Dış güdümlü cemaatler ittifakı kadrolarının, muhalifleri ezmek amacıyla “imal” ettikleri, insan hak ve onurunun ayaklar altına alındığı adli süreç yeni bir döneme girdi. Bu dönemde hukuk devleti tamiri olanaksız yaralar aldı.
Erzincan’da yasadışı tarikat faaliyetlerini soruşturan Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı, Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hukuk dışı tasarrufuyla gözaltına alındı. Yetki gasbı yoluyla ortaya çıkan ve Cumhuriyet tarihinde bir benzerine daha rastlanmamış olan olayda Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı’na terörist muamelesi yapıldı. Hem de Habur sınır kapısında PKK’li teröristleri törenle karşılatıp onların ayağına mahkemeyi, yargıçları, savcıları götürenler ve serbest bırakılmalarını sağlayanlar tarafından. Sonrasında yaşananlar malum.
AKP iktidarı tarafından “elde edilememiş” cumhuriyet kalelerinden olan yüksek yargının saldırıya hak ettiği yanıtı vermesi ve HSYK sorumluluğunun gereğini yerine getirerek sorumsuz tutumu ortaya koyanların yetkilerini ellerinden alması son derece yerinde ve sevindiricidir.
Çok sert, çok tartışmalı, meydan okumalarla dolu bir çatışma yaşıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nin varlık sebeplerine sahip çıkmaya çalışan kurumlar, ülkesine savaş açan uğursuz ittifaka karşı mücadele etmeye çalışıyor. Yürütme ile basının büyük bölümünü eline geçiren cemaatler ittifakı, yandaş-yağdanlık-soytarı hukukçuların da desteği ile Cumhuriyet kurumlarına belaltı saldırılar yapıyor.
Başta AKP olmak üzere laiklik ve demokrasi dışı eylemlerin odağı olan dinci unsurların, demokratik usullerle iktidarı ele geçirmiş olmalarının sancılarını yaşıyoruz.
Türkiye, ya "ağır, aksak, ama bir şekilde varolan sistemiyle rejimiyle demokrasisiyle gelişerek ve kendisini geliştirerek" yoluna devam edecek, ya da cemaatin ya da cemaatler ittifakının esiri olacak ve yok olacak.
Türkiye’nin aydınlık yarınları için yılmadan, usanmadan mücadele eden bir emek örgütü olarak, Laik demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nin kirli oyunu bozacağına en küçük kuşku duymuyoruz.
Eğitim-İş Sendikası olarak, yaşananları kaygıyla izliyor, bağımsız yargıyı sindirme girişimlerini şiddetle kınıyoruz.
Çağdaş Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı olan herkesi hukuk devletine, bağımsız yargıya sahip çıkmaya çağırıyoruz.
Genel Merkez Yönetim Kurulu