Güncel Sendika Haberleri

11 Eylül, 2014

12 EYLÜL FAŞİZMİNDEN BESLENENLER BUGÜN İŞBAŞINDADIR

12 Eylül 1980’de ülkemizde gerçekleştirilen faşist darbenin ardından 34 yıl geçti. Devletin idari organlarının, darbecilerin gölgesinde yapılandırıldığı, yaklaşık dokuz yıl süren bu dönemde; partiler feshedilmiş, birçok siyasi parti lideri gözaltına alınmış ve yargılanmıştır. Atatürk’ün büyük bir özveriyle Cumhuriyet değerleri üzerine kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi, Türk Dil Kurumu ve Tarih Kurumu gibi çok sayıda kurumun kapatıldığı bu süreç, Atatürkçü düşüncenin en fazla zarar gördüğü, çok sayıda Atatürkçü aydın ve düşünürün zindanlara atılarak yıpratıldığı dönem olarak tarihe geçmiştir.

Yine bu dönemde 200 bin üyesi bulunan TÖB-DER’in kapatılması, tüm malvarlığına devlet tarafından el konulması, 64 yöneticisi ve binlerce üyesinin tutuklanmasıyla eğitim emekçileri hareketi de karanlık bir döneme girmiştir. Sendikalar yıllarca baskı altında tutulmuş, üye ve yöneticileri sürgün edilmiş, görevlerinden olmuşlardır. Bu zihniyet bugün de sürmekte, gerek eğitim emekçileri, gerekse bir bütün olarak kamu emekçileri sık sık baskı ve sürgünlerle sindirilmeye çalışılmaktadır.

12 Eylül’ün oluşturduğu korku düzeninin izleri günümüzde mevcut siyasi iktidar döneminde sürdürülmektedir. 12 Eylül`ün hedeflediği “tek tip insan” oluşturma girişimleri, bizzat AKP iktidarı eliyle, özellikle eğitim politikaları üzerinden adım adım hayata geçirilmektedir.

Bugün AKP iktidarının özlemini çektiği ve hedef olarak ortaya koyduğu biat eden “kindar ve dindar” gençlik projesi, 12 Eylül darbesinin bir sonucudur ve 4+4+4 Kesintili Zorunlu Eğitim Yasası ile de hayata geçirilmiş bulunmaktadır.

12 Eylül Darbesi’nin Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersini Anayasada zorunlu hale getirilmesiyle AKP gibi partilere ortam hazırlanmıştır. 12 Eylül’ün getirdiği siyasi ortamdan beslenen AKP’nin, 4+4+4 yasasıyla eğitimi gericileştirmek için attığı adımların en önemlilerinden biri de birçok din temelli seçmeli dersin, ders çizelgelerine yerleştirilmesi olmuştur. Bu derslerle birlikte birçok okul, imam hatip okullarına dönüştürülerek, tekrar mektep-medrese ikilemi yaratılmıştır.  Böylece Öğretim Birliği Yasası rafa kaldırılarak, Cumhuriyet devrimleriyle hesaplaşmaya hız verilmiştir.

12 Eylül`ün üzerinden 34 yıl geçmiş olmasına rağmen ülkemiz hala darbe yasalarıyla yönetilmekte, Anayasa’dan çalışma yasalarına kadar birçok alanda 12 Eylül’ün antidemokratik hükümleri bugün de varlığını ve etkisini sürdürmektedir. Temel hak ve özgürlüklerden düşünce ve örgütlenme özgürlüğüne, siyasi partiler yasasından, seçim yasalarına kadar 12 Eylül zihniyeti egemenliğini her alanda sürdürmektedir.

Diktatörlük sevdası içinde olanlar, 12 Eylül darbesi ile Türkiye’yi emperyalizmin “ileri karakolu” haline getirmek isteyenleri bile gölgede bırakarak, ülkeyi emperyalizmin taşeronu haline getirmiş, komşularıyla savaşa sürüklemekten çekinmemiştir.

12 Eylül faşist yönetiminin oluşmasına neden olanları ve onların yarattığı düzenden bugün beslenenleri kınıyoruz. Topluma karşı suç işlemiş, işkencelerde ve idam sehpalarında insanların ölmesine neden olmuş darbeciler ve destekçileri hesap vermedikçe, ileri faşizmi örmeye çalışan siyasi iktidar, sandıkta hesap vermedikçe, Türkiye`de demokratikleşmeden bahsetmemiz mümkün değildir.

                MERKEZ YÖNETİM KURULU