Bugün çağdaş, adil, parasız bir eğitim için; mesleki hakları için mücadele eden öğretmenler için onurlu bir tarihin yıldönümüdür. Bugün, 15 Aralık 1969’da Türkiye Öğretmenler Sendikası (TÖS) öncülüğünde örgütlenen Büyük Öğretmen Boykotu’nun 52. yıldönümüdür.
52 yıl önce bugün, öğretmenlerin tek yumruk olarak sürdüreceği 4 günlük direnişin çıkış noktasını en iyi anlatan cümleleri, TÖS Genel Başkanı Fakir Baykurt “Bütün Öğretmenler Boykota!” adlı bildiride ifade etmiştir:
"Türkiye eğitiminin ve öğretmenlerinin içinde bulunduğu bunalım dayanılmaz bir dereceye gelmiştir. Yabancı etkiler altında, sırtı halka dönük, eşitlikten uzak, tüketici, kalitesiz bir eğitim yıllardır, çocuklarımızı, halkımızı ve öğretmenlerimizi bıktırmıştır. Bugüne kadar yapılan her uyarıyı ve düzeltici her uygulamayı, türlü çeşitli iftira ve bühtanlarla boğan iç ve dış çıkarcılar, bu bakımsız ve perişan devlet eğitimini halkın çocuklarına bırakıp, kendi öz çocukları için özel okullar açmışlar ve açtırmışlardır. Yöneticilerimiz, kendi çocuklarını çoğunlukla dış ülkelerde okutmakta, oradan diploma aldırmaktadırlar.””
Büyük Boykot'un bugün de üstüne düşünülmesi gereken çok önemli iki noktası vardır:
- Resmi rakamlara göre 1969'da görev yapan toplam 165 bin öğretmen bulunmaktadır. İktidarın tüm baskılarına, tehditlerine rağmen 109 bin öğretmen -yani öğretmenlerin yüzde 70'i- boykota katılmıştır. Öğretmenler açısından bu kitlesel eylemin oranına ne yazık ki bir daha hiç ulaşılamamıştır. Ancak Büyük Boykot, doğru bir mücadele hattında, toplumun aydınlık yüzü olan öğretmenlerin nasıl tek yumruk olabileceğini bize öğretmiştir.
- Diğer bir önemli husus ise; mücadeleyi ören örgütün özgül ağırlığının kıymetidir. O tarihte TÖS'ün üye sayısı 70-80 bin bandındadır. Bu da TÖS üyesi olmadığı halde, 40 bin öğretmenin onun çağrısıyla Büyük Boykot'a katıldığını göstermektedir. İşte bu rakamlar; emek, hakikat, vatan, gelecek söz konusu olduğunda sarı sendikaların esamisinin dahi okunmayacağını, tüm bu değerler için mücadele eden sendikaların pusula olacağının tarihsel ispatıdır.
Sonrasında, TÖS Başkanı Fakir Baykurt’un aktardığı verilere göre, eyleme katıldıkları için 50.300 öğretmen hakkında kovuşturmaya gidilmiştir. Bunların 19.250’si takipsizlikle sonuçlanmış, 2.118 öğretmen ise açığa alınmıştır. 45.520 öğretmene maaş kesimi cezası, 3.900 öğretmene kıdem indirimi cezası verilmiştir. 590 öğretmen bir başka ile sürgün edilmiştir. 6.600 öğretmen ise il içinde bir başka yere atanmıştır. 400 müdür görevden alınmıştır. 1200 öğretmene derece indirme cezası verilmiştir. 11 kişi ihraç edilmiştir. Ve öğretmenlerine sahip çıkan TÖS kapatılmış, yöneticileri hakkında açılan davalar yıllarca sürmüştür.
Ancak bu ağır fatura, öğretmenlerin direngenliğini kıramamıştır. Büyük Boykot'a omuz veren her bir eğitimci, bize göstermiştir ki öğretmen, nereye çekilirse oraya giden değil yol gösterendir. Öğretmen, kendi konforu için susan değil, her yurttaşın konfor sahibi olacağı bir ülkeyi yaratmak için mimarlık edendir. "ÖĞRETMEN BOYUN EĞMEZ, ÖĞRETMEN DERS VERİR!"
Eğitimin daha da piyasacılaştırıldığı, gericileştirildiği, adaletsizleştirildiği, öğretmenlerin mesleki haklarının daha da kırpıldığı, açlık ve işsizlikle, keyfi cezalandırma yöntemleriyle sınandığı bu günlerden birlik olarak kurtulacağımız, gerçek işte budur!
Bu gerçeğin peşine düşmek için kurulmuş ve kurulduğu günden beri bu uğurda mücadele etmiş Eğitim-İş olarak, Büyük Öğretmen Boykotu'nun üzerimize yüklediği sorumluluğu biliyoruz. O boykot ki, ona omuz verenler öğretmenlerin öğretmenleridir, her birini mücadelemizin azmiyle, saygıyla selamlıyoruz.
MERKEZ YÖNETİM KURULU