Güncel Sendika Haberleri

23 Ocak, 2010

 

Demokrasinin, laik Türkiye Cumhuriyeti'nin yılmaz savunucusu; araştıran ve sorgulayan  gazeteci yazar UĞUR MUMCU’ya özlemimiz aramızdan ayrılışının 17. yılında büyüyerek artmaktadır.

Ülkemizin ve Türk basınının kaybettiği en büyük değerlerden biri olan Mumcu, mafya ve siyaset ilişkisine, teröre, yolsuzluğa, kökten dinci akımlara karşı, somut belgelere dayalı çalışmaları ve yayınladığı eserleriyle önder bir gazeteci olmuştur.

Cumhuriyetin ve cumhuriyet kazanımlarının tehdit altında olduğu günümüzde, Türkiye üzerinde oynanan oyunları kalemiyle açığa çıkarmaktan çekinmeyen Mumcu’nun, ülkemizin sürüklenmekte olduğu yöne dair tespitlerinin doğruluğu bugün daha iyi görülmektedir. Demokrasi ve laik Cumhuriyet’in yılmaz savunucusu; araştırmacı gazeteci Uğur Mumcu dürüstlüğü, ilkeleri, devrimci ve Atatürkçü kimliği ile aydınlanmanın öncülerindendir.

Ne yazık ki aradan geçen 17 yıla rağmen Uğur Mumcu suikastının sorumluları ortaya çıkarılamamış, ölümünün ardından başlatılan soruşturma, kamuoyu ve insanlık vicdanını tatmin edecek, doyuracak bir şekilde sonuçlanmamıştır. Oysa ki aydınlarımıza yönelik cinayetlerin ortaya çıkarılması yalnızca hukuki değil toplumsal bir sorumluluktur.

Terörizm; bağımsız, özgür, çağdaş, demokratik, laik Türkiye Cumhuriyeti’ni savunmak, ve yüceltmek için mücadele eden aydınları, Uğur Mumcuları, Abdi İpekçileri, Muammer Aksoyları, Bahriye Üçokları, Ahmet Taner Kışlalıları ve daha nicelerini hedef almaktadır. Ne acıdır ki üzerinden uzun süre geçmesine karşın pek çok cinayet aydınlatılamadığı gibi, onları katleden bazı katiller, beş yıldızlı otellerde basın toplantılarıyla boy göstermektedir. Gelinen nokta bu açıdan da düşündürücüdür.

Bu duygularla; özgürlük ve demokrasi ayıbı haline gelen tüm faili meçhul cinayetlerin aydınlatılmasını diliyor, aydın kimliği, demokratik duruşu ve ilkeli yaşamıyla önümüzdeki kuşaklara örnek olmayı sürdüren Uğur Mumcu’yu saygı ve özlemle anıyoruz.

 MERKEZ YÖNETİM KURULU