23 Aralık 1930'da Cumhuriyete karşı ayaklanan gericiler, Öğretmen Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay, Bekçi Hasan ve Bekçi Şevki’yi şehit etmişlerdir.
Mustafa Fehmi Kubilay, Cumhuriyet'e sahip çıkmak uğruna canını ortaya koyarak, Türk ulusunun gönlünde yerini almıştır. “Kubilay” gericiliğe karşı verilen savaşın simge ismidir.
Olayın ardından Atatürk başsağlığı mesajında, “Büyük ordunun kahraman genç zabiti ve Cumhuriyetin mefkûreci muallim heyetinin kıymetli uzvu Kubilay Bey, temiz kanı ile cumhuriyet hayatiyetini tazelemiş ve kuvvetlendirmiş olacaktır" demiştir.
Mustafa Fehmi Kubilay’ın, 83 yıl önce laik Türkiye Cumhuriyeti’ne sahip çıkma kararlılığı, bugün de ulusal birliğimizi ve Cumhuriyetimizi koruma kararlılığımızın temel harcıdır.
Yüce Atatürk'ün önderliğinde kurulan Cumhuriyet, karanlıktan aydınlığa, dogmalardan bilimselliğe ve akılcılığa, bağnazlıktan çağdaşlığa, imparatorluktan ulus devlete ve kulluktan yurttaşlığa geçişin adıdır. Din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılarak, kutsal dini duyguların siyasal amaçlarla kötüye kullanılmasının önlenmesi, Cumhuriyet yönetiminin temel yaklaşımlarından birisi olmuştur.
Bugün Türkiye Cumhuriyeti, bir yandan uygar dünyayla bütünleşme yolunda ilerlerken, öte yandan Cumhuriyet’in dayandığı değerler sistemine yönelen tehditlere, Atatürk devrimlerini içine sindiremeyen çevrelere karşı da kararlı bir savaşım vermek durumundadır.
23 Aralık 1930 günü Menemen'de bir grup gericinin gerçekleştirdiği eylem, Cumhuriyet karşıtlarının çirkin yüzlerini göstermeleri yönünden ibretle hatırlanması gereken bir olaydır. Günümüzde de Atatürk Devrimcileri çeşitli biçimlerde şehit edilmektedir. Uğur Mumcu, Bahriye Üçok, Muammer Aksoy, Ahmet Taner Kışlalı, Abdi İpekçi, Turan Dursun gibi nice Atatürk devrimcisinin, Sivas olaylarında da pek çok düşün ve sanat insanının şehit edilmelerinin, birbirinden bağımsız olduğunu düşünmek mümkün değildir.
Eğitim-İş olarak diyoruz ki; her öğretmen bir Kubilay olmalıdır. Bütün eğitim-bilim çalışanları ve halkımız, bağnaz düşüncelerin, kişi, toplum ve devlet yaşamını etkilememesi için duyarlı olmalı, Türkiye Cumhuriyeti'nin hedeflerini gerçekleştirmesi yolunda ilerici atılımları ilk günkü bilinçle sürdürmelidir. Cumhuriyetin kazanımları, Atatürk ilke ve devrimleri için tehdit oluşturan düşünce ve girişimler, Türk ulusunun duyarlılığı ve sağduyusu sayesinde hiçbir zaman amaçlarına ulaşamayacaktır. Kuşkusuz Türk ulusu Yüce Atatürk'ün aydınlattığı yolda ilerleyecek, cumhuriyetimize, ulusal değerlerimize bağlılığını her koşulda gösterecektir.
Devrim şehidimiz Kubilay’ı, şükranla ve minnetle anıyor, huzurunda saygıyla eğiliyoruz.
MERKEZ YÖNETİM KURULU