Güncel Sendika Haberleri

21 Eylül, 2023

HİÇBİR EĞİTİM EMEKÇİMİZİ, SENDİKA TEMSİLCİMİZİ ASILSIZ İDDİALARA KURBAN ETMEYİZ! ETTİRMEYİZ!

Genel Sekreterimiz Cengiz Sarıyer, Genel Örgütlenme Sekreterimiz İlhan Yaşar, İstanbul Şubelerimiz ve çevre illerin Şube Başkanları, yöneticileri ve üyelerimizin katılımı ile Sendikamızın hem İstanbul 2 No’lu şubesinin üyesi hem de Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni olarak görev yaptığı İstanbul Erenköy Kız Lisesi’nde işyeri temsilcisi olan Mustafa Sağer öğretmenimiz, sırf Atatürkçü, ilerici bir eğitimci ve Eğitim-İş’li olduğu için proje okulundan mesnetsiz, haksız ve yasal dayanaktan yoksun gerekçelerle görev yeri değiştirilmek suretiyle öğrencilerinden ve okulundan uzaklaştırılmış- sürgün edilmesini Erenköy Kız Lisesi önünde basın açıklaması düzenledik.

 

Saygıdeğer eğitim emekçileri, sayın basın mensupları ve sevgili halkımız;

Hepinizi Eğitim İş sendikası adına saygı ile selamlıyorum.

Bugün burada, hem Milli Eğitim Bakanlığına  bağlı proje okullarının iç yüzünü hem de giderek gericileştirilen eğitimde, Atatürkçü, Eğitim-İş’li öğretmenlere karşı tahammülsüzlüğün ne boyutlara ulaştığını gösteren bir rezaleti, haksızlığı- hukuk tanımazlığı ifşa etmek için toplanmış bulunuyoruz.

Bugün burada anlatacağımız haksızlığı, sadece bir eğitimcinin mağduriyeti olarak değil, bir biyopsi olarak kabul etmek durumundayız. Bu biyopsiden bedeni, yani eğitimin tümünü saran hastalığı teşhis etmek liyakatle ve hakkaniyetle yürüyen bir eğitim sistemi düşleyen her bir yurttaşımızın görevidir. 

Bilindiği üzere Eğitim-İş olarak; Milli Eğitim Bakanlığının kendisine adeta birer gericilik laboratuvarı olarak kurduğu proje okullarının nasıl tüm kural, usül ve yönetmeliklerden muaf tutulduğunu defalarca anlatmıştık.
 
Proje okullarında görev alacak öğretmenlerden, okul yöneticisinin kim olacağını belirlemeye kadar adeta farklı bir ülkenin okullarıymışçasına kendine has kurallarla şekillendirilen proje okullarının, zaten bugünlerde mercekle arasak bulamayacağımız liyakati iyice zayıflatacağını, çalışma barışını, çalışma adaletini bozacağını söylemiştik.  
                                                                                                      
Bugün ne yazık ki söylediklerimizin gerçekleştiğini gösteren bir örnek vesilesiyle bir aradayız.
                                                                                                           Sendikamızın hem İstanbul 2 No’lu şubesinin üyesi hem de Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni olarak görev yaptığı İstanbul Erenköy Kız Lisesi’nde işyeri temsilcisi olan Mustafa Sağer öğretmenimiz, sırf Atatürkçü, ilerici bir eğitimci ve Eğitim-İş’li olduğu için proje okulundan mesnetsiz, haksız ve yasal dayanaktan yoksun gerekçelerle görev yeri değiştirilmek suretiyle öğrencilerinden ve okulundan  uzaklaştırılmış- sürgün edilmiştir.

Öğretmenimiz hakkında, okul müdürünün güdümünde hareket ettiği düşünülen 3 veli, noktasından virgülüne kadar her şeyiyle aynı olan şikayet dilekçeleri hazırlamış ve bu dilekçelerde öğretmenimizin söylemediği bazı sözlerle ilgili asılsız ihbarda bulunulmuştur.

Hangi ders ve hangi saatte söylendiği bile belirtilemeyen bu dilekçelerde, Mustafa öğretmenimizin başörtüsünün gereksiz olduğunu ve okul müdürünün görev süresi dolduğunda kutlama yapacağını söylediği iddia edilmektedir. 

Öğretmenimize bu kumpası kuranlar; bu asılsız iddiaların yetersiz olacağını düşünmüş olacak ki, bir kumpas klasiği olarak suçlamalarına Cumhurbaşkanı’na hakareti eklemeyi de unutmamışlardır.


