Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, “memurluk tapulu mal gibi olmayacak” diyerek kamu çalışanlarına dönük “güvencesiz çalışma” ve “esneklik” saldırısının yolda olduğunun sinyalini verdi.
AKP iktidarı her fırsatta memurun iş güvencesine yönelik saldırılarda bulunmaktadır. Siyasal iktidarın istediği memurların hukuka değil kendisine bağlı olmasıdır. Bunu sağlamanın birinci koşulu devlet memurlarının iş güvencesini ortadan kaldırmaktır.
Hedefleri; kamu kurumlarının tamamının baştan aşağı yapılandırılması ve emperyalizmin ihtiyaçları doğrultusunda ticarileştirilerek özelleştirilmesidir.
AKP iktidarı döneminde yapılan yasal değişikliklerle özellikle kamu personelinin işten atılmasını kolaylaştıran, iş yükünü arttıran ve angaryayı görev haline dönüştüren uygulamalarla karşı karşıyayız.
Devlet memuru güvencesi kamuoyuna yansıtıldığı gibi teröre bulaşan ya da suç işleyenlerin cezalandırılmasına ilişkin değildir. Bu konuda mevzuat açıktır ve devlet memurluğundan çıkarmaya varan yaptırımlar düzenlenmiş ve uygulanmaktadır.
Devlet memurunun iş güvencesi, hukuka aykırı, keyfi uygulamalara ve çalışanların köleleştirilmesine karşı var olan bir güvencedir. 657 sayılı DMK’nın değiştirilmesi demek, Anayasanın 128. maddesindeki “Devletin asli ve sürekli işleri devlet memuru eliyle yapılır” tanımının da değiştirilmesi demektir. Bu durum memurların iş güvencesini, yargı haklarını elinden alan bir değişiklik olacaktır. Kamu çalışanlarının anayasal iş güvencesi sosyal devlet olmanın gereğidir. Mevcut siyasal iktidar ise her yönüyle sosyal devleti ortadan kaldırmak istemektedir.
Daha önce de defalarca uyardığımız gibi eğer 657 sayılı DMK’da değişiklik yapılırsa;
Eğitim-İş olarak; kamu çalışanlarının iş güvencesini ortadan kaldıracak, kamusal hizmetleri ticarileştirip, özelleştirecek, ulus devleti çökertecek ve sendikaların kapısına kilit vurulmasına neden olacak girişimlere karşı Hükümeti uyarıyoruz. Artık bıçak kemiğe dayanmıştır. Kamu çalışanlarının haklarına yönelik saldırılar karşısında tüm kamu çalışanlarını duyarlı olmaya, kamu sendikalarını da eylem birlikteliği içinde hareket etmeye çağırıyoruz.
MERKEZ YÖNETİM KURULU