Güncel Sendika Haberleri

15 Ağustos, 2018

EKONOMİK KRİZİN FATURASI EMEKÇİYE ÖDETİLEMEZ

Son 16 yılda tüm kaynakları, ülkenin ve halkın ihtiyacı olmayan alanlara harcayan AKP iktidarının üretime değil tüketime yönelik politikaları nedeniyle Türk parası hızla değer kaybetmiş, enflasyon son 14 yılın rekorunu kırmıştır. 

Enflasyon karşısında her zaman korunaksız olan dar ve sabit gelirliler arasındaki yoksullaşma da buna bağlı olarak giderek derinleşmektedir. Temmuzda dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı 7 bin 912 liraya yükselirken,  açlık sınırı da 2 bin 130 liraya lira olarak hesaplandı.

Dış politikadaki bağımlılığını, ekonomik alana da yansıtan AKP, 16 yıllık iktidarı boyunca Cumhuriyetin bütün ekonomik birikimlerini hem uluslararası şirketlere hem de kendi yandaşlarına değerinin çok altına devretmiştir. IMF’ye borcumuzun bittiğinin söylemesine rağmen bugün Türkiye’nin iç ve dış borçları artmış, AKP iktidarı ülkeyi, kendinden önceki Cumhuriyet hükümetlerinin tamamından daha fazla bir borca sokmuştur. Son yıllarda ücretlilerden alınan vergi sürekli artmış ancak faizden alınan vergi azalmıştır. Faiz gelirlerinin artması ülkede bir sıcak para ekonomisi oluşturmuş, sanayi üretimi ise artan iş talebini karşılayacak oranda gelişmemiştir.

Gelinen noktada ülke kaynaklarını ve dışarıdan borç alınan kaynakları tüketime yönelik olarak uluslararası sermayeye kullandırarak ekonomiyi spekülatif saldırılara açık hale getiren AKP iktidarı bugün yaşanan krizin tek sorumlusudur.

Ülkedeki ekonominin kötüye gidişinin faturası ise kamu çalışanları ile emekçilere borç, zam, faiz ve enflasyon olarak yansıtılmaktadır. Hükümetin oluşturduğu bütçe ve cari açığın bedeli de milyonlarca emekçiye KDV ve ÖTV olarak dönmekte ve çarşı da ve pazarda kendini göstermektedir.

Bir taraftan kemer sıkan, diğer taraftan da boğazı sıkılan halkımız ve kamu çalışanları nefes alamaz hale gelmiştir.

AKP iktidarını uyarıyoruz; halkın tümünü yoksullaştıran, gelir dağılımında adaletsizliği derinleştiren enflasyonu ve faizi arttıran politikalara derhal son verin.

Enflasyon farkı her ay maaşlara yansıtılmalı ve kamu çalışanlarına ek zam verilmelidir. 3 milyon kamu çalışanını ve 2 milyon kamu emeklisini açlığa, sefalete mahkûm eden enflasyon oranını ve zamları kabul etmiyoruz, acilen gerçekçi çözümler bekliyoruz.

Emperyalist-kapitalist sistemin, emekçileri açlık ve sefalete mahkum eden politikalarına karşı hiçbir emek örgütü sessiz kalamaz. Kamu çalışanlarını, emeklileri yoksulluk sınırının altında yaşamaya mahkûm eden, asgari ücretliye göstermelik ücret artışlarını reva gören siyasal iktidarların uyguladığı emek karşıtı politikalar karşısında, tüm emek örgütlerinin mücadele alanını genişleterek ortak tavır almaları zorunludur.

             MERKEZ YÖNETİM KURULU