Birleşik Kamu-İş 1. Olağan Genel Kurulu, Türkiye tarihinde benzeri görülmemiş tehdit, baskı ve krizlerin yaşandığı bir dönemde toplanmıştır. Bu süreçte küresel sermayenin yoğun baskıları ve saldırıları sonucunda, bütün dünyanın yaşadığı küresel bir mali krizin sarmalında olan ülkemiz emperyalist güçler tarafından sömürgeleştirilmeye çalışılmaktadır. Bu bağlamda ABD-AB Emperyalizmi, bölgemizde Büyük Ortadoğu Projesi'ni (BOP) uygulamaya koymuş, ülkemizin de içinde yer aldığı 22 ülkenin hem sınırlarını, hem de rejimlerini değiştirmeyi planlamaktadır.
Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN, BOP Eş Başkanı olmakla övünmektedir. İşbirlikçi ve teslimiyetçi AKP iktidarı, ABD-AB emperyalist güçleriyle birlikte etnik ve dinsel ayrımcılığı destekleyerek adeta milletimizin parçalanmasına, ülkemizin bölünmesine hizmet etmektedir. Buna karşı çıkan, direnen aydın ve saygın insanlar da faşizan baskılarla, hukuksuzluklarla susturulmaya çalışılmaktadır.
Tarikat ve cemaatlerin söz sahibi olduğu “Ilımlı İslam Cumhuriyeti” kurma amacıyla Cumhuriyetin kuruluş felsefesi, Atatürk devrim ve ilkeleri, Cumhuriyetin kazanımları yok edilmek istenmektedir. Özelleştirme adı altında kamu kurum ve kuruluşları eşe dosta peşkeş çekilmekte, haraç mezat satılmaktadır. AKP iktidarı, bu uygulamaları tarikatlarla, bölücülerle ve ikinci cumhuriyetçilerle kol kola gerçekleştirmektedir. Bu dönemde yolsuzluklar ayyuka çıkmış, sözde hayır kurumu adı altında kurulmuş olan Deniz Feneri gibi kuruluşlar yolsuzluk aracı olarak kullanılmıştır.
Küresel sömürü ve özelleştirme uygulamaları sendikasızlaştırma ve taşeronlaştırmayı da beraberinde getirmiştir. Ülkemizdeki sendika ve konfederasyonlar, işlevsiz hale gelerek çalışanların ekonomik ve özlük haklarını savunamadıkları gibi ulusal sorunlara karşı da duyarsız kalmışlardır. AB ve Soros fonlarından nemalanan, bu fonlarla finanse edilen, eğitim seminerlerinden geçen sendika ve konfederasyon yöneticileri kaçınılmaz olarak emperyalist politikalara teslim olmuşlardır. Bu durum kamu çalışanlarının sendikalara olan inanç ve güvenini ortadan kaldırmıştır. AKP iktidarınca 2008 'de on aylık süre zarfında temel gereksinim olan elektriğe %50, doğal gaza %60 zam yapılmasına karşın kamu çalışanlarına 2009 yılında %4+4,5 zam reva görülmüştür. Hükümetle toplu görüşme masasına oturan, taleplerini ortaklaştırma becerisini gösteremeyen sendika ve konfederasyonlar, toplu görüşme öncesinde kamuoyuna açıkladıkları taleplerini unutarak komik zamlara imza atmışlardır.
Birleşik Kamu-İş; sendikaları işlevsiz kılan mevcut 4688 sayılı yasanın grev ve toplu sözleşme hakkını içerecek şekilde yeniden düzenlenmesi için mücadeleyi sonuna kadar sürdürecektir. Bunu başarmak ise kamu çalışanlarının dağınık ve bölünmüş durumdan kurtulmasıyla mümkündür.
Konfederasyonumuz, ülkemizin içinde yaşadığı sürece karşı sessiz kalmayacak, sonuna kadar mücadele edecektir. Gericiliğe, ırkçılığa, bölücülüğe ve emperyalizme karşı mücadelesini kararlı bir şekilde sürdürecektir. Çalışanların emeğine ve geleceğine sahip çıkacaktır. Kamu çalışanlarını birleştirecek tek kuvvet Birleşik Kamu-İş'tir. Mevcut durumdan rahatsız olan sendikalı ve sendikasız tüm kamu çalışanlarını gücünü çalışanlardan alan, siyasi parti ve odaklardan bağımsız, demokratik katılımcılığı ilke edinen Birleşik Kamu-İş çatısı altında toplanmaya çağırıyoruz.