Eğitim-İş olarak, gerek 652 sayılı KHK ve gerekse 4+4+4 12 Yıllık Kesintili Zorunlu Eğitim Yasası gündeme geldiğinde amaçlananları ve ortaya çıkacak sorunları paylaşmıştık. Siyasi iktidarın 4+4+4 yasasına bağlı olarak ulaşmayı planladığı ikinci aşamanın karma eğitime son vermek olduğunu defalarca söylemiştik.
Bugün haklılığımız ortaya çıkmaktadır. TBMM Başkanvekili Sadık Yakut, “Maalesef şimdiye kadar kız ve erkek öğrencilerin birlikte eğitim yaptırılmasını büyük bir yanlışlık olarak değerlendiriyorum. İnşallah bu yanlışlık önümüzdeki dönem içinde düzeltilecek” diyerek AKP’nin zihniyetini ortaya koymuştur. Siyasi iktidar gerek milli eğitim alanındaki gerici uygulamalarıyla gerekse toplumsal hayata yönelik müdahaleleriyle laik cumhuriyet kazanımlarının yok edildiği, kadının eve hapsedildiği bir ülke yaratmayı hedeflemektedir.
Ne yazık ki siyasal iktidar, bunları yaparken halkın dini duygularını suiistimal etmekte, asıl niyetini sahte bir dindarlık arkasında gizlemeye çalışmaktadır.
Karma eğitim ilkesi, eğitim ve öğretimde cinsiyet ayrımının kaldırılması, her iki cinsin de eğitim hakları ve imkânlarından birlikte ve eşit olarak yararlanmasıdır. Atatürk, kadınlarına gerekli eğitimi veremeyen bir toplumun ilerleyemeyeceği düşüncesinde idi. Bu yüzden “Bir toplumun yarısı topraklara zincirlerle bağlı kaldıkça, diğer kısmının göklere yükselmesinin imkansız olduğu” gerçeğini her vesileyle hatırlatmıştır. AKP iktidarı ise kadının evde anne olarak var olmasını istemektedir. Başbakan’ın “en az üç çocuk” söylemi ve bu yöndeki teşvikleri kadını eve hapsetmeye yönelik adımlardır. Milli Eğitim Bakanlığı’nın farklı kentlerde öğretmenlere yönelik eğitim seminerlerinde, uzmanlar kadının asıl yerinin evi, görevinin ise çocuklarını büyütmek olduğunu ifade edebilmektedir.
Akılcı ve bilimsel düşünen, geniş bir dünya görüşüne sahip, insan haklarına saygılı, kişiliği gelişmiş, topluma karşı sorumluluk duyan; yapıcı, yaratıcı ve üretken bireyler yetiştirmek; Türk Milli Eğitimi’nin temel amaçları arasında yer almaktadır. Ancak AKP iktidarının hedefi öğrencileri cemaatlerin ve tarikatların kucağına iterek çağdaş, bilimsel, akılcı, laik eğitim sistemini ortadan kaldırmaktır. Karma eğitime son verilmesi durumunda, Atatürk’ün liderliğinde kurulan cumhuriyetin en önemli kazanımlarından olan ve milli eğitimde birliği esas alan Tevhid-i Tedrisat ortadan kaldırılacak ve tekrar ikili eğitim sistemine dönülecektir.
Eğitim-İş, öğretim birliğine son vererek, medrese-mektep ikilemini günümüze taşımak, ülkemizi ortaçağ karanlığına teslim etmek isteyen siyasi iktidara karşı mücadelesinden asla vazgeçmeyecektir.
MERKEZ YÖNETİM KURULU