Güncel Sendika Haberleri

23 Şubat, 2009

ÇALIŞANLARIN KREDİ KARTI BORÇLARI FAİZSİZ OLARAK TAKSİTLENDİRİLMELİDİR

 

Yeni Dünya Düzeni adıyla ortaya çıkan küresel sermaye ekonomik krizi bahane ederek bütün dünyada yeni bir sömürge ağı kurma çalışmalarını yoğun bir şekilde sürdürmektedir. Dünyanın zenginliklerini yeniden paylaşma mücadelesi hız kazanmaktadır. 
     Açlığın, yokluğun, yoksulluğun ve yolsuzlukların arttığı, zenginin daha zengin, yoksulun daha yoksul olduğu toplumsal ve sınıfsal çelişkilerin arttığı bir süreci yaşamaktayız.
     Ülkemizi yönetenler ise siyasi irade kullanmaktan acizdirler. Küresel sermayenin finans kurumları (sömürü makineleri) İMF ve Dünya Bankası’nın talimatları, plan ve programları dahilinde hareket eden AKP iktidarı, her alandaki becerisizliklerine ve başarısızlıklarına bahane bulduğu gibi şimdide ekonomik krize psikolojik bir durum olma teşhisini koymuştur. Oynamasını bilmediklerinden “yerimiz dar” demektedirler.
     Yatırım yok, üretim yok, istihdam yok, işsizlik almış başını gidiyor. Var olan önemli kuruluşlarımız özelleştirme adıyla peşkeş çekilmekte, gelen yabancı sermaye hazıra konmakta, yatırım yapma riski almamaktadır. Paralarına yüksek faiz alıp vergi ödememektedir. Tamamen ekonomimiz talan edilmekte, yağmalanmaktadır. Tam bir sömürü çarkı işletilmekte, ülkemiz sömürgeleştirilmeye çalışılmaktadır. 
     500 milyar doları bulan iç ve dış  borç batağına saplanılmıştır. Ulusumuz ve ülkemiz, hatta geleceğimiz çok vahim bir tablo ile karşı karşıyadır. 
     Bugün Sayın Başbakan’ın önce “bizi etkilemez” dediği, ardından “Teğet geçer” yorumu yaptığı ekonomik krizi, eğitim emekçileri olarak iliklerimize kadar yaşadığımız bir dönemden geçiyoruz.
     Gıda, elektrik ve doğalgaz başta olmak üzere, tüm temel ihtiyaç maddelerine yönelik korkunç bir zam furyasının mağdurları olarak son derece zor koşullar altında kutsal görevlerimize devam ediyoruz. Ancak bıçak kemiğe dayanmıştır. Eğitim çalışanları zamlar altında ezilmiş bir şekilde belini doğrultamaz hale gelmiştir.
     Krizin teğet geçeceğini söyleyen Başbakan Erdoğan şimdi de krizi psikolojik nedenlere bağlamaktadır. Krizin nedeni  değil ama krizin sonuçları insanlarda psikolojik olarak bunalımlara neden olmaktadır. Ekonomik sıkıntıların yarattığı psikolojik nedenlerle intihar olayları artmaktadır. 
     Eğitim çalışanlarını yoksulluk sınırının altında yaşamaya mahkum eden, asgari ücretliye 24 YTL’lik ücret artışını reva gören hükümet, uyguladığı yanlış politikalardan vazgeçmeli, artık çalışanların yüzünü güldürmelidir. KOBİ’lere faizsiz kredi veren hükümet zaman kaybetmeden çalışan kesim için de bir yaklaşım sergilemelidir.                
     Çalışanların kredi kartı borçları yeniden yapılandırılmalı ve  faizsiz olarak taksitlendirilmelidir. Fahiş faiz uygulamalarından kaçınılmalıdır. Bütün bunları yaparken de İşsizlik Fonuna asla göz dikilmemelidir. 
Asgari yaşam koşullarının bile çok altındaki koşulları, eğitim emekçilerine reva görenler, yaptıkları yanlışı anlayıp, dengeli ve adil sosyal politikalar üretene kadar Eğitim-İş olarak mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz.

Yüksel ADIBELLİ
Eğitim-İş Genel Başkanı