Konfederasyonumuz Birleşik Kamu-İş’le birlikte “İç Güvenlik Paketi”ni TBMM önünde protesto ettik, yasanın geri çekilmesini istedik.
Genel Başkanımız Veli Demir, Merkez Yönetim Kurulu Üyelerimiz ile Ankara 1 ve 2 No’lu Şubelerimizin katılımıyla TBMM Dikmen kapısı önünde gerçekleştirilen eylemde, “AKP’nin yasası diktatörlük yasası”, “AKP yasanı al başına çal”, “Polis devleti istemiyoruz” sloganları atıldı.
Konfederasyonumuz Birleşik Kamu-İş Genel Başkanı Hasan Kütük’ün burada yaptığı açıklama şöyle:
“Ülkemizi; 2002 yılından bugüne 13 yıldır yöneten AKP iktidarı seçimlere çok kısa bir süre kalmışken, demokrasimizi ve toplumsal yaşamı ciddi biçimde etkileyecek kamuoyunda ‘İç Güvenlik Paketi’ olarak da bilinen kanun tasarısını TBMM’ye getirmiş ve bu tasarı görüşülmektedir.
Toplumsal yaşamımız, demokrasimiz, örgütlenme özgürlüğümüz, sosyal hukuk devleti, yargı bağımsızlığı ve geleceğimiz açısından yaşamsal önem taşıyan bu tasarıya karşı kaygılarımızı bir kez daha TBMM’nin önünde kamuoyu ve halkımızla paylaşmak istiyoruz.
AKP iktidarının parlamentodaki sayısal çoğunluğuna, oluşturduğu yandaş örgütlerine ve medyasına güvenerek toplumsal muhalefeti ve uyarıları dikkate almadan çıkarmaya çalıştığı bu tasarının yasalaşması durumunda;
Bireyler yargı güvencesinden tamamen yoksun olarak korumasız hale gelecek, hak ve özgürlükler iktidarın, idarenin ve polisin insafına bırakılacak.
Demokratik ve meşru bir hak olan toplantı, yürüyüş ve gösteri terör eylemi sayılacak, bu eyleme katılanlarda terör örgütü üyesi ve terörist sayılabilecektir.
Yargı kararı olmadan polis istediği kişinin evini arayarak ve keyfi olarak 48 saat boyunca gözaltında tutabilecektir.
Mülki amirlere ve polise tanınan arama kararı verme, gözaltına alma ve soruşturma yapabilme yetkisiyle hâkim ve savcılar devre dışı bırakılacak, mülki amirler ve polis, hâkim- savcı konumuna gelebilecektir.
Mülki amirler ve polise tanınan silah kullanma da dâhil olağanüstü yetkilerle yaşama hakkı büyük bir tehdit altına girecek, polisin kullandığı basınçlı ve kimyasal katkılı boyalı su ile masum insanlar suçlu haline getirilebilecektir.
Sınırsız ve denetimsiz bir güç haline getirilecek olan polis siyasi iktidarın sopası ve gücü haline dönüştürülecektir.
Polis ile yurttaş karşı karşıya getirilerek sonuçları kestirilemeyecek toplumsal gerginliklerin, patlamaların ve kaygı verici gelişmelerin fitili ateşlenecektir.
AKP iktidarının kendi siyasi amaçları için getirdiği bu tasarı yasalaştığı takdirde bu yasa; yargının devre dışı bırakılarak yürütmeye teslim edildiği, yurttaşlarımızın hukuk güvencesinin ortadan kalktığı, faili meçhul cinayetlerin yerine faili belli cinayetlerin artacağı bir ‘sıkıyönetim yasası ve hiç güvenlik’ yasası olacaktır.
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak; hukukun genel ilkelerine; anayasaya ve evrensel hukuk değerlerine açıkça aykırı olan bu düzenlemeye karşı demokratik platformlarda sonuna kadar mücadele edeceğimizi ve direneceğimizi ilan ediyoruz.”