Eğitim-İş olarak, Atatürkçü Düşünce Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’yle birlikte yürüttüğümüz “Çocuklarımıza Sahip Çıkıyoruz” projesi kapsamında, “Öğrencilerin Barınma Hakkı ve Yurt Sorunu” başlıklı forum düzenledik.
Öğrencilerin eğitim haklarını kullanmasının önündeki en büyük engellerden biri olan yurt sorununa çözüm bulmak için düzenlenen forum çerçevesinde, Genel Başkanımız Kadem Özbay, ADD Genel Başkanı Hüsnü Bozkurt, TBB Başkanı Erinç Sağkan, Doç. Dr. Ahmet Yıldız ve Ayşe Yüksel’in konuşmacı olarak katıldığı panel gerçekleştirildi. Türkiye Barolar Birliği salonundaki programa, Genel Basın Yayın ve Uluslararası İlişkiler Sekreterimiz Emine Çalık, Ankara 3 No’lu Şube Başkanımız Doğan Dağdalen ve Yönetim Kurulu Üyeleri ile çok sayıda davetli katıldı.
Genel Basın Yayın ve Uluslararası İlişkiler Sekreteri Emine Çalık, Doç. Dr. Ahmet Yıldız, ADD Genel Başkan Yardımcısı Şengül Can, ÇYDD Genel Başkan Yardımcısı Av. Sedat Durna ile TBB Başkan Yardımcısı Av. Sibel Suiçmez’in oluşturduğu divan tarafından yönetilen panelde, üniversite öğrencilerinin yurt sorununun onlarca yıldır çözülmemesinin bilinçli bir tercih olduğuna vurgu yapıldı. Konuşmalarda mevcut yurtların denetimi ile yeni yurt imkanları için belediyelerle daha yakın iş birliğine gidilmesi konuları öne çıktı.
Panelin ardından forum bölümüne geçildi. Bu bölümde söz alan konuşmacılar barınma hakkı ve yurt sorununa ilişkin değerli öneriler sundu.
Forumun ardından aşağıdaki bildiri hazırlandı:
ÖĞRENCİLERİN BARINMA SORUNU İVEDİLİKLE ÇÖZÜLMELİDİR!
Son günlerde yüzbinlerce üniversite öğrencisinin barınma sorununa tanıklık ettik, ediyoruz. KYK yurt kapasitelerinin yetersizliği nedeniyle, öğrencilerimizin yaklaşık % 80’i tarikat yurtlarına, özel yurtlara ve kiralık evlere mecbur bırakılmaktadır.
Bu sorun milyonlarca öğrencinin eğitim hakkının ihlali anlamına gelmektedir. Nitekim ekonomik kriz ve derin yoksulluk koşullarında, özel yurt ücretlerinin ve ev kiralarının astronomik rakamlara ulaşması nedeniyle başta dar gelirli ailelerin çocukları olmak üzere pek çok öğrenci okullarını bırakıp evlerine dönmek zorunda kalmaktadır. Dahası üniversiteyi kazandığı halde kayıt bile yaptıramayan öğrencilerin sayısı yüz bini aşmıştır.
Öğrenci bütçelerine uygun kiralık dairelerin ise, insanca yaşam koşullarından uzak, ışık almayan, rutubetli, izbe mekânlar olduğu görülmektedir. Yeterli sayıda KYK yurdu yapmak yerine, var olan yurtlarda kapasite artırımına gidilmesi nedeniyle birçok KYK yurdu odası da nefes alınamaz hale gelmiş durumdadır. Bu şartlar altında KYK yurtları insanca yaşama ve barınma olanağı sunmaktan çok uzaktır.
Biliyoruz ki barınma, öğrencilerin eğitime erişiminin ve eğitimini sürdürebilmesinin temel koşuludur. Bu nedenle barınma olanağının, kamusal bir hak olarak devlet tarafından ücretsiz sunulması gerekir. Ancak barınmak demek öğrencilerimizin yalnızca bir çatı altında olması ya da onlara uyuyabileceği bir yer sağlanması demek değildir. Barınma ortamları öğrencilerimizin yaşam, ders çalışma, hareket etme ve dinlenme ve sosyalleşme alanlarıdır. Bu nedenle sağlıklı ve güvenli bir barınma ortamı her öğrencinin hakkıdır.
Bu kapsamda bizler; kamusal, laik ve bilimsel eğitimden yana olan örgütler olarak öğrencilerimize sahip çıkmak için bir araya gelerek çalışmalar sürdürmeye başladık. 8 Ekim 2022 tarihinde de “Çocuklarımıza Sahip Çıkıyoruz- Öğrencilerin Barınma Hakkı ve Yurt Sorunu” başlıklı bir Panel-Forum gerçekleştirdik. Öğrencilerden öğretim üyelerine, demokratik kitle örgütlerinden velilere kadar pek çok kişi ve kuruluşun katımıyla gerçekleşen etkinlikten çıkan sonuç ve önerileri kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz:
Sonuç olarak öğrencilerimizin barınma sorunun takipçisi olduğumuzu bildiriyor ve bu sorunun çözümü konusunda tüm kamuoyunu destek olmaya çağırıyoruz.
Çocuklarımıza, geleceğimize sahip çıkmaya devam edeceğiz…