Bölücü terör örgütünün eylemleri Diyarbakır Lice’de bir öğretmenin kaçırılması ile yeni bir boyut kazandı. Ardından Elazığ’ın Arıcak İlçesi'nde 4 öğretmen kaçırılırken, dün yine Diyarbakır’ın Hazro ilçesinde 1, Lice ilçesinde ise 3 öğretmen silah zoruyla kaçırıldı.
Hız kazanarak devam eden bu eylemler, terörün boyut ve hedef değiştirerek tırmandığını; devletin ise öğretmenlerini korumak noktasında yeterince önlem alamadığını ortaya koymaktadır. Çünkü PKK artık okullara, lojmanlara kadar rahatlıkla girebilmektedir. Demokratik açılım adı altında, hükümet ile yapılan gizli pazarlıkların sonucunda ülkemizin bugün getirildiği noktada, sivil halka uygulanan bu eylemler “politik şiddet”e ve emperyalist güdümlü bir propagandaya dönüşmüştür. Terörle mücadelede uluslararası işbirliği söylemleri politik manevralardan ibaret olup, eyleme dönüştürülmesi anlamında herhangi bir iyi niyet ortaya konmamakta, iç işlere karışma aracı olarak kullanılmaktadır.
Böylesi bir ortamda eğitimin sürekliliğini sağlayacak fiziksel ve psikolojik koşulları yaratmak mümkün değildir. Terörün yaşandığı yerlerde öğretmenlerimiz korku ve tehdit altındadır.
Türkiye Cumhuriyeti’nin ulusal birlik ve bütünlüğüne yönelen bölücü terörü şiddetle kınıyor; hükümeti, kaçırılan öğretmenleri bir an önce bulmak için çalışmalarını hızlandırmaya, sivil halkın içinde bulunduğu korku ve tehdit ortamına son vermeye çağırıyoruz.
Veli DEMİR