Güncel Sendika Haberleri

09 Aralık, 2020

İNSAN HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİNİ SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ

Bugün 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü. İkinci Dünya Savaşı'nın insanlıkta açtığı derin yaraları kapatmak ve insanlığı daha ileri bir basamağa taşımak için 1948’de hazırlanan İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin, Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilişinin 72. yılı kutlanırken, Türkiye insan hak ve özgürlükleri konusunda ülke tarihinin en karanlık günlerini yaşamaktadır.

Türkiye, bildirgeyi kabul edilişinden bir yıl sonra imzalamasına rağmen, AKP iktidarının toplumu kutuplaştıran, özgürlükleri kısıtlayan, adalet ve demokrasinin işleyişini temellerinden sarsan politikaları nedeniyle bildirgede yer alan temel hak ve özgürlükler sadece metin üzerinde kalmıştır.

Bugün sahip olduğumuz en değerli hakkın, ifade özgürlüğünün elimizden alınmaya çalışıldığı, siyasi iktidara muhalif tüm kesimlerin susturulmak istendiği bir dönem yaşanmaktadır. Demokrasi, insan hakları yara almış ve yargı bağımsızlığı ve basın özgürlüğünden söz etmek giderek imkansız hale gelmiştir. Din ve vicdan özgürlüğü sorunu devam etmekte ve tam bir ayrımcılık örneği sergilenmektedir.

Devlet tarafından ücretsiz ve her yurttaşa eşit, adil biçimde verilmesi gereken eğitim ve sağlık gibi hizmetler, artık orta sınıf için bile lüks haline gelmiştir. Eğitimde yoksul halkın payına ise sermayenin ucuz işçi ihtiyacına servis edilmek, hükümet tarafından desteklenen tarikatların okul ve yurtlarına itilmek düşmüştür.

Daha yeni kurulmuş bir Cumhuriyet iken kadınlar için çağın ötesinde reformların yapıldığı ülkemizde ne yazık ki kadınların konumu, eğitimde, sağlıkta, iş yaşamında, sosyal hayatta hala olması gereken yerin gerisindedir. Siyasi iktidarın din ve ahlak adına sıkça kullandığı cinsiyetçi, sözde muhafazakâr söylemler ve baskıcı politikaları kadınlara ve çocuklara yönelik şiddeti arttırmıştır.

Tüm vatandaşları için insan olmanın onuruna yakışan yaşam standartları sağlamak ve onları haksızlıklara karşı korumak devletlerin temel görevlerindendir. Bu nedenle siyasi iktidarı, demokrasi, insan hakları, saydamlık, kadın-erkek eşitliği gibi ortak değerlerin güçlendirilmesi ve yaygınlaştırılmasına; ırkçılık, hoşgörüsüzlük, yabancı düşmanlığı ile her türlü etnik-dini ayrımcılık ve aşırılıkla mücadele edilmesine yönelik girişimlerde bulunmaya çağırıyoruz.

Tüm insanlık gibi ulusumuzun da her türlü, toplumsal, sınıfsal sömürüye maruz kaldığı bu dönemde, Eğitim-İş olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da insan hak ve özgürlükleri için mücadele etmeye devam edeceğiz.

 

MERKEZ YÖNETİM KURULU