Güncel Sendika Haberleri

13 Temmuz, 2011

DANIŞTAY İÇTİHATLARINDA VAHİM KIRILMA.

 

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, 2010 ALES sonbahar dönemi kılavuzundaki türbanla sınava girilmesine olanak sağlayan düzenlemelerle ilgili olarak Danıştay 8. Dairesi tarafından verilen yürütmenin durdurulması kararını oy çokluğuyla kaldırdı. Genel Kurul’un esasa girmeksizin salt usuli inceleme ile verdiği karar, “Sendikamızın dava açma ehliyeti olmadığı kabulü”  üzerine inşa edilmiştir.

Önemle ifade edelim ki, Dava Daireleri Genel Kurulu’nun verdiği bu karar, dava açma ehliyeti ile ilgili olarak uzun yıllardır yargısal uygulamalara yön veren yerleşik içtihatta  büyük bir dönüşüm, kalıcı bir kırılma olduğunu göstermektedir.

Danıştay’ın “yeni” uygulamasına göre artık Sendikalar, demokratik kitle örgütleri ve meslek kuruluşları gibi kamu yararına faaliyet gösteren kuruluşlar, faaliyet alanlarında ortaya çıkan genel kamu menfaatine etkili hukuki sorunlara karşı dava açma hak ve özgürlüklerinden mahrum kalacaklardır. Dava açma hak ve özgülüğümüzü vahim ölçüde daraltan bu “yeni” içtihadın hukuk devleti ilkesine vereceği zararı hep birlikte yaşayıp göreceğiz. Sendikamız bu hatalı yargısal uygulamayı bertaraf edebilmek için ulusal ve uluslararası yargısal merciiler nezdinde gereken bütün hukuki girişimleri yapacaktır. Yürüteceğimiz bu kapsamlı hukuki süreç sonunda kararın hukuki değeri mutlak biçimde ortaya çıkacaktır.

Demokratik hukuk devleti ve yargı bağımsızlığına bağlılığımız gereği verilen karara saygı duyuyoruz. Eğitim İş Sendikası olarak, gerici-yanaşma güruhun hukuk devletini yok etmeye yönelik 12 Eylül 2010 sivil darbesi öncesinde yaptığı gibi, Danıştay’ı kurumsal olarak yıpratmaya yönelik bir tepki ortaya koymayacağız.

Ancak yaşananlar, 12 Eylül 2010 referandumu öncesinde, yargı bağımsızlığını yok etmeye yönelik dayatmanın, laik demokratik hukuk devleti olma hedefine odaklanan Türkiye Cumhuriyetini çok ağır bir tehdit altına sokacağı yönündeki kaygılarımızın haklılığını ortaya çıkarmaktadır.

12 Eylül 2010 referandumunda sonrasın yargı kurumlarında yapılan tartışmalı tercihlerle ilgili olarak iktidar kanadından yükselen “Allah verdikçe veriyor” naralarının toplumsal huzurumuza etkilerini zaman içinde hep birlikte yaşayıp göreceğiz.

Anadolu coğrafyasında yeşeren binbir rengin tek bir renge feda edilmesi sürecinin tehlikeli boyutlara ulaşmış olmasının sorumluluğu bize ait değildir. Sendikamız ulusuna karşı olan tarihi sorumluluğunu sonu gelmez tehdit, baskı ve yıldırma girişimlerine rağmen yerine getirmiş olmanın huzurunu yaşamaktadır.  

Sendika olarak hukukun üstünlüğü için verdiğimiz mücadeleyi kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğiz.

Kamuoyuna saygı ile duyurulur.

Veli DEMİR

Eğitim-İş Genel Başkanı