Son günlerde terör örgütü PKK’nın hainliklerine hız verdiğini görüyoruz.Maalesef 5 gün önce tatil için memleketi Gümüşhane’ye dönerken aracı durdurularak kaçırılan 23 yaşındaki genç öğretmen Necmettin Yılmaz'ın durumuna ilişkin hala bir bilgi verilmemektedir.
Terör örgütü PKK'nın, kendi internet sitelerinden, henüz hayatının baharındaki Necmettin öğretmeni katlettiğini ilan etmesinin ardından; Tunceli Valiliği lütfetmiş ve bir açıklama yaparak Yılmaz'ın öldürüldüğüne dair bulgu olmadığını duyurmuştur.
Henüz sokak ortasında PKK’nın hain kurşunlarına hedef olarak can veren Aybüke öğretmenin acısının sıcağı dururken; Necmettin öğretmenin durumuna ilişkin bu belirsizlik, tüm Türkiye’yi kahretmektedir.
DEVLETİN İŞİ KINAMAK DEĞİLDİR!
Vahim olay ve bu beş günlük suskunluk, tekrar göstermektedir ki; artık şehir merkezlerinin, karayollarının, devlet lojmanlarının dahi güvenliği sağlanamamaktadır.
Terörle mücadele konusunda geçmişteki teslimiyetçi tavrı yüzünden ulusumuzu ateşe atan AKP, bu skandalların her birinde önce suskun kalmış, daha sonra kınamakla yetinmiştir.
Artık yeter! Kınamak, terörle mücadele konusunda her türlü imkanı elinde barındıran bir devletin yöneticilerinin işi değildir! AKP, ‘kınama’yı biz demokratik kitle örgütlerine bırakmalı ve derhal dört elle terörle mücadele konusunda kalıcı çözümlere sarılmalıdır.
Terör örgütü PKK’nın öğretmenlerimizi hedef almasının münferit olmadığı idrak edilmeli ve bu konuda gerekenler yapılmalıdır.
ATATÜRK’ÜN ÖĞRETMENLERİ GÖREV BAŞINDA
Bilinmelidir ki, var olan tüm olumsuz koşullara karşın, Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ün, Cumhuriyet'in öğretmenlerine verdiği “Cumhuriyet sizden fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür kuşaklar ister" görevini yerine getirmek için ülkenin her karış toprağında görev yapan öğretmenlerimizi bu alçak saldırılar yıldırmayacaktır. Ülkenin bağımsızlığının ve bütünlüğünün korunması için cehalete karşı verilecek savaşta onurlu ve fedakar öğretmenlerimiz her zaman var olacaktır.
Ülkenin her tarafında, eğitimin ışığı ve aydınlığını taşıyan öğretmenlerimizin korunması konusunda yetersiz kalan siyasi iktidarı bir kez daha uyarıyoruz; görev yeri olarak her neresi gösterilirse “vatan toprağıdır” diyerek bir an bile düşünmeyen öğretmenlerimizin, güvenliği sağlanmalı; bu konuda şimdiye kadar gösterilen güvenlik zafiyetlerinin sorumluları yargılanmalıdır.
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi “Yeni nesiller, öğretmenlere emanet” ise öğretmenlerin canı da, onları korumakla mükellef olan devlete emanettir.
Bu kıymetli emanetin ağırlığını taşımayanlar, karşılarında her zaman bizleri bulacaktır.
Yetkilere sesleniyoruz: Hain PKK tarafından kaçırılan bir öğretmenden 5 gündür haber alamama utancını bize yaşattınız; fazlasını yaşatmayın! Sabır taşı çatladı: Öğretmenimizi istiyoruz!
NOT:TUNCELİ VALİLİĞİ'NİN SON DAKİKA DUYURUSUNDAN SONRA,BASIN METNİMİZ BU HALİYLE GÜNCELLENMİŞTİR.
MERKEZ YÖNETİM KURULU