Danıştay Başkanı Hüseyin Karakullukçu, Danıştay’da hayali ihracat dosyası takibi yapan bir şahısla makamında ve özel otomobilinde görüşmeler yaptığı yönündeki iddiaları, “ne var bunda?” diyerek kabul etmişti. Çok daha zayıf iddialarla yüzlerce hakim ve savcı hakkında soruşturmalar açılırken, üzerinden bu kadar gün geçmesine rağmen Karakullukçu hakkında hala soruşturma açılmamış, kendisi de koltuğunda oturmaya devam etmektedir. Danıştay gibi bir kurumun başında bulunan bir kişinin ya hakkındaki şüpheleri gidermesi ya da koltuğunu terk etmesi gerekirdi.
Danıştay Başkanı, adli sürecin basına yansıması sonrasında ayaküstü yaptığı ciddiyetten uzak; “Ne var bunda?”, “Ben idareciyim, hâkim değilim, karar vermiyorum. Danıştay’a her gün çok sayıda dilekçe ve ziyaretçi gelir. Ziyaretçiler hakkında soruşturma olup olmadığını, kimlerle ilişkide bulunduğu bilmem mümkün değil” şeklindeki değerlendirmesiyle bu işten sıyrılamaz. Yaşanan olay, Danıştay’ı ağır töhmet altında bırakmış, yargıçlık statüsüyle ve en önemlisi Danıştay Başkanı sıfatıyla bağdaşmayan tavır, Danıştay’ın kurumsal itibarına telafisi olanaksız zararlar vermiştir.
Hatırlanacaktır, Danıştay Başkanı Hüseyin Karakullukçu, AKP’nin Danıştay’ın yapısıyla ilgili olarak dayatmayla yaşama geçirdiği yasal düzenlemeler sonrasında basın önüne çıkarak, Danıştay’ın yeni yapısıyla siyasi iktidarla uyumlu çalışacağına dair vahim açıklamalar yapmıştı. O dönemde, iktidarı yargı yoluyla durdurmanın geride kaldığını ifade ederken idareci olduğunu unutan Karakulluçu’nun, adının karıştığı adli süreç sonrasında, “idareci olduğunu, karar vermediğini” ifade etmesi trajik bir görüntü ortaya koymuştur.
Danıştay Başkanı yargıç sorumluluğunun ve buna ek olarak Danıştay Başkanlığı’nın getirdiği davranış kurallarını çiğneyerek kurumunu zor durumda bırakmıştır. Yargıçların ve yargı kurumlarını temsil eden kişilerin sorumlulukları gereği uyuşmazlıkların taraflarıyla özel görüşmeler yapamayacakları olgusu tartışmasız bir gerçektir.
Hayali ihracat dava dosyasının kamu aleyhine sonuçlanması için girişimlerde bulunan bir iş takipçisiyle yaptığı olağandışı görüşmelerin amacıyla ilgili kamuoyunu tatmin etmekten uzak açıklamalar yapan Hüseyin Karakullukçu sıfatının gereğini yapmak zorundadır.
HSYK’nın 27.06.2006 tarih ve 315 sayılı kararı ile benimsenmesine karar verilen 2003/43 sayılı Birleşmiş Milletler Bangalore Yargıç Etiği İlkeleri, Danıştay Başkanı Hüseyin Karakullukçu’ya, bu saatten sonra nasıl bir yol izlemesi gerektiği konusunda yol göstericidir. Yargıçlık göreviyle ilgili uluslar arası “meslek ahlakı” değerlerini belirlemek amacıyla uygulamaya sokulan Bangalore Yargıç Etiği İlkeleri uyarınca yargı bağımsızlığını sürdürmede esas olan yargıya yönelik kamusal güvene zarar verenler bedelini istifa ederek ödemelidirler.
MERKEZ YÖNETİM KURULU