Güncel Sendika Haberleri

İNCEKARA'YI ÖĞRETMEN DÜŞMANI İLAN EDİYORUZ!..

TBMM Kayıp Çocukları Araştırma Komisyonu Başkanı AKP Milletvekili Halide İncekara, Çocuklara Yönelik Şiddetin Önlenmesi Ulusal Eylem Planı Hazırlık Toplantısı’nda öğretmenleri suçlayan açıklamalarda bulunmuştur.

Sendikaları hedef alarak, okullardaki şiddeti sendikalı öğretmenlerin üzerinden tanımlayan İncekara, öğretmen odalarında farklı sendikalara üye öğretmenlerin çaydanlıklarını bile ayırdıklarını ifade etmiş, bu öğretmenlerin sınıflara girdiklerinde öğrencilere şiddet uygulamalarının kaçınılmaz olacağı gibi bağnaz bir söylemde bulunmuştur.

Tüm öğretmenleri şiddet uygulayıcı konumuna indirgeyen bu yaklaşımın hedefi özellikle örgütlü öğretmenlere karşı güvensizlik yaratmak, sendikal mücadeleleri nedeniyle eğitimci kimliklerini sorgulanır hale getirmektir. Ayrımcılığı bizzat kendisi yapan iktidar, öğretmenleri sendikalı-sendikasız, sözleşmeli-kadrolu, uzman öğretmen-başöğretmen diye ayrıştırmakta, ideolojik açıdan sağlayamadığı bağımlılığı ekonomik yollardan yaratmaya çalışmaktadır.  Böyle bir anlayışı kabul etmemiz mümkün değildir. İktidara uzak sendikalara üye öğretmenleri sürgün eden, haklarında yığınla soruşturma açan bu zihniyeti, öncelikle kendi politikalarını sorgulamaya davet ediyoruz. 

    Öğretmenleri mağdur eden, birbirine düşürmeye ve kendi ideolojileri üzerinden baskılamaya çalışanlar, öncelikle sendikaların neye hizmet ettiğini öğrenmeliler. Bir sendika, üyelerini toplumsal ve siyasi baskılara karşı birleştiren, tek bir amaç etrafında toplayan yapılardır. Çocuğa şiddet uygulayanların değil, bu şiddete karşı direnenlerin biraraya geldiği oluşumlardır. Aynı şekilde sendikaların çocuğa şiddet uygulayan, onları istismar eden öğretmenlere karşı da sessiz kalmaları beklenemez. Ancak İncekara’nın istisnasız tüm öğretmenlere yönelik olarak yaptığı açıklamalarla çizdiği, eli cetvelli öğretmen portresi hiçbir şekilde gerçeği yansıtmamaktadır. Kaldı ki, üniversite gençliğine faşizan şiddet ve baskı uygulayanların, öğretmenleri orantısız güç kullanmakla suçlamaya hakları yoktur. 

İncekara’nın öğretmenlere yönelik suçlamalarla yapmaya giriştiği güç gösterisi, kendisinin öğretmenlere ve öğretmenlerin sorunlarına ilişkin cehaletini ortaya koymuş, birkaç kötü örnek üzerinden damgaladığı 700 bin öğretmenin kendisine tepki göstermesi karşısında neredeyse kendisini mağdur ilan etmiştir. Söylemlerine destek bulamadığı noktada da mağdur rolüne bürünerek, hem suçlu hem güçlü olmayı başarabilmiştir.

Eğitim-İş olarak, sendikaları ‘çocuk düşmanı ilan eden ’İncekara’yı, asıl biz ‘öğretmen düşmanı’ ilan ediyor ve şiddetle kınıyoruz.

Yüksel Adıbelli