Güncel Sendika Haberleri

18 Eylül, 2012

BAŞBAKAN BU KEZ OKULLARI BÖLÜYOR

 

 

Başbakan Erdoğan, 2012-2013 Eğitim-Öğretim yılının açılışını Denizli’deki Cedide Abalıoğlu Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde düzenlenen törenle yaptı. Başbakan burada yaptığı konuşmasıyla eğitimde 4+4+4 düzenlemesiyle, temsil ettiği siyasi iradenin neyi hedeflediğini bir kez daha açıkça ortaya koymuştur. Başbakan’ın açıklaması,4+4+4 kesintili zorunlu eğitim sistemi ile yapılmak istenen ve aylardır kamuoyuna anlatmaya çalıştığımız gerçeğin, kısacası malumun ilanıdır. 

Başbakan, “Terörist yetiştirmediği için mi, anarşistler yetiştirmediği için mi, vatana hizmet aşkıyla yandıkları için mi imam hatipleri kapattınız?” sözleri ile diğer okulları dışlayıcı ve bu okulları tercih edenleri ayrıştırıcı tavrını bir kez daha üslubuna yakışır bir şekilde ortaya koymuş bulunmaktadır. Bir başbakanın imam hatip okullarını överek, diğer okulların terörist, anarşist yetiştirdiğini ifade etmesi ve okullar arasında bölücülük yapması kabul edilemez. Daha önce de “İmam hatipler arka bahçemizdir” ve “İmam hatipler gözbebeğimizdir” diyen Başbakan, diğer tüm okulları, toplumun gözünde küçük düşürmeye çalışmaktadır. İleride, imam hatip öğrencileri ile diğer öğrenciler çatışırsa, bunun sorumlusu eğitimciler değil, Başbakan’ın kendisidir.

Kaldı ki imam hatip okulları dışındaki devlet okullarını yok sayma anlayışı yeni değildir ve yalnızca Başbakan’a da ait değildir. 1969 yılında dönemin Cumhurbaşkanı general Cevdet Sunay da bir konuşmasında aynen şunları söylemiştir. “Bugünkü (1968-1969) -laik- okullar birer anarşi yuvası haline geldi. Bu -laik- okullardan yetişen gençlere memleket idaresi teslim edilemez. On yıl sonra bunların hepsi işbaşına geçecekler. Onlara nasıl güvenebiliriz. Hem biz laik okullara karşı imam hatip okullarını ‘bir alternatif’ olarak düşünüyoruz. Devletin kilit mevkilerine yerleştireceğimiz kişileri bu imam hatip okullarında yetiştireceğiz” demiştir.

General Cevdet Sunay’ın 1960’larda dile getirdiği ülke yönetiminin kilit noktalarına imam hatip mezunlarını yerleştirmek düşüncesinin Başbakan’a sirayet etmesine şaşmamak lazım. Her defasında darbelere karşı mücadele ettiğini söyleyen Başbakan’ın aslında, onlardan farklı düşünmediği ortaya çıkmıştır. 12 Eylül darbesinden sonra oluşan siyasal ortamdan en fazla kendi siyasal anlayışlarının yararlandığı da ortadadır.

Yine bu talihsiz açıklaması Başbakan’ın sosyoloji ve eğitim biliminden ne kadar habersiz olduğunu da ortaya koymaktadır. Okullar terörist yetiştiren kurumlar değildir. Terörizmin, ekonomik, sosyal, siyasal ve psikolojik nedenleri vardır. Bu nedenle, ülkedeki sosyal ve ekonomik sorunların çözümünden sorumlu olan Başbakan’ın, sadece imam hatip okullarının avukatlığını yaparak, terör sorununu çözemeyeceğini bilmesi gerekir.      

Başbakan’a hatırlatırız, okullarımız ulusal, bilimsel ve laik eğitim ilkeleri çerçevesinde eğitim verilmesi gereken kurumlardır. Ülkemizin okullarının tekrar bölünüp, ayrıştırılmaya çalışılmasına, Cumhuriyetin en önemli bilimsel ve demokratik kazanımlarından olan Öğretim Birliği’ni yok etme çabalarına karşı mücadelemiz devam edecektir.

MERKEZ YÖNETİM KURULU