Türkiye, 15 Temmuz 2016 tarihinde lanet bir darbe girişimine sahne olmuş, demokrasi askıya alınmaya çalışılmış, çok sayıda vatandaşımız hayatını kaybetmiş, ulusumuzun iradesini temsil eden TBMM'ye saldırıda bulunulmuştu.
Milletin iradesi yok sayılarak milli egemenliğe ve demokrasiye hukuk dışı müdahalede bulunulması kabul edilemez. Geçmişte ülkemizde gerçekleştirilen darbeler ulusumuza büyük acılar yaşatmış, demokrasi ve hukuk devleti anlayışı büyük yaralar almıştır.
Atatürk Cumhuriyeti’nin tam bağımsızlıktan, tam demokrasiden ve özgürlükten yana eğitim emekçileri olarak bizler, darbe girişimine karşı tepkimizi o tarihte çok net ifade etmiş, siyasi iktidara da demokrasi ve millet iradesinin yegane teminatı ve koruyucusunun şahıslar değil, laik, demokratik sosyal hukuk devleti olduğunu hatırlatmıştık.
Ancak AKP, 15 Temmuz darbe girişimini fırsata çevirerek OHAL kararı ile parlamentoyu fiilen askıya almış, kişi hak ve özgürlüklerini kısıtlamıştır.
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün “en büyük devrimim” dediği laik Türkiye Cumhuriyeti’ne içten ve dıştan yönelebilecek tehditlere karşı, bugün her zamankinden daha dikkatli ve uyanık olmak zorundayız. Ulusumuz, gerici, bölücü ve yıkıcı tehlikelere karşı bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da birlik ve beraberlik içinde olmalıdır.
Eğitim-İş, tam bağımsızlık ve ulus egemenliğine dayanan; laik, demokratik, sosyal hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’ni, üniter devlet yapısı içinde korumaya ve sonsuza kadar yaşatmaya kararlıdır.
MERKEZ YÖNETİM KURULU