Güncel Sendika Haberleri

14 Mart, 2009

85.YILDÖNÜMÜNDE TEVHİD-İ TEDRİSAT KANUNU...

 

3 Mart 1924 tarihli Tevhid-i Tedrisat Kanunu (Öğretim Birliği Yasası) eğitimin ulusallaşmasını, çağdaşlaşmasını, laik ve demokratik bir yapıya kavuşmasını sağlayan en önemli devrim yasalarından biridir. Devrim yasalarının çıkarılışının 85. yılında bunu çok daha iyi anlıyoruz. 

Tevhid-i Tedrisat Kanunu’nun çıkarılmasıyla,  farklı kurumlar tarafından beslenen ve yönetilen, çağının gereklerini taşımayan eğitim kurumlarının varlığına son verilmiş, her türlü yönetim ve denetim Mili Eğitim Bakanlığı’na verilerek  öğretim birliği sağlanmıştır.
Tevhid-i Tedrisat Kanunu çağdaş, laik Türkiye’nin kültür ve eğitim hayatında en önemli kazanımı sağlayan bir süreçtir.
Bu süreçte çocuklarımızın  ve gençlerimizin çağdaş kurumlarda, karma eğitimle ideallerini genişletip aralarında ulus bilinci oluşturularak laik, demokratik, akılcı, bilimsel değerler taşıyacak bir yapının  oluşturulması sağlanmıştır.
Böylece ulus devletin de temelleri atılmış ve yasa, önemi gereği anayasa tarafından da koruma altına alınmıştır.
Ancak 1950’li yıllardan sonra, ülkeyi yöneten iktidarlar çağdışı bir anlayışla Öğretim Birliği Yasası’nı delerek başlangıcındaki hedef ve ruhundan uzaklaştırma girişimlerinde bulunmuşlar, bunda da oldukça başarılı olmuşlardır.
Günümüzde özelleştirme ve dinselleştirme hareketleri artarak devam etmekte bunun sonucunda program geliştirme, öğretmenleri ve geleceğimizin güvencesi çocuklarımızı yetiştirmede olması gerekenden saparak teslimiyetçi, akılcı olmayan, bilimsel düşünce ve çağdaş yaşamdan uzak, ulusal duyguyu bünyesinde barındırmayan, rejimle kavgalı, Atatürk düşmanı bir kuşak yetiştirilmeye çalışılmaktadır.
AKP iktidarıyla birlikte, eğitimde “özelleştirme” ve “dinselleştirme” hareketleri artarak devam etmektedir. Böylece eğitimimizde tarikat ve cemiyetler daha etkin hale gelmektedir. Bunun sonucunda Türk Eğitim Sistemi, geleceğimizin güvencesi çocuklarımızı yetiştirmede oldukça yetersiz, teslimiyetçi, akıldışı, bilimsellikten ve çağdaşlıktan uzak, ulusal nitelikten yoksun, rejimle kavgalı, Atatürk düşmanı bir kuşak yetiştirme projesine dönüştürülmüştür. 
Bugün ülkemizde, inançlı yoksul halkımızın çocuklarını şeriatçı bir anlayışta yetiştiren binlerce vakıf, öğrenci yurdu, özel dershane, pansiyon, ev, radyo- televizyon, yerel gazete, dergi ve yayınevi bulunmaktadır. Kısaca denetim dışı faaliyet gösteren birçok kurum cumhuriyet düşmanı, gerici  kuşaklar yetiştirmektedir.
Emperyalist güçler, Türkiye Cumhuriyeti’nin eğitim öğretim birliğini bozup ulus devlet modelini yıkmaya çalışmakta, böylece Ortadoğu, Kafkasya, Balkanlar’da yaşanan etnik, mezhep çatışmalarının bir benzerinin ülkemizde de yaşanması için zemin hazırlamaktadırlar. Böylece üniter devlet yapımız yok edilmek istenmektedir.
EĞİTİM-İŞ SENDİKASI olarak ulusal eğitimin temel ilkelerine bağlı nitelikli insan yetiştirmeyi çok önemsiyoruz. Araştıran, sorgulayan ve öğrendiklerini yaşamında uygulayan insanı yetiştiren, çağdaş ve evrensel ölçütlere uygun, laik bir eğitim, “çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkma” hedefine ulaşmanın tek yoludur. Ruhunu, vicdanını ve aklını başkasına emanet edenlerle, birilerine tabii olup biat edenlerle büyük hedeflere asla varılamaz. Ancak aklı ve vicdanı özgür olanlar, büyük işleri başarabilirler. Bunu, Cumhuriyetimizin “Eğitim Birliği Yasası”nın sağladığı ulusal eğitim anlayışıyla yetişmiş olan gençlerimiz başaracaklardır.
Biz bu gerçekler dahilinde dinlenmemek üzere çıktığımız bu yolda, Atatürk ilke ve devrimlerine, Cumhuriyetin kazanımlarına, ülke bütünlüğüne, laik, demokratik, ulusalcı, eşitlikçi ve parasız eğitime sahip çıkmaya devam edeceğiz, bu kararlılıktan asla vazgeçmeyeceğiz.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

                                                                                            

 

EĞİTİM-İŞ

MERKEZ YÖNETİM KURULU