Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk,“Türkiye Cumhuriyeti her manası ile büyük Türk milletinin öz ve aziz malıdır. Kıymetli evlatlarının elinde daima yükselecek, ebediyen yaşayacaktır” diyerek Cumhuriyet'e her koşulda sahip çıkılması ve Cumhuriyet'in yeni başarılarla geleceğe taşınması konusundaki sorumluluklarımızı anımsatmaktadır. Biz de, O’nun vasiyetine sahip çıkarak Cumhuriyetimizin kuruluşunun 91. Yıldönümünü coşkuyla kutluyoruz.
Ulusumuzun Atatürk'ün çevresinde kenetlenmesiyle yürütülen Kurtuluş Savaşı’nın zaferle sonuçlanması ve ardından ülkemizi karanlıktan kurtararak aydınlığa çıkaran Cumhuriyet'in kurulması, tarihin ender kaydettiği bir başarıdır. Kurtuluş Savaşı ulusumuzun varolma savaşımı, Cumhuriyet ise yeniden dirilişin simgesidir. Türkiye, Kurtuluş Savaşı’yla düşmandan, Cumhuriyet'le çağdışılıktan kurtulmuştur. Cumhuriyetle hanedan egemenliği yerine halk egemenliği, teokrasinin yerine laiklik, dikta rejimi yerine de demokrasi uygulamaya konulmuştur.
Büyük Atatürk'ün “Çağdaş bir cumhuriyet kurmak demek, milletin insanca yaşamasını bilmesi, insanca yaşamanın neye bağlı olduğunu öğrenmesi demektir” sözü, Cumhuriyet'in erdemini ve temel amacını en iyi biçimde anlatmaktadır.
Ancak bugün, tarikat-cemaat-siyaset ilişkisinde biat kültürüyle yetişen AKP yöneticileri, tek parti iktidarı ve başkanlık sistemiyle padişahlık rejimine özlem duymaktadırlar. Tamamıyla yolsuzluk batağına saplanmış, hukuk tanımaz, baskıcı AKP iktidarı, bağımsızlığımızı, özgürlüğümüzü ve demokrasimizi taçlandıran, aydınlanma devrimimiz Cumhuriyet’in kazanımlarını yok etmek için her türlü çabayı göstermektedir.
Ülkemizin etrafı başta Ortadoğu’da Suriye olmak üzere her taraftan ateş çemberiyle kuşatılmıştır. Komşularımızla sıfır sorun diye yola çıkan siyasal iktidar, emperyalist güçler ve onların dünyayı paylaşma hırslarının adeta taşeronluğunu yaparak ülkemizi büyük bir savaşın eşiğine getirmiştir.
Çözüm süreci ile terör örgütüne her türlü taviz verilmekte, ulusal birliğimiz ve bütünlüğümüz çok ciddi tehdit altına sokulmaktadır. Anadilde eğitim bahanesiyle, birliğimiz ve bütünlüğümüz hedeflenerek, cumhuriyetin okulları yakılmakta, bayrağımıza, Atatürk anıtlarına saldırılar yapılmaktadır.
İçeride, ülkemizin sosyal, siyasal ve ekonomik alanlarında karşı devrimi büyük oranda gerçekleştirmiş olan AKP’ye, dışarıda emperyalist güçlere karşı Cumhuriyet'in devrimci ve aydınlanmacı ruhunu ilk günkü coşkuyla sürdürmek zorundayız. Bu, Cumhuriyet'i kuran Atatürk ve dava arkadaşlarına, bu uğurda büyük bedeller ödeyen Ulusumuza karşı borcumuzdur.
Atatürk'ün izinden yürümeye, Cumhuriyet'i yaşatmaya ant içmiş, ilke ve devrimlerini, çağdaş yaşamı gönülden benimsemiş Eğitim-İş, tam bağımsızlık ve ulus egemenliğine dayanan; laik, demokratik, sosyal hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’ni, üniter devlet yapısı içinde korumaya ve sonsuza kadar yaşatmaya kararlıdır. Cumhuriyetin kazanımları gözlerimizin önünde yok edilirken, Eğitim-İş'in buna sessiz kalması düşünülemez.
Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü saygıyla anıyor, tüm ulusumuzun 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı kutluyoruz.
MERKEZ YÖNETİM KURULU