Pamukkale İlçe Milli Eğitim Müdürü Zekeriya Çamlıbel’in sosyal medya üzerinden yaptığı “İlk kez ülkemizi geri almak için bu kadar yaklaştık. Bu 90 yıl sonraki ilk dönüm noktamız” paylaşımı geçtiğimiz Şubat ayında önceki Denizli Şube Başkanımız Kadem Özbay tarafından gündeme taşınmıştı. Çamlıbel, hakkındaki suç duyurularının tamamını aşıp görevine devam ederken Kadem Özbay hakkında, Çamlıbel’in onurunu kırdığı gerekçesiyle dava açıldı.
Bunun üzerine Genel Başkanımız Mehmet Balık ve Merkez Yönetim Kurulu Üyelerimiz Denizli’ye giderek Özbay’a destek verdi.
Denizli Şube binasında basın toplantısı yapan Genel Başkanımız Mehmet Balık, “Cumhuriyete saldıranları deşifre etmek suçsa biz bu suçu işlemekten yılmayacağız” dedi.
Basın açıklamasının tam metni şöyle:
Hepinizin bildiği üzere çok yakın zamanda Cumhuriyet’e, değerlerine, kurucusu olan Mustafa Kemal Atatürk ile yol arkadaşlarına ve hatta onların ailelerinin aziz hatıralarına hakaret eden ve bu alçaklıklarına rağmen cezasız bırakılan birçok gerici şahıs gördük.
Şimdiye kadar bu şahıslar, ilgili yasalara rağmen cezalandırılmamış ve bu cezasızlık yoluyla adeta teşvik edilmişlerdi. Bugün ise bu hadsizlikleri teşvik etme politikasından, koruma politikasına geçildiğini duyurmak için burada bulunuyoruz.
Bugün burada Denizli’de Cumhuriyet’i hedef almaktan çekinmeyen bir Milli Eğitim Bakanlığı görevlisinin başlattığı hikayenin, nasıl devam ettiğini anlatmak için bir aradayız.
Hatırlayacağınız üzere; bu senenin başında Denizli'nin Pamukkale ilçesinin Milli Eğitim Şube Müdürü Zekeriya Çamlıbel, kişisel sosyal medya hesabından açıkça Cumhuriyet’e saldırmış ve hatta Cumhuriyet’e ortak biçimde saldırılmasına yönelik ifadeler paylaşmıştı.
Daha açık ifade edecek olursak; Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ün inşa ettiği eğitim sisteminin bekçisi olması gereken MEB’in yöneticilerinden biri olan Çamlıbel, şunları paylaşmıştı:
“İlk kez ülkemizi geri almak için bu kadar yaklaştık. Bu 90 yıl sonraki ilk dönüm noktamız. Ya sandıkları patlatıp Osmanlı'nın torunları olarak masaya yumruğumuzu vurup sahaya ineceğiz ya da bir 90 yıl daha sürünmeye devam edeceğiz. Ne diyordu İmam-ı Şafi Hazretleri: “Fitne zamanı, düşman oklarını takip edin, o sizi Hakka götürür”
YARGIDAN YÜZ BULDU ASTARINI İSTEDİ
Bu hadsiz paylaşıma ilk tepki gösterenlerden birisi de –ne mutlu ki- o dönem Denizli Şube Başkanı olan yoldaşımız Kadem Özbay oldu. Sayın Kadem Özbay, sadece tepki göstermekle kalmamış, bu paylaşımı İl Milli Eğitim Şube Müdürü, İlçe Milli Eğitim Müdürü, Eğitim Bir-Sen İlçe Başkanı ve bazı okul müdürleri ile müdür yardımcılarının da beğendiğini kamuoyuna duyurmuştu.
Eğitim-İş olarak Çamlıbel’in bu paylaşımı hakkında suç duyurusunda bulunduk ve yargılanmasını talep ettik. Birçok benzer örnekte olduğu gibi başvurumuz sonuçsuz kaldı ve yargılanmasına gerek duyulmadı.
Fakat bu haksız mutlu son bile Çamlıbel’e yetmemiş olacak ki, yargıdan bulduğu bu yüzle karşı atağa geçti.
Sonuç: Eski Denizli Şube Başkanımız olan Kadem Özbay’a, Çamlıbel’in onurunu kırdığı gerekçesiyle dava açıldı!
BİZ BU SUÇU İŞLEMEYE DEVAM EDECEĞİZ!
Peki yoldaşımız Kadem Özbay, ne demiş de Cumhuriyet’e hakaret eden bu şahsın, “onuru”nu kırmış? Söyleyelim, o dönem gösterdiği tepkiyle Eğitim-İş’in Cumhuriyet düşmanlarına karşı duruşunu göstererek göğsümüzü kabartan Özbay, şunları belirtmişti: “Bu paylaşım hastalıklı düşüncenin ürünüdür. Bu paylaşım, Anayasa’ya aykırıdır ve suçtur. Hainliktir. Bugün bu Cumhuriyet düşmanı açıklamaları yapanlar, eğer Kurtuluş Mücadelesi’nin verildiği dönemde yaşasalardı gözlerini kırpmadan emperyalistlerle işbirliği yapabilirlerdi.”
İşte bu haklı tespit, ne acıklı ki dava konusu olmuştur.
Eğitim-İş olarak ilan ediyoruz: bu açıklamanın altına imzamızı attık, yine atıyoruz.
Bu hain paylaşım münferit değildir. Ulusal bayramlarımızın kutlanmasına dair okullardaki teamülleri kaldıran, müfredattan Atatürk’ü ve inkılaplarını çıkaran, devletin laik olamayacağını açıkça ilan eden AKP’nin gerici politikalarıyla örtüşmektedir.
Dolayısıyla bu paylaşımı beğenenler, sadece sosyal medyadaki “beğen” butonuna basanlar değil, bu şahsı cezasız bırakanlar, hâlâ o koltukta tutunanların tümüdür.
Ama bilinsin ki, ne şimdilik devranın onlardan yana gibi görünüyor olması, ne de hakkımızda açılan bu garabet davalar bizi yıldırmayacak.
Cumhuriyet değerlerinin, Atatürk ilke ve inkılaplarının, laik eğitimin, çağdaşlığın ve emeğin onurunun amansız savunucusuyuz!
Cumhuriyet’e saldıranları deşifre etmek suçsa, bilinsin ki biz bu suçu işlemekten yılmayacağız asla!
Kavganın ve aşkın en iyi anlatıcısı olan Nazım’ın dediği gibi:
“Yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla”
Eğitim-İş suç işlemeye devam ediyor hâlâ!