Bu tercihi belli siyasal parti ve grupların siyasal ihtiyaçlarından yana kullandıklarından çalışanlar nezdindeki inandırıcılıklarını tamamen kaybetmişlerdir. 2007 yılı toplu görüşmeleri sonucunda kamu çalışanlarına reva görülen % 2 + 2 ücret artışına imza atanlarla sessiz kalarak onaylayan konfederasyonlar bu güvensizliğe çarpıcı bir örnek teşkil etmişlerdir.
Yukarıda sendika ve konfederasyonlarla ilgili belirttiğimiz olumsuzluklar sadece kamu çalışanlarının çıkarlarına zarar vermekle kalmamış, toplumsal muhalefetsizliği fırsat bilen siyasal iktidarın ekmeğine yağ sürerek kendi bindikleri dalı kesmişlerdir.
Küreselleşmenin getirdiği emperyalist dayatmalar sonucu yoğunluk kazanan özelleştirme ve taşeronlaştırma anlayışı bütün dünyada sendikasızlaştırmayı da beraberinde getirmektedir. Hal böyle iken, sendika ve konfederasyonların, sendikal hareketi zayıflatan bu anlayışlara bile bile çanak tutmaları kaçınılmaz sonu da beraberinde getirmiştir.
Sendikal anlamda bu olumsuzlukları taşıyan sendikalar ve konfederasyonlar, Türkiye cumhuriyetinin kuruluş felsefesine Atatürk ilke ve devrimlerine, çağdaş, laik, demokratik,sosyal hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’nin kazanımlarına sahip çıkmada yetersiz kaldıkları gibi, ulusal sorunlara karşı da kayıtsız kalmışlardır. ABD ve AB emperyalist güçlerinin dayatmaları karşısında varlık gösterememişler, onların dümen suyunda hareket etmeyi tercih etmişlerdir. Devletin üniter yapısı, ulusun birlik ve beraberliği tehlikeye düşerken aymazlık içerisinde hareket etmişlerdir. Demokrasi ve özgürlük adına bazı sendika ve konfederasyonlar, AB ve ABD emperyalist güçleri ile işbirliği içine girmişlerdir. Bazıları işbirlikçi AKP iktidarı ile ortak hareket etmeyi tercih etmişlerdir. Bir kısmı da üniter devlet yapısını bölmeye yönelik etnik çatışmanın destekçisi haline gelmiştir. Bu tutum ve davranışlara kendilerini öylesine kaptırmışlardır ki, kamu çalışanlarının demokratik özlük, ekonomik, sosyal ve hukuksal sorunları göz ardı edilmiştir. Böylece mevcut sendikalar ve konfederasyonlar amaçları doğrultusunda çalışmaktan uzaklaşmışlar, işlevsiz hale gelmişlerdir.
Bütün bunları göz önünde bulunduran, sendikal sürece antiemperyalist, ulusalcı bir yaklaşımla kamu çalışanlarının ekonomik, demokratik, özlük, sosyal ve hukuksal haklarını gözeten yeni bir sendikal anlayışla kurulmuş olan Eğitim-İş, Birleşik Sağlık-İş, Birleşik Büro-İş, Yerel-İş ve Kültür Sanat-İş sendikalarımız, daha güçlü ve katılımcı bir örgütlenme yapısı oluşturarak, yeni sendikal anlayışı egemen ve etkin kılmak için Birleşik Kamu İşgörenleri Sendikaları Konfederasyonu (Birleşik Kamu-İş) adı altında buluşmaya karar vermişlerdir. Birlikten kuvvet doğar atasözünün ışığında güçlerimizi birleştirerek sendikal hedeflerimize doğru ilerleyeceğiz. Hem çalışanlarımızın hem de halkımızın gözü, kulağı ve sesi olacağız.
Konfederasyonumuzun öncelikle kamu çalışanlarına, halkımıza ve emek dünyasına hayırlı ve uğurlu olmasını diliyoruz.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur.
Konfederasyon Yürütme Kurulu Sözcüsü
Yüksel ADIBELLİ
Konfederasyon Yürütme Kurulu
Eğitim-İş Genel Başkanı Yüksel ADIBELLİ
Birleşik Büro-İş Genel Başkanı Tekin YILDIZ
Birleşik Sağlık-İş Genel Başkanı Fazlı ZORALOĞLU
Yerel-İş Sendikası Genel Başkanı Naci AKIN
Kültür Sanat-İş Genel Başkanı Sinan DÜZENLİ