Güncel Sendika Haberleri

18 Aralık, 2016

HABLEMİTOĞLU’NU KATLEDİLİŞİNİN 14. YILINDA SAYGIYLA ANIYORUZ

Bugün tarihçi, yazar, akademisyen Necip Hablemitoğlu’nun ölüm yıldönümü. Hablemitoğlu bundan 14 yıl önce evinin önünde uğradığı silahlı saldırı sonucu yaşamını yitirdi.
Bu hain saldırının üzerinden geçen 14 yıla rağmen, failler hala bulunamadı, soruşturmaların üstü kapatıldı. Tıpkı Uğur Mumcu’nun, Muammer Aksoy’un, Bahriye Üçok’un, Ahmet Taner Kışlalı’nın katledilmesinin üzerindeki sis perdesinin bilinçli olarak aralanamaması gibi. 
Hablemitoğlu’nun son döneminde FETÖ’nün devlet içindeki örgütlenmesi ile ilgili çalışmalar yapması neden katledildiğini ortaya koyar niteliktedir. 2001 yılında yazdığı “Köstebek” adlı kitabının önsözünde Hablemitoğlu şöyle anlatıyordu:
İşte “Köstebek” adlı bu çalışma, içinde bulunduğumuz kapkara dönemde, devletimizin altının nasıl oyulduğunun, nasıl zaafa düşürüldüğünün binlerce örneğinden sadece birine ışık tutuyor:  Devletiimizin istihbarat birimlerine sızmış, kadrolaşmış fethullahçıları!.. Şeyhleri ABD'de yaşayan, ancak kendi ülkesinde Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde yargılanan; CIA, MI6 ve BND gibi yabancı ülke istihbarat örgütlerine taşeronluk yapan bir cemaate mensup müritlerin, asli görevi kendileri ile mücadele etmek olan istihbarat birimlerinde kadrolaşabileceğini, devletin gücünü, devleti savunanlara karşı kullanabilecek düzeye gelebileceklerini kim tahmin edebilir ki? “Köstebek”, bu ihanet öyküsünün adıdır…
Kalemlerin açık artırmaya çıkarıldığı, ısmarlama yazıların yazıldığı günümüzde, Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Bahriye Üçok, Turan Dursun, Muammer Aksoy gibi aydınlarımızın değeri daha iyi anlaşılmaktadır. 
Eğitim-İş olarak, hayatı pahasına gerçekleri yazmaktan çekinmeyen Necip Hablemitoğlu’nu katledilişinin 14. yılında saygıyla anıyoruz.