Güncel Sendika Haberleri

07 Mart, 2012

CHP Genel Başkan Yardımcısı Yakup Akkaya, sendikamız Eğitim-İş’i ziyaret etti.

Sayın Akkaya ziyaretinde, 8 yıllık kesintisiz eğitimin ''28 Şubat'ın'' eseri olmadığını, 1946 yılındaki eğitim şurasında konuşulduğunu ve 70'li yıllarda pilot proje olarak uygulandığını belirtti.

Yakup Akkaya, ziyaretindeki konuşmasında, hükümetin muhalefetin sesini kesmeye çalıştığını söyledi. TBMM çalışmalarının televizyonlarda sınırlandırılması ve TBMM iç tüzüğündeki değişikliğin buna örnek olduğunu ifade eden Akkaya, mücadeleyi sürdüreceklerini bildirdi.

Eğitimde 4+4+4 formülünü eleştiren Akkaya, bunun AKP programında bile olmadığını kaydetti.

Eğitim konusunun anayasadan bile önemli olduğuna işaret eden Akkaya, konuyla ilgili demokratik kitle örgütlerin önerilerinin bile dikkate alınmadığını belirtti.

Akkaya, ''AKP, kendine göre sivil toplum kuruluşları yaratmak peşinde'' dedi.
Akkaya, ayrıca gelir testi ile vatandaşların sınıflandırıldığını, AKP'nin ''vatandaşı müşteri olarak gördüğü'' için bu testi yaptırdığını söyledi.

AKP’nin TBMM’ye sunduğu 4+4+4’lük kesintili eğitim yasa teklifine karşı ortak mücadele edilmesi gerektiğini belirterek, sendikamız Eğitim İş’e çağrıda bulundu. 

Genel Başkan Veli DEMİR: "AKP, KARMA EĞİTİMİ DE KALDIRACAK!"

Eğitim-İş Genel Başkanı Veli Demir de, 12 yıl kademeli eğitimin ardından AKP'nin karma eğitim sistemini de kaldıracağını ifade etti. 

-''Sınıf öğretmenleri ne olacak-''-
Eğitim-İş Genel Başkanı Veli Demir, ''rövanş alınarak eğitim sorunlarının çözülemeyeceğini'' söyledi. 8 yıllık kesintisiz eğitim ile özellikle kız çocuklarının okullaşma oranının %70'lerden %90'lara yükseldiğini, AKP'nin teklifinin yasalaşması halinde ''kız çocukların gelin, erkek çocukların da genç iş gücü'' olacağını vurguladı.

Genel Başkanımız teklifin yasalaşması halinde 70 bin civarında sınıf öğretmeninin boşa çıkacağı uyarısında bulunarak , ''AKP'nin bir sonraki adımının karma eğitime son vermek'' olduğunu söyledi.
Veli Demir, Eğitim İş olarak bu yasa teklifine karşı birlikte mücadeleye her zaman açık olduğunu, hatta sadece Eğitim-İş’in değil tüm demokratik kitle örgütlerinin, sendikaların, siyasi partilerin farklılıklarını bir tarafa bırakarak ortaklıkları kurumsallaştırarak birlikte mücadele etmesi gerektiğini belirtti.