Güncel Sendika Haberleri

24 Temmuz, 2018

24 TEMMUZ, BİR BAYRAM DEĞİL ÖZGÜR BİR BASIN İÇİN MÜCADELE GÜNÜDÜR!

Basından sansürün kaldırılmasının yıldönümü olduğu için Basın Bayramı olarak kutlanan 24 Temmuz, Türkiye’de birçok özel gün gibi, kutlama yapmak bir yana dursun, karanlık tabloya bakmaya bir vesiledir.

 

1908’de II. Meşrutiyet’in ilanıyla birlikte ağır baskı altında sindirilmiş ülkede özgürlük havası esmeye başlamış, gazeteciler ve matbaacılar sansür memurlarını binalarına sokmayarak fiilen sansürün kaldırılmasını sağlamışlardır.

Bu önemli direnişin miladı olan 24 Temmuz Basın Bayramı, ne yazık ki sansürün, otosansürün ve medya üzerindeki baskıların arttığı ülkemizde artık anlamsızlaşmıştır.

Demokrasilerin 5.gücü diye tariflenen medyanın hali, ne yazık ki Türkiye’de şudur:

 

* Fiili olarak sansür, otosansür hâlâ yürürlüktedir.

 

* Sansürsüz yayın yapan gazeteler, televizyon kanalları, internet siteleri, haber ajansları ise büyük bir tehdit altındadır.

 

* OHAL bahanesiyle onlarca TV kanalı, gazete, internet sitesi ve haber ajansı kapatılmıştır.

 

* İktidarın hoşuna gitmeyen her bir haber, soruşturma konusu olmakta, gazeteciler yargı sopasıyla susturulmaya çalışılmaktadır.

 

* 140’ı aşkın gazeteci, hapistedir ve bu korkunç oran, tutuklu gazeteciler konusunda Türkiye’yi utanç listesinde tüm dünyada birinci yapmıştır.

 

Tüm bu koşullarda 24 Temmuz, bir kutlama yapılacak gün değil, özgür basın için attığımız çığlığı yükseltme günüdür.

 

Eğitim-İş olarak basında sansürün ilk kez kaldırılışının 110. yıldönümü vesilesiyle, büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün şu sözlerini hatırlatmayı görev bilmekteyiz:

“Basın hürriyetinden doğan mahsurların yegane izale (yok etme) vasıtası yine basın hürriyetidir!”

               

                                                       MERKEZ YÖNETİM KURULU