Konfederasyonumuz Birleşik Kamu-İş, TÜİK’in enflasyon verilerini açıklamasının ardından TÜİK binası önünde “TÜİK elini cebimizden çek” pankartı açarak açıklanan oranları protesto etti.
Protesto eylemine Genel Başkanımız Kadem Özbay, Genel Sekreterimiz Cengiz Sarıyer, Genel Mali Sekreterimiz Hüseyin Selçuk, Genel Örgütlenme Sekreterimiz Şenol Eyüboğlu, Genel Özlük Hukuk ve TİS Sekreterimiz Orhan Yıldırım, Genel Eğitim Sekreterimiz Suat Özkolay, Genel Basın Yayın ve Uluslararası İlişkiler Sekreterimiz Emine Çalık, Konfederasyonumuz Genel Başkanı Mehmet Yeşildağ ve MYK üyeleri ile bağlı sendikaların MYK üyeleri katıldı.
Konfederasyonumuz adına basın açıklaması yapan Genel Başkan Mehmet Yeşildağ, “Hükümetin yanlış politikalardaki ısrarı nedeniyle ülkemizin içine itildiği ekonomik kriz, günden güne ağırlaşmakta, bu acı gerçek ise tepeden söylenen yalanlarla bastırılmaya çalışılmaktadır. Çok uzun süredir; bir çeşit yalanları ayarlama enstitüsü gibi çalışan TÜİK de halkın cebinden yapılan soygunun başlıca aracı olmaya devam etmektedir.” dedi.
Yeşildağ açıklamanın devamında konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Adeta şapkadan tavşan çıkaracağı söylenerek ekonominin başına getirilen Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in, krizin acı faturasını dev holdinglere, ballı ihalelerle doyduğu halde teşviklerle ve vergi sıfırlamalarıyla semirtilen yandaş sermayeye değil, asgari ücretliye, esnafa, kamu emekçisine, emekliye ve tüm emekçi kesimlere çıkarmasının ardından bugün TÜİK ağır bir darbe daha vurmuştur.
Bugün 6 aylık enflasyonu sadece yüzde 24,73 olarak açıklayan TÜİK, yine ve bir kez daha kamu emekçisinin gerçek enflasyonla boy ölçüşemeyecek kadar küçük bir zam almasının zeminini hazırlamıştır.
Oysa gerçek, minareyi çalanların kılıfı olan TÜİK’in verdiği rakamların çok çok daha üzerindedir.
TÜİK’in enflasyon oranlarının gerçeği yansıtmadığının bilinmesine rağmen ücret ve maaş zamlarında halen TÜİK oranları kullanılmaktadır.
Konfederasyonumuzun araştırmasına göre son altı aylık enflasyon %30,3 artarken Haziran ayı enflasyonu %3.3, son bir yıllık artış ise %96 olmuştur. Haziran ayı açlık sınırı 20 bin 574 liraya, yoksulluk sınırı ise 61 bin 417 liraya yükselmiştir.
ENAG, Haziran ayında yüzde 4,27 açıkladığı enflasyonu son 12 aylık artışını ise %113.08 olarak 6 aylık enflasyon farkını da %41,16 olarak açıkladı.
TÜİK, Haziran ayı enflasyon verilerini açıkladı. Buna göre, Haziran’da % 1,64 oranında artış gösterirken, yıllık enflasyon yüzde 71,60 oldu. TÜİK verilerine göre, 6 aylık enflasyon yüzde 24,73 olarak gerçekleşti. Temmuz’da memur ve memur emeklilerinin maaşı yüzde 19,3, SGK ve Bağ-Kur emeklilerinin maaşı yüzde 24,73 zamlanacaktır.
Yani Konfederasyonumuz KAMU-AR’ın düzenli açıkladığı oranlar ve çeşitli bağımsız kurumların açıkladığı oranlarla TÜİK’in oranları arasında büyük farklar vardır.
Kamu çalışanlarına zam olarak sunulan, altı aylık enflasyon farkının %19,3 olarak açıklanması yaraya merhem olmayacağı tartışmasız bir gerçektir.
İlgili mahkeme kararlarına rağmen enflasyon sepetinin ayrıntılarını kamuoyuna açıklamayan, hangi ürünlere hangi marketlerden baktığını dahi açıklamaya lütfetmeyen, adeta paralel evrenden bildiren TÜİK’in yalanlarına haklarımızı, alım gücümüzü feda etmeyeceğiz!
Bugün burası bizim için bir devlet kurumunun önü değil bir olay yeridir. TÜİK yetkililerine buradan sesleniyoruz: Ya gelin bu düşük enflasyon oranını bulmanızı sağlayan marketlere bizi götürün ve biz artık hanemizin alışverişlerini oradan yapalım, ya da gelin sizinle birkaç market gezelim, ortalama kiralara ve faturalara bakalım. Hodri meydan!
Her zaman kamu emekçisinin haklarının savunucusu olan Birleşik Kamu İş olarak buradan hükümete de sesleniyoruz:
Sizin hınk deyiciniz olan TÜİK’in gerçek dışı rakamları, adına toplu görüşme dediğini yandaş konfederasyonlarla yaptığınız masa sohbetleri bizi ilgilendirmez! Bizi geçinemiyor olmamız ilgilendirir. Maaşın yarısının kirada, kalanının ise faturalar ve başlıca giderlerde erimesi ilgilendirir. Bizi, sizlerin yüzünden evimize boynu bükük giriyor olmamız ilgilendirir. Bizi ağzınızdan çıkan pembe yalanlar değil, yaşadığımız acı gerçekler ilgilendirir! Gerçeğin peşini bırakmayacağız. İnsanlık onuruna yaraşır ücretlerle çalışma hakkımızı, bu rezil tiyatroya kaptırmayacağız!”