Mayıs ayında yapılan bu asılsız şikayetin ardından, öğrencilerin büyük çoğunluğunun bu iddiaları yalanlaması ve velilerin bazılarının bu iftiraya karşı çıkmasına karşın, Haziran ayında öğretmenimize aynı soruşturmadan 2 uyarı cezası ve bir de kademe ilerlemesinin durdurulması cezası verilmiştir.

Üstelik bu haksız disiplin cezalarının altına öğretmenimiz hakkında ‘yer değişikliği’ istendiği notunun da yer aldığı, öğretmenlere karşı partizan tutumuyla ünlü olan okul müdürü Saadet Berna Ocakçıoğlu tarafından gizlenmiştir.

                                                                                                                 
Yakın geçmişte bazı velilerin “okula siyaset soktuğu” gerekçesiyle tepki gösterdiği, daha önce Eğitim-Sen’li bir öğretmeni benzer bir yöntemle haksızca sürgün eden, yönettiği okulda 12 tane öğretmenin aniden emekli olması gibi manidar mobbing iddialarıyla gündeme gelen bu okul yöneticisi, Eğitim-İş’li Mustafa öğretmenimizi mağdur etmeyi adeta kendisine görev edinmiştir.

Mustafa Sağer Öğretmenimizin ve 2 no’lu şubemizin İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne 13 Temmuz’da yazdığı resmi yazıda, iddiaların asılsız olduğu, iddialara ilişkin hiçbir dayanak sunulmadığı, iddialara ilişkin tarih bile verilemediği, üstelik 4688 sayılı kanunun 18.maddesi gereğince bir sendika iş yeri temsilcisinin görev yerinin bu şekilde değiştirilemeyeceği yazılmış olmasına rağmen bu yazılarımız ve uyarılarımız  kulak arkası edilmiştir.
                                                                                    
Öğretmenimize yaşatılan bu mağduriyete ilişkin velilerin kapısını çaldığı İlçe Milli Eğitim Müdürü Sacit Arslan’ın, daha önce hakkında verilen tek bir ceza dahi olmayan öğretmenimiz için “Onun sicili zaten kabarık” demesi de, kumpasın ne kadar organize olduğunu göstermek açısından ibretliktir.

Bu akıl almaz sürecin sonunda, Mustafa öğretmenimiz suçsuz olmasına ve sendikamızın işyeri temsilcisi olmasına rağmen eğitim- öğretim döneminin başladığı bugünlerde başka bir okula gönderilmek suretiyle sürgün edilerek cezalandırılmış ve mağdur edilmiştir.

Bu yolla;
İddia sahiplerinin iddialarını kanıtlama zorunluluğu,
İddiaların muhatabı olan Mustafa öğretmenimizin savunma hakkı,
         hiçe sayılmıştır. 

Ayrıca bir sendika işyeri temsilcisini böyle asılsız iddialarla görev yerinden uzaklaştırmak, muhalif sendikaların faaliyetlerini baltalamaya yönelik antidemokratik, hukuksuz ve usulsüz bir tavırdır. 

Eğitim emekçilerinin sendikalaşma ve örgütlenme hakkını gaspetmektir.

İlgili yasa ve yönetmeliklerle çelişen bu uygulama kabul edilemez! Asla da kabul etmeyeceğiz!
                                                                                   
Her zaman eğitim emekçisinin yanında olan Eğitim-İş olarak Milli Eğitim Bakanlığına buradan- İstanbul’dan sesleniyoruz:

Atatürkçü ve aydın öğretmenlerden duyduğunuz rahatsızlığın temelinde laikliği hazmedemiyor oluşunuzun yattığını biliyoruz.

Eğitimi gericileştirme politikalarınızı ağız tadıyla sürdüremiyor olmanızın tek adresi olan Eğitim-İş’lileri gericilik laboratuvarı gibi kullandığınız proje okullarında neden istemediğinizi, asıl projenizin laik eğitimin feshi olduğunu biliyoruz.

Ve siz de görecek, bileceksiniz ki Başöğretmenimiz’in eğitim neferlerini böyle faşizan yöntemlerle yıldıramayacaksınız!

Mustafa Sağer öğretmenimizin arkasındayız! 

Hiçbir eğitim emekçisini asılsız iddialara, uyduruk kumpaslara yem etmeyeceğiz! Ettirmeyeceğiz! 

 Sendikal örgütlenme hakkımızı baltalamanıza izin vermeyeceğiz.

Bu haksızlığa karşı topyekün bir hukuk savaşı verecek, her gelişmede kamuoyunu bilgilendirme görevimizi titizlikle yürüteceğiz!

Gericilere verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı gurur duyuyoruz ve rahatsızlık vermeye devam edeceğiz!


MERKEZ YÖNETİM KURULU