Gün geçmiyor ki AKP'nin eğitime tepeden inme şekilde seçtiği yöneticiler, toplumun ağzını açık bırakacak bir skandala imza atmasın. Bunun son ve en rezil örneklerinden biri de Gazi Üniversitesi Fen Fakültesi Dekanı Orhan Acar olmuştur.
Basın ve sosyal medyada yayılan bir video, Acar ve onun gibilerin zihniyetini ifşa etmiştir.
Bilindiği üzere Dekan Acar, video konferansta olduğunu hesap etmeyerek öğrencilerin isimlerini okuduğu sırada yanındaki kişiye "Kızların resimlerini de görüyoruz böylece çaktırma" demiş, yanındaki kişi tarafından "Öğrenciler bu dediklerini duyarlar" diye uyarılınca kameraya bakarak pişkin pişkin gülmüştür.
Bu skandal video sansasyon yaratmış, Dekan aleyhine sosyal medyada #GaziFenDekanıİstifaEt başlığı altında kampanya başlatılmıştır.
Tepkilerin çığ gibi büyümesi üzerine Gazi Üniversitesi'nden yapılan açıklamada dekanlık görevini vekaleten yürüten Prof.Dr.Orhan Acar'ın görevinden istifa ettiğini ve konuyla ilgili yasal sürecin başlatıldığı ifade edilmiştir.
Ancak Eğitim-İş olarak altını çiziyoruz, bu yetmez!
• Acar'ın sözleri onun sadece öğrencilerine kötü gözle bakan bir eğitimci değil, aynı zamanda torunu yaşında kız çocuklarına tehlike arz eden kötü bir insan olduğunu ortaya koymuştur. Böyle bir şahsın ortaya koyduğu bu rezalet, onu yüksek makamlara getirenleri de bağlamalıdır. Üniversite yönetimlerini üniversite camiasının en istemediği isimlerden, yandaşlık kriteriyle, neredeyse sadece bıyık tipine bakarak yaptığı tepeden inmeci atamalarla belirleyenler, bu skandalın ortağıdır. "Çocuklarımız, gençlerimiz kimlere emanet" diye isyan ettiren bu olay, çocuklarımızın kimlere hangi kriterlerle emanet edildiğinin hesabının sorulması için vesile olmalıdır. Sadece Acar'dan hesap sormak sineği kovalamaktır ancak kamuoyunun isteği, AKP'nin akademide kurduğu Acarlarla dolu bataklığı kurutmaktır.
• Konuyla ilgili başlatılan adli ve idari soruşturmaya Acar'ın yanındaki şahıs da dahil edilmelidir. Videodaki diyaloglardan anlaşılmaktadır ki Acar ve yanındaki şahıs daha önce de bu tip çirkin muhabbetleri yapmıştır. Videoda görülmeyen ikinci şahsın Acar'ı sapık ifadeleri konusunda değil, o ifadelerin duyulduğu konusunda uyarması da bunun ispatı niteliğindedir.
• Neredeyse eleştiri içeren en ufak bir twit hakkında bile yasal işlem yapılan ülkemizde, Orhan Acar'a sosyal medyada "yanındayız" diye destek başlığı açan hesaplar da soruşturmaya dahil edilmelidir. Aktrollerin de destek vermesiyle Twitter Türkiye'de "#GaziFenDekanıYanındayız" başlığının ilk sıraya gelmesi, utancı büyütmüştür. Bu başlığa destek veren belli başlı hesaplara, neden bir sapıklığa destek verdikleri sorulmalıdır. Bu paralı trollere, o satılık twitlerle bir sapıklığı savunması için kimin/kimlerin para ödediği ortaya çıkarılmalıdır. Her fırsatta ezberden "Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır" lafını kullananlar, bu geveze şeytanlara dikkatle bakmalıdır.
Eğitim-İş olarak konunun, yasal sürecin sonuna kadar takipçisi olacağımızı, göstermelik cezalarla geçiştirilmesine izin vermeyeceğimizi ilan ediyoruz. Yandaş yöneticilerle parti şubelerine dönüştürülen üniversiteleri bilimin, aklın, laikliğin, eşitliğin kalesi haline getirme mücadelemiz asla hız kesmeyecektir.
MERKEZ YÖNETİM KURULU