Güncel Sendika Haberleri

22 Ekim, 2010

ALES'TEN SONRA KPSS KILAVUZUNU DA YARGIYA TAŞIDIK!

 

Anayasa Mahkemesi ve Danıştay’ın onlarca yıldır yerleşik hale getirdiği içtihatları ile Türkiye Cumhuriyeti yargı kurumları açısından bağlayıcı etkiye sahip Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararını yok saymaya yönelik bir başka YÖK dayatması olan 2010 - Kamu Personeli Seçme Sınavı(KPSS) Lisans Eğitim Bilimleri Testi Sınavı Kılavuzu’nun kılık-kıyafet konusundaki hukuka aykırı hükümlerinin yürütmesinin durdurulması ve iptali amacıyla dava açtık.

Kamu Personeli Seçme Sınavı, kamuda personel olmak için başvuran devlet memuru adaylarının girdiği bir sınavdır. Yani sınava giren herkes potansiyel devlet memurudur. Bu gerçeğin kaygı ve endişeleri daha da artıracağı apaçık ortadayken, YÖK’ün bu düzenlemesinin altında yatan arayışı nasıl anlamlandıracağız? 12 Eylül kalıntısı YÖK, dava konusu düzenleme ile toplumsal huzuru dinamitlemektedir.

Dün Danıştay önünde ülkenin adım adım kaosa itildiğini ifade ettiğimiz dakikalarda, toplum Yıldız Teknik Üniversitesi’nden gelen çatışma haberleriyle sarsıldı. Dayatma yaklaşımın sürmesi halinde huzursuzluğun toplumun tamamına dalga dalga yayılacağı konusunda ciddi endişeler taşıyoruz. Güneydoğu Anadolu Bölgemizde yaşayan ve devletle güven sorunu yaşayan %1-2’lik ülke nüfusunun yaşadığı huzursuzluğu dahi kontrol edemeyen siyasi iktidar, ülke nüfusunun yarısına yakınının duyarlılıklarını yok sayan dayatmaların toplumsal huzura olası etkilerini görmek zorundadır. Uzun yıllardır muhataplarını empati kurmaktan yoksun olmakla itham eden siyasi iktidar, yandaş medyanın kopardığı yaygara ortamından biraz uzaklaşarak süreci büyük bir endişe ile izleyen milyonları anlamaya çalışmalıdır.  Başbakan tüm ulusun Başbakanı, hükümet tüm ulusun hükümetidir. Siyasi iktidar, açıkça arkasında durduğu olumsuz sürecin tetiklediği tehlikeli dışavurumları, 28 Şubat süreciyle özdeşleştirerek toplumun gözünü boyama arayışına tenezzül etmemeli, sorun kontrolden çıkmadan, toplumun tüm kesimlerini içine alacak bir uzlaşma zeminini yaratmak suretiyle huzursuzluğu ortadan kaldırmalıdır.

Son olarak ifade etmek gerekir ki, Eğitim İş’in, demokratik hukuk devleti ve toplumsal barışı yok etmeye yönelik bu saldırılara vereceği karşılık sadece iptal davalarıyla sınırlı kalmayacak, hukuk devleti ve yargı kurumlarına meydan okuma cüretini gösteren YÖK Başkanı ve hukukdışı kararlara imza koyan üyeleri hakkında suç duyurusu süreci de başlatılacaktır.

Kamuoyuna saygı ile duyurulur.

Eğitim-İş Genel Merkez Yönetim Kurulu

Dava dilekçesini indirmek için tıklayınız.