Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 02.05.2014 tarihinde, İzmir’de yaptığı konuşmada. “Kılıçdaroğlu sen Alevi olabilirsin. Ben buna saygı duyarım. Bunu açık açık söyleyebilirsin. Ben de Sünniyim. Ben de bunu açık açık söylüyorum. Milleti aldatmaya gerek yok.” şeklinde değerlendirme yapmış ve toplumu inanç farklılıkları üzerinden kutuplaştırarak siyasi başarı elde etme arayışına dayalı siyasi tavrını yinelemiştir.
Başbakan seçim meydanlarında yaptığı bu tür konuşmalarla siyasi rakibi Kılıçdaroğlu’nun Alevi inancına sahip olduğunu toplumdan gizlediği iddiasını dile getirmekte ve devamında kendisinin Sünni inancına sahip olduğuna vurgu yaptıktan sonra toplumun Sünnilik inancına mensup kesimine “Bakın Kılıçdaroğlu Alevi, ona oy vermeyin!” mesajını vermektedir.
Yine 05.08.2014 tarihinde seçim çalışmaları kapsamında bir TV programına katılan Erdoğan programda “Bırakın Türkiye’de Türk, Türk olduğunu Kürt Kürt olduğunu söylesin. Bunda ne var? Benim için bir ara neler dediler. Gürcü dediler. Affedersin daha çirkinini söylediler, Ermeni dediler. Ben dedemden de, babamdan da öğrendiğim kadarıyla Türk’üm. Olay bu kadar basit.” şeklinde değerlendirme yaparak Ermeni kökenli yurttaşlarımızı salt kimlikleri üzerinden aşağılamak suretiyle ırkçılık yapmıştır.
Halihazırda Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olan ve yeni dönemde Anayasal düzeyde toplumun bütün renklerini kucaklayıp onlara eşit mesafede olması gereken Cumhurbaşkanlığı makamına talip olan Başbakan, devlet gücünü kullanarak ayrımcı bir dille toplumu kamplara bölmek suretiyle kamu düzenini bozmaktadır.
İfade edilen haksız ve hukuka aykırı fiillerle Başbakan Anayasanın din ve vicdan özgürlüğünü güvence altına alan 24’ncü maddesinin 3. fıkrasında yer alan kimsenin dini inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamayacağına dair Anayasal kuralı; Türk Ceza Kanununun 216’ncı maddesinde yer alan halkın kin ve düşmanlığa tahrik edilmesi ve aşağılanmasını yasaklayan kanun hükmünü; uluslararası normlar ışığında yorumlandığında Türk Ceza Kanununun 122’nci maddesi ile yasaklanan nefret suçunu işlemiştir.
Açıklanan nedenlerle sendikamız Eğitim-İş, halkı kin ve düşmanlığa tahrik eden ve aynı zamanda nefret suçunu işleyen Recep Tayyip Erdoğan’ın cezalandırılması için suç duyurusunda bulunmuştur.
MERKEZ YÖNETİM KURULU