Genel Başkanımız Veli Demir, örgütlenme çalışmaları kapsamında Malatya, Elazığ ve Adıyaman’da çeşitli temaslarda bulundu
Demir, Malatya Şube Başkanımız Hüseyin Kara’yla birlikte okulları ziyaret ederek örgütlenme çalışmalarına katıldı. Malatya Valisi Süleyman Kamçı’yı, CHP Malatya İl Başkanlığı’nı, ADD Malatya Şubesi’ni ve Malatya Barosu’nu ziyaret etti.
Demir, sendika binasında düzenlediği basın toplantısında eğitim politikalarını eleştirdi. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde işçi sınıfını ilgilendiren bir yasanın kabul edildiğini anımsatan Demir, kölelik yasası olarak nitelendirilen bu kanunun çıkarılmasına sendikaların engel olamadıklarını ifade etti. Demir, "Biz buna kölelik yasası diyoruz. Kiralık işçi yasası ya da özel istihdam büroları şeklinde de anlatabiliriz. Bu konuda işçi sınıfı ne yazık ki sınıfta kalmıştır. İşçi sendikaları yeterli tepkiyi gösterememiştir. Şimdi kalkıp da sendikalar ve konfederasyon başkanlarının, Cumhurbaşkanından ‘yasayı veto et’ demesi acınacak bir durumdur. Burada yapılması gereken Türkiye'deki işçilerin ve emekçilerin eylem birlikteliği yaparak, sokağa çıkmasıdır. Bu yasayı geriye püskürtmesidir. Ama bunu başaramadık hep beraber. Bunun arkasından kıdem tazminatı yasası gelecek. 50 yıllık işçilerin kazanımıdır bu. Bunun da işçilerin elinden alınacağını düşünüyorum. Bunun ardından gelecek bir diğer yasayı biz biliyoruz. Türkiye'deki kamu çalışanları, özellikle de eğitim çalışanları için en büyük tehlike; 657 Sayılı Devlet Memurları Yasası’nın önümüzdeki süreçte değiştirilmesidir. Değiştirilirse ne olur? Eğer 657 sayılı yasa değiştirilirse kamu çalışanları taşeron işçi haline gelir, kamu çalışanlarının iş güvencesi siyasal iktidarın, il ve ilçe başkanının iki dudağının arasından çıkan söze bakar hale gelir" şeklinde konuştu.
Demir, öğretmenlerin artık emeklilikten korkar hale geldiğini vurguladı ve “2003 yılında yılda yaklaşık 25 bin öğretmen emekli olurken, son 3-4 yılda bu sayı 7-8 bin düzeyine düşmüştür. Sebebi öğretmenlerin ek göstergesinin düşük olmasıdır. Öğretmenlerin çalışırken aldığı maaşın emekli olduktan sonra alamamasıdır" ifadelerini kullandı.
Laik eğitim sistemine ilişkin tartışmalara da değinen Demir, "Son günlerde Türkiye'nin gündemine laiklik konusu gelmiştir. Bilindiği gibi laiklik, eğitim sisteminin taşıyıcı sütunudur, olmazsa olmazı ve temelidir. Ama siyasi iktidar döneminde zaten cumhuriyetin eğitim sistemi çok büyük tahribatlar almıştır. En fazla vurulan sütun da laikliktir. Laiklik yoksa aslında eğitimde yoktur" diye konuştu.
Demir, akşam ise Malatya Şubemizin gerçekleştirdiği dayanışma yemeğine katıldı.
Malatya’dan Elazığ’a geçen Demir, Elazığ İl Temsilcilik Başkanımız Hüseyin Selçuk ve Malatya Şube Başkanı Hüseyin Kara'yla birlikte okulları Elazığ Valisi Murat Zorluoğlu’yu, CHP Elazığ İl Başkanlığı’nı ve ADD Elazığ Şube’yi ziyaret etti. Üye toplantısının ardından basın toplantısı yapan Demir, tüm sendikaların farklılıkları bir tarafa bırakarak 657 sayılı Devlet Memurları Yasası’nda yapılacak değişiklik için birlik olmaları gerektiğini belirtti. Demir, şöyle konuştu:
“Siyasi iktidar, 657 Sayılı Devlet Memurları Yasası’nda ciddi değişiklikler öngörmektedir. Şu anda kamu çalışanlarının 657 sayılı Devlet Memurları Yasası’ndan kaynaklanan ciddi hakları vardır. İş güvenceleri, kadro güvenceleri vardır. Siyasal iktidar paralel yapıyı ve başka yapıları bahane ederek yasayı değiştirmek istemektedir. Amaç paralel ile mücadele değil, kamu çalışanları ile mücadele etmek, kamu çalışanlarının iş güvencesini, kadro güvencesini, koruyucu zırhını elinden almaktır. Bu anlamda Elazığ’dan diğer sendikalara kamu çalışanları sendikalarına ve konfederasyonlara çağrıda bulunuyorum. Farklılıklarımızı bir yana bırakalım, elbette ideolojik duruşlarımız farklı olabilir ama biz eğitim çalışanıyız, biz kamu çalışanıyız. Eğer bu yasa çıkar ise Kamu-Sen’li de, KESK’li de, Memur-Sen’li de bu acıyı yaşayacaktır. Farklılıkları bir kenara bırakalım ortaklıkları kurumsallaştıralım, 657 sayılı Devlet Memurları Yasası’nda yapılacak olan bu olumsuz, antidemokratik değişikliklere izin vermeyelim.
Bu yasa bu haliyle çıkarsa ne olur? Bu yasa bu haliyle çıkarsa, Türkiye’de 2,5 milyon üzerinde de 900 binden fazla eğitim çalışanı taşeron haline gelir. Performans değerlendirmesi adı altında özel değerlendirmelerle birçok kamu çalışanının işine son verilebilinir. Siyasi görüşüne bakılarak, etnik kimliğine bakılarak, mezhebine bakılarak, coğrafyasına bakılarak kamu çalışanları, özelde de eğitim çalışanları işlerini kaybedebilir. 657 bizim varlık ve yokluk sebebimizdir. O halde tüm sendikalar bu konuda duyarlı olmalılardır.”
Adıyaman’a geçen Demir, Adıyaman İl Temsilcilik Başkanımız Memet Bilgiç, Malatya Şube Başkanı Hüseyin Kara ve Kahramanmaraş Şube Başkanı Ahmet Kürtül'le birlikte okulları, ADD Adıyaman Şube’yi, CHP Adıyaman İl Başkanlığı’nı ziyaret etti. Demir, burada yaptığı basın toplantısında, Türkiye’nin en önemli sorununun eğitim olduğunu vurguladı ve iktidarın politikalarını eleştirdi. Terör olaylarıyla ilgili konuşan Veli Demir, şehitlerden dolayı tüm millete başsağlığı dileklerinde bulundu.
Demir, “Biran önce ülkemizin barışa, huzura kavuşmasını diliyorum. Siyasal iktidarın en önemli görevlerinden biriside ülke insanını 80 milyonu barış, mutlu, huzur içinde yaşatmak olmalıdır. Ülkemizde siyasal iktidarın zarar vermediği, tahrip etmediği hiçbir alan yok. En büyük tahribat, AKP iktidarı döneminde eğitimde yaşandı. Bunların döneminde eğitim sistemimiz adeta çöktü, tahribata uğradı” diye konuştu.