Hükümet Darbe girişimi ve onun hukuki alt yapısı olan OHAL bahanesi ile ülkede yandaş olmayan tüm yapıları yok etmeye ant içmişçesine saldırılarını hızlandırmaktadır.
Düne kadar kamu çalışanlarının üzerinde açığa alma, ihraç etme, güvencesiz çalışmaya zorlama baskısıyla korkutma ve sindirmeye çalışırken; bugün de yandaş basın yaratma, ele geçirme şeklinde salladığı Demokles’in kılıcını şimdi de Cumhuriyet gazetesi üzerinde sallamaktadır.
Bir ülkede özgür basın yoksa, bağımsız yargı yoksa, temel insan hakları güvencede değilse; o ülkenin ayakta kalması mümkün değildir. Demokrasi sadece iktidar ve yandaşları ile değil muhalefeti ile de güçlü olan bir yönetim şeklidir. Demokrasinin ve muhalefetin vazgeçilmez ve en temel unsuru, özgür ve tarafsız basındır. Yine en büyük güvencesi bağımsız yargıdır.
Tarihi Türkiye Cumhuriyeti’inin tarihine eşit olan bir kuruma yani Cumhuriyet Gazetesine FETÖ ya da başka gerekçelerle müdahale ediliyorsa, bunun adına yargısal işlem, ya da olağan bir durum demek mümkün değildir. Bu hayret verici durum açıkça, demokrasinin askıya alınması ve diktatörlüğün ayak seslerdir.
Emperyalizme teslim olanların, emperyalist dayatmalarına, demokrasiyi askıya almalarına ve tek adamlık heveslerine sessiz kalmamız asla beklenemez. Cumhuriyet gazetesi her darbede aynı baskıları yaşamış, nice aydın ve yazarlarını Türkiye’nin aydınlanma mücadelesine şehit vermiş, ama yine de ayakta kalmış bir kaledir.
7 Mayıs 1924 tarihinden bu yana gazetecilik yapan Cumhuriyet gazetesinin çalışanlarını yani basın emekçilerini gözaltına almak, evlerinde arama yaparak terörist muamelesi yapmak kabul edilemez.
Cumhuriyet Gazetesi; Türkiye’nin aydınlanma mücadelesinin öncü kalelerinden biri olmakla beraber, basın özgürlüğünden, laiklikten, bağımsızlıktan ve aydınlanmadan yana ödünsüz yayın çizgisine şahit olduğumuz bir basın kuruluşudur.
Gelinen noktada, ülkede sadece demokrasi değil temel insan hak ve özgürlükleri de askıya alınmıştır. Darbe dönemlerinde bile görülmeyen bir durumla karşı karşıya olmakla beraber, ülkede gündemi değiştirmek, safları dağıtmak, korku salmak isteyenlerin amacının ve yolunun karanlık olduğu açıktır.
Karanlıkları aydınlatmak için, baskılara dur demek için sonuna kadar haykıracağız.
Basın özgürlüğü, laik, demokratik hukuk devleti ilkeleri ve temel insan hak ve özgürlükleri, evrensel hukuk devleti ne pahasına olursa olsun korunmalı, bunun en önemli kalesi olan Cumhuriyet Gazetesine sahip çıkılmalıdır.
Adını Türkiye Cumhuriyeti’nden alan Cumhuriyet gazetesine ve Cumhuriyetin kurumlarına yapılan müdehaleye karşı durmak demokrasiye inanan, Cumhuriyeti, temel hak ve özgürlükleri savunan her örgütün ve yurttaşın görevidir.
Eğitim-İş olarak Cumhuriyet Gazetesine yapılan baskının karşısında olduğumuzu bildirir, bir an önce yargının ve basının bağımsızlığının korunduğu, ülkenin normale döndüğü, temel insan hak ve özgürlüklerinin güvence altına alındığı bir düzene geçilerek; OHAL ve uygulamalarına son verilmelidir.
Merkez Yönetim Kurulu