Güncel Sendika Haberleri

12 Eylül, 2023

12 EYLÜL FAŞİZMİ DEVAM EDİYOR

Bugün Türkiye'nin siyasi ve toplumsal tarihine vurulan en ağır darbelerden birinin, 12 Eylül faşist darbesinin yıl dönümü. 43 yıl önce bugün, devrimciler ve ilerici kamuoyu sayesinde toplumda yükselen özgürlük, demokrasi ve eşitlik mücadelesi ABD'nin organize ettiği bir darbeyle karşılık buldu.
Darbe sonrası; resmî rakamlara göre 650.000 kişi gözaltına alındı, 230.000 kişi askerî mahkemelerce yargılandı, cezaevlerinde ise işkence sonucu 171 kişi olmak üzere yaklaşık 300 kişi hayatını kaybetti, 50 kişi idam edildi, 1.683.000 kişi ise fişlendi. Gerçek rakamlar ise bunun çok çok üzerinde, yaşanan acı ise tarifsizdi.
Atatürk’ün büyük bir özveriyle Cumhuriyet değerleri üzerine kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi, Türk Dil Kurumu ve Tarih Kurumu gibi çok sayıda kurumun kapatıldığı bu süreç, Atatürkçü düşüncenin en fazla zarar gördüğü, çok sayıda Atatürkçü aydın ve düşünürün zindanlara atılarak yıpratıldığı dönem olarak tarihe geçmiştir.
Demokrasinin askıya alındığı, hak ve hukukun yerini darbecilerin keyfiyetine bırakıldığı Türkiye Cumhuriyeti, uzun yıllar darbenin yaralarını sarmakla uğraştı.
12 Eylül 1980 ve sonrasında yaşanan acılar, aradan geçen zamana rağmen hala sürmektedir. Darbenin izlerinin silinmesi konusunda sarf edilen sözler yerine getirilmediği gibi 12 Eylül zihniyetinden beslenen AKP iktidarı, tek adam rejimini inşa etmiştir.
ABD'nin açıkça "bizim çocuklar yaptı" diyecek kadar azmettiricisi olduğu faşist darbe aracılığıyla laik cumhuriyetimize giydirilmek istenen Türk-İslam sentezi AKP eliyle 21 yıldır tekrar vatanımız üzerinde denenmektedir. 
Her faşist darbe gibi 12 Eylül de toplumun solda duran, ilerici olan kesimi ve işçi sınıfını ezmek için dizayn edilmiştir. 
15 Temmuz darbe süreci fırsata çevrilerek OHAL uygulaması başlatılmış ve bu kapsamda çok sayıda Kanun Hükmünde Kararname (KHK) çıkarılmıştır. 100 binin üzerinde kamu çalışanı işten çıkarılmıştır.
Temel hak ve özgürlükler rafa kaldırılmış, yandaş medya dışında kalan basın yayın organları ya kapatılmış ya da iyice baskı altına alınmış, onlarca basın emekçisi, aydın tutuklanmıştır. Düşünce ve ifade özgürlüğünün kullanımı terör propagandası kapsamına alınarak binlerce dava açılmıştır. Sosyal medya paylaşımları dahi bahane edilmiştir. Üniversiteler 12 Eylül’de bile karşılaşılmayan bir saldırıya uğramış, binlerce akademisyenin görevine son verilmiştir.

12 Eylül`ün hedeflediği “tek tip insan” oluşturma girişimleri, bizzat AKP iktidarı eliyle, özellikle eğitim politikaları üzerinden adım adım hayata geçirilmektedir.
Bugün AKP iktidarının özlemini çektiği ve hedef olarak ortaya koyduğu biat eden “kindar ve dindar” gençlik projesi, 12 Eylül darbesinin bir sonucudur. Bu proje 4+4+4 Kesintili Zorunlu Eğitim Yasası ve müfredat değişikliği ile de hayata geçirilmiştir.
12 Eylül Darbesi’nin Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersini Anayasada zorunlu hale getirilmesiyle AKP gibi partilere ortam hazırlanmıştır. 12 Eylül’ün getirdiği siyasi ortamdan beslenen AKP’nin, 4+4+4 yasasıyla eğitimi gericileştirmek için attığı adımların en önemlilerinden biri de birçok din temelli seçmeli dersin, ders çizelgelerine yerleştirilmesi olmuştur. Bu derslerle birlikte birçok okul, imam hatip okullarına dönüştürülerek, tekrar mektep-medrese ikilemi yaratılmıştır.  Böylece Öğretim Birliği Yasası rafa kaldırılarak, Cumhuriyet devrimleriyle hesaplaşmaya hız verilmiştir.
12 Eylül`ün üzerinden 43 yıl geçmiş olmasına rağmen ülkemiz hala darbe yasalarıyla yönetilmekte, Anayasa’dan çalışma yasalarına kadar birçok alanda 12 Eylül’ün antidemokratik hükümleri bugün de varlığını ve etkisini sürdürmektedir. Temel hak ve özgürlüklerden düşünce ve örgütlenme özgürlüğüne, siyasi partiler yasasından, seçim yasalarına kadar 12 Eylül zihniyeti egemenliğini her alanda sürdürmektedir.
Demokrasi ve hukuk dışı arayışların hiçbir dönem çözüm olamayacağı inancındayız. Türkiye’nin demokratikleşmesi için, 12 Eylül faşist yönetiminin oluşmasına neden olan zihniyetle ve o zihniyetin yarattığı düzenden bugün beslenenlerle mücadelemizi sürdüreceğiz.
Eğitim-İş olarak 12 Eylül faşist darbesini lanetliyor, bir daha 12 Eylül'lerin yaşanamayacağı kadar demokrasisi yerleşmiş bir ülke umuduna kararlılıkla sarılıyoruz.

MERKEZ YÖNETİM KURULU