak örtülü ya da örtüsüz hiçbir saldırıya karşı sessiz kalmayacağımızı vurguluyoruz.
MERKEZ YÖNETİM KURULU