Güncel Sendika Haberleri

04 Eylül, 2008

AKP’NİN OKULLARDA KADROLAŞMA İNADI YİNE YARGIYA ÇARPTI

 

Kamuoyunun yakından izlediği üzere, Milli Eğitim Bakanlığı’nın hazırladığı 13.04.2007 yürürlük tarihli  “Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Atama Yönetmeliği” ile, okullarda bugüne kadar bir benzeri görülmemiş bir kadrolaşmahamlesi yapılmıştır. Yönetmelik, binlerce okulu  yandaşlara yönettirebilmenin anahtarı olarak görülmekteydi.

Eğitim-İş Sendikası olarak yönetmeliği yargıya taşımış ve birçok hükmünün yürütmesinin durdurulmasını sağlamıştık.

Danıştay Kararı Sonrası MEB Yönetimi, Şark Kurnazlığına Soyunup Binlerce Okulu “Vekaleten” Yandaşlarına Yönettirdi.

2007 yönetmeliğinin yürütmesi durdurulunca, hukuka saygılı ve sorumlu idare olmanın gereği olarak yargı kararına uygun yeni yönetmelik hazırlaması beklenen Bakanlık yönetimi, 3-5 saatte  hazırlanabilecek yönetmeliği aylarca hazırlamadı ve şark kurnazlığına soyunarak -yönetmelik yokluğu bahanesiyle- binlerce okulu, keyfi olarak tespit ettiği kişilere “vekaleten”yönettirmeye başladı.

Bunun üzerine Bakanlığı ve Bakanlığın suç teşkil eden emirlerini uygulayan 81 il valisini yazılı olarak ve basın yoluyla uyardık ve bu tutumun hukuki hesabını mutlaka soracağımızı ifade ettik. Uyarılarımıza kulak asmayan muhataplar aleyhinde kapsamlı bir hukuki ve cezai prosedür başlattık. Hukuki sürecin belirli bir aşamaya ulaşması ile Bakanlık bürokrasisi sorumluluktan kurtulabilmek adına, apar-topar yeni bir yönetmelik hazırlama sürecine girdi. Yakın tarihte basına yansıdığı üzere sendikamızın ısrarlı hukuki girişimleri üzerine yargı kararına aykırı tasarruf ortaya koyan 5 MEB bürokratının yargılanmasına karar verildi. Bakan ÇELİK ise,“dokunulmazlık” zırhının arkasına gizlenerek “şimdilik” sorumluluktan kurtuldu.

Sonuç olarak en son hazırlanan yönetmelik 18.04.2008 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Yalakalık Yap, Müdürlüğü Kap!” Yönetmeliği

Sorunun tavizsiz takipçisi Eğitim-İş dışındaki sendikaların görüşleri alınarak hazırlanan yeni yönetmelik, eğitim kurumu yöneticilerinin sübjektif kriterlere göre tespitini öngören, kariyer ve liyakat ilkelerini dikkate almayan bir yönetmelik olmuştur.  Yönetmeliğe göre yöneticilik; ödüllere, yüksek sicillere ve cezalaraodaklanmıştır. Örneğin 30 yıllık öğretmenlik kariyerinin puan değeri, sıradan bir etkinlik karşılığında alınan teşekkür belgesinin değeri kadardır. Ömrünü yüksek lisans ve doktoraya vakfetmenin puan değeri, takdir belgeleri ile elde edilecek puanların çok altındadır.

Danıştay MEB’e Bir Kez Daha Dur! Demiştir.

Hukuki kepazelikten ibaret kriterlerin yürütmesinin durdurulması ve iptali amacıyla sendikamızın açtığı davada Danıştay, yönetici değerlendirme formunun yürütmesini durdurmuştur. Gelinen nokta, MEB’in yönetim felsefesinin “iflas ettiğini” açıkça ortaya koymaktadır.

Bugün yaşananlar, MEB’i yöneten anlayışın siyasal fanatizmini her şeyin üzerine koyduğunu; okullarımızı, siyasi amaçlarına alet edebilmek adına kaos ortamına sürüklemekten çekinmediğini, ülkenin geleceğini ateşe attığını çarpıcı biçimde ortaya koymaktadır. Yaşatılan kaos; okullara mescit yapma, kız öğrencilerin başını türbana sokma, Atatürk büstlerini ve köşelerini yok etme kavgasının bir parçasıdır. MEB yönetiminin bu amaca yönelik sayısız girişimini Eğitim-İş olarak püskürttük.

 Milli Eğitim Bakanlığı ve ona bağlı birimler, Hüseyin ÇELİK ve arkadaşlarının elinde deyim yerindeyse “can çekişmektedir”. Eğitim-İş olarak, tüm siyasi partilere, basın kuruluşlarına, sivil toplum örgütlerine çağrı yapıyoruz. Resmin bu kısmına daha çok bakınız ve sorunun aşılmasına katkı sununuz. Çünkü eğitim sisteminde çıkarılan yangın bütün ülkeyi ve doğal olarak sizleri de sarmaya adaydır. 

MEB ‘e Çağrı

Çıkardığı “her yönetmeliği” yargı duvarına çarpan ve Eğitim-İş’i yok saymanın bedelini ödemeye doymayan MEB’e, içinde bulunduğu “utanç verici konumdan” kurtulabilmesi için çağrı yapıyoruz.

Eğitim-İş, sendika temsilcilerinin de dahil edileceği bir komisyonla sorunun çözüleceğine inanmaktadır. Sorunun çözümüne yönelik olarak elimizden gelen tüm katkıyı ve fedakarlığı sunmaya hazırız. En çok 3-5 günlük bir çalışma süreci sonrasında eğitim emekçilerimize yakışan, hakkaniyetli bir yönetmeliğin hazırlanabileceğine inanıyoruz. Yeter ki MEB iyi niyetli olarak okullarımızda yarattığı kaosa son vermek istesin.

Yüksel ADIBELLİ

EĞİTİM-İŞ GENEL BAŞKANI