Güncel Sendika Haberleri

29 Haziran, 2022

20 BİN DEĞİL İHTİYAÇ KADAR ÖĞRETMEN ATANMALIDIR

20 bin yeni öğretmen atamasına ilişkin müjde sosu verilen bu açıklama, nereden tutsak elimizde kalmaktadır. Çünkü lütfeder tondan yapılan bu açıklamanın arkasında müjde değil, acı gerçekler yatmaktadır. Nedir onlar:

-20 bin yeni öğretmen ataması, MEB’in de faaliyet raporlarında gizleyemediği öğretmen açığını kapatamayacaktır. Ve hatta emeklilik, vefat, istifa, vs gibi nedenlerle sistemin dışına çıkacak öğretmen sayısını dahi tolere edemeyecektir. 3.600 ek gösterge ile beraber emekliliği tercih edecek öğretmen sayısının artacağına yönelik araştırmalarımız doğru çıkarsa bu yıl 50 bin civarında öğretmen eksiği oluşacaktır ama görünen o ki buna dair kafa yormayan iktidar bunun yarısı bile etmeyen bir atama sayısıyla böbürlenmektedir.

-Bu atamalar, eğitim sisteminin öğretmen ihtiyacına cevap değildir. Hem sağlık hem de eğitimin niteliği açısından sınıfların seyreltilmesi artık tüm dünya ülkelerinin kabul ettiği bir gerçekken, bu kadarcık bir öğretmen atamasıyla yetinmek, kalabalık ve sıkış tepiş sınıfların devam etmesi, öğretmenin bir derste öğrenci başına harcayabileceği vaktin gelişmiş ülkelere kıyasla yerlerde sürünmesi demektir.

-Bu atamalar, mesleğe kavuşmayı dört gözle bekleyen öğretmenlerimizin de ihtiyacına cevap değildir. Mezun olacaklar da hesap edildiğinde sayısı 1 milyona yaklaşan atanmayan öğretmen ordusu bu kadar orantısız biçimde büyürken 20 bin atama yapmak, aklımızla alay etmektir.

-Bu atamalarda her şeyden önce doğru bir zamanlama ve empati yoktur. Eylül’ün ilk haftasında ataması yapılacak öğretmenlerin 12 Eylül’de başlayacak eğitim öğretim dönemine apar topar yetişmesi beklenmektedir. Yani düşüncesizce hazırlanmış bu sıkışık takvim nedeniyle yeni öğretmenlerimiz 1 hafta içinde muhtemelen şehir değiştirmek, ev bulmak, ev taşımak gibi birbirinden meşakkatli işleri tamamlamak zorundadır. Üstelik bu atamaların 10 bine yakınının İstanbul’da görevlendirileceği bildirilmiştir. Dolayısıyla yeni öğretmen maaşı olan 7 bin küsur TL ile İstanbul’da ev bulmanın imkansıza yakın hale geldiği gerçeği de hesaba katılmamıştır.

-Bu açıklamayı eğitimden sorumlu Milli Eğitim Bakanı’nın değil Cumhurbaşkanı’nın yapması, MEB’in ne kadar sembolikleştirildiğinin, etkisizleştirildiğinin güncel bir kanıtı olmuştur.

Eğitim-İş olarak altını çiziyoruz: Eğitim sisteminin ihtiyacı kadar, öğretmen başına düşen öğrenci sayısını azaltıp eğitimdeki niteliği artıracak kadar, öğretmenliği hak ettiği halde inşaatlarda, taksi duraklarında hayata tutunmaya çalışan yüzbinlerce meslektaşımızı hakkına kavuşturacak kadar öğretmen ataması YAPILMAK ZORUNDADIR. İtibardan değil, eğitimden tasarruf olmaz çünkü çağdaş bir ülke için en büyük itibar gelişmiş bir eğitim sistemidir. 

                        MERKEZ YÖNETİM KURULU