Güncel Sendika Haberleri

17 Ocak, 2013

GAZİANTEP VE MERSİN BÖLGE TOPLANTILARI GENİŞ KATILIMLA GERÇEKLEŞTİRİLDİ

  Mersin Bölge Toplantısı, Genel Başkanımız Veli Demir, Genel Sekreterimiz Şenol Eyüboğlu, Genel Örgütlenme Sekreterimiz Osman Kandemir, Mersin, Hatay, Adana Şubeleri, Osmaniye İl Temsilciliği ile ilçe temsilciliklerinin katılımıyla 13 Ocak’ta Mersin’de, Gaziantep Bölge Toplantısı, Gaziantep Şubesi, Adıyaman, Şanlıurfa, Kilis, Mardin, Malatya, Elazığ, Kahramanmaraş İl Temsilcilikleri ve ilçe temsilciliklerinin katılımıyla 12 Ocak’ta Gaziantep’te gerçekleştirildi.
        Genel Başkanımız Veli Demir, bölge toplantılarında yaptığı konuşmalarda, ülke gündemine ve eğitim politikalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Adalet sisteminde büyük aksaklıklar yaşandığını, yargı bağımsızlığının tehdit altında olduğunu kaydeden Demir, AKP iktidarının her alanda bir ayrıştırma politikası izlediğini söyledi ve “Başbakan her konuşmasında etnik yapıdan söz ediyor. Oysa Misak-ı Milli sınırları içinde yaşayan herkes bu ulusun parçasıdır. Bu bütünlüğü parçalamak yanlıştır” dedi. Demir, Eğitim-İş’in ırkçılığa, ayrımcılığa ve bölücülüğe karşı olduğuna dikkat çekti ve “Ulus yapısına, cumhuriyete ve Atatürkçülüğe sahip çıkmaya devam edeceğiz. Parasız eğitim, parasız sağlık ve sosyal haklar için ulus devlet yapısına ihtiyacımız var” diye konuştu.
        Yeni anayasa tartışmalarına da değinen Demir, anayasanın değiştirilemez ilk dört maddesinden taviz verilmemesi gerektiğini vurguladı.
        Demir, ülke ekonomisinin kötüye gittiğini, hükümetin ekonomik büyüme iddialarına karşı ekonomik büyümenin yüzde 3’lerin altına düştüğünü, işsizliğin arttığını ve dış borcun tarihsel bir rakama ulaştığını belirtti. Hükümetin özelleştirme politikalarını da eleştiren Demir, “Cumhuriyetin ilk yıllarında birçok fabrika kuruldu. Ancak bu hükümet, ülkemizin kaynaklarını yabancılara peşkeş çekti” dedi.
        Eğitimde dinselleştirme ve özelleştirme politikalarının AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılından itibaren hız kazandığına dikkat çeken Demir, Atatürk ve Cumhuriyetin kazanımlarının tahrip edildiğini söyledi.
        Demir, Cumhuriyetin ilk yıllarında ekonomik ve sosyal statüsü en üst sıralarda olan öğretmenlerin, AKP iktidarı döneminde, itibarsızlaştırılmaya çalışıldığını vurguladı ve şöyle konuştu:
        “Başbakan ve Milli Eğitim Bakanı her fırsatta öğretmenlerin aldığı ücretin fazlalığından, çalışma saatlerinin de azlığından şikayet ederek, öğretmenlere ne kadar değer verdiklerini göstermişlerdir. Oysa öğretmenlerin mesai kavramı yoktur. Ülkemizde öğretmenin yıllık zorunlu çalışma süresi 1816 saat iken, OECD ülkelerinde, bu süre ortalama 1675 saattir. Türkiye’de öğretmenler, OECD ortalamasından her yıl yaklaşık 140 saat daha fazla çalışmakta ancak diğer ülkelerdeki meslektaşlarına göre daha düşük ücret almaktadır.”
        4+4+4 düzenlemesiyle eğitimi dinselleştiren siyasal iktidarın, okullarda kıyafet serbestliği getiren düzenlemeyle, türbanı anaokulu dahil tüm okullara sokmayı amaçladığını belirten Demir, “Siyasi iktidarın, türbanın okullara sokulmasından sonraki adımı ise karma eğitime son vermek olacaktır” dedi. Demir, Türkiye gibi nüfusunun büyük bölümü açlık seviyesinin altında olan ülkelerde, ilk ve ortaöğretimde serbest kıyafet uygulamasının, toplum psikolojisi açısından son derece sıkıntılı sonuçlara yol açacağını vurgulayarak, şöyle konuştu:
        “Serbest kıyafet uygulaması öğrenci ve öğretmen güvenliğini tehlike altına sokacaktır. Serbest kıyafet uygulaması nedeniyle, okullara öğrenci olmayan sivil kişilerin girmesi kolaylaşacak ve durumdan yararlanarak öğrencilere ya da öğretmenlere zarar vermek isteyen art niyetli fırsatçılar rahatlıkla okullara girip çıkabileceklerdir. Bu konuda yapılan bir araştırmaya göre, ABD’de forma zorunluluğu olan bölgelerde yüzde 90 oranında disiplin sorunlarının azaldığı, yüzde 91 oranında öğrenci başarısının arttığı, yüzde 69 oranında şiddet olaylarının azaldığı gözlenmiştir.”
        Alo 147 hattının Milli Eğitim Bakanlığı tarafından öğretmenleri itibarsızlaştırma ve haklarında soruşturma açma kanalı olarak kullanıldığını kaydeden Demir, savunma hakları ellerinden alınan öğretmenlerin yargısız infaz edildiğini belirtti. Demir, hattın hizmete girmesiyle birlikte öğretmene yönelik şiddet olaylarında artış olduğuna dikkat çeken Demir, Savunma hakları ellerinde alınan öğretmenler ve okul idarecileri üzerinde baskı oluşturularak daha itaatkar olmaya zorlanmaktadır. Öğretmeni küçük düşürücü bu hat derhal kaldırılmalıdır” diye konuştu.
        Eğitim-İş’in ulusal değerler ve cumhuriyet, emek ve sınıf mücadelesi olmak üzere iki kanadı olduğunu ve bu iki kanadın da iyi çalışması gerektiğini kaydeden Demir, yaşanan sorunlarla başa çıkabilmek için mutlaka örgütlü olmak gerektiğini söyledi. Demir, “Tüm eğitim çalışanlarını Eğitim-İş çatısı altında örgütlenmeye ve bu anlamda 19 Ocak 2013 tarihinde ‘Mesleğimiz Onurumuzdur’ sloganıyla Ankara’da gerçekleştireceğimiz eyleme çağırıyoruz” dedi.
        Toplantılarda, şube ve temsilcilik yöneticileri siyasal ve sendikal sürece ilişkin değerlendirmelerde bulundular, MYK üyeleri de sekreterlikleriyle ilgili bilgilendirme yaptılar.