Güncel Sendika Haberleri

01 Temmuz, 2016

KATLİAMI LANETLİYORUZ! SİVAS’I UNUTMADIK UNUTTURMAYACAĞIZ!

2 Temmuz 1993’te Sivas’ta yaşanan ve tarihe “insanlık suçu” olarak geçen katliamın üzerinden  23 yıl geçti. Madımak Oteli’nde 33 aydın, sanatçı, yazar ve 2 otel çalışanı gencimiz yakılarak katledildi. 35 insanımızın yaşamına kıyan, ülkemizi faşizmin karanlık dehlizlerine çekmeye çalışan bu cumhuriyet karşıtı gerici eylemi bir kez daha şiddetle kınıyoruz.

Orada yakılan yalnızca masum insanlar değildi. Orada katledilmek istenen adaletti,  çağdaşlıktı, bağımsızlıktı ve özgürlüktü. Orada katledilmek istenen insanlıktı. 12 Eylül faşizminin öncesi Kahramanmaraş’ta ve Çorum’da faşist güruhlar eliyle oynanan ve din, mezhep, etnik kimlik farklılıklarını bir yana bırakarak emperyalizme karşı omuz omuza savaşarak çağdaşlaşmanın kapısını aralayan bu halkı yeniden bölme oyunu Sivas’ta da denendi.

Aradan geçen 23 yılda katliamın üzerindeki sis perdesi tam olarak kaldırılmamıştır. Katliamın sorumluları baştan savma bir şekilde yargılanmış, göz önünde olan bazı insanlar cezalandırılmış ancak katliamda yöneticilerin ve siyasi iradenin rolü sorgulanmamıştır. AKP iktidarı, bazı demokratik kitle örgütlerinin "insanlık suçunda zaman aşımı olmaz" talebiyle açtığı davada, “zamanaşımı kararı” verilmesini dönemin Başbakanı Erdoğan, “Milletimiz için, ülkemiz için hayırlı olsun” şeklinde değerlendirmiş ve açıkça taraf olmuştur. Bütün bunlar yetmezmiş gibi geçtiğimiz günlerde, zaman aşımı nedeniyle Anayasa Mahkemesi’ne taşınan Sivas Katliamı davasına bakacak AYM üyesinin sanıkların avukatı olduğu ortaya çıkmıştır.

Ellerini kollarını sallaya sallaya gezen katiller, AKP’nin güdümündeki devlet eliyle ödüllendirilmiş, Sivas davasında katliamcıları savunanlar milletvekili, bakan olmuşlardır. Unutulmamalıdır ki, insanlığa karşı işlenmiş suçlarda zamanaşımı olmaz.

Ülkemizde Sivas katliamını yaratan koşulların henüz ortadan kalkmaması, Sivas olaylarından gerekli dersin çıkarılamadığını göstermektedir. Türkiye’de hala inanç ve etnik ayrımcılık yapılarak halkımız kamplara bölünmeye çalışılmaktadır. Bugün Gezi eylemleri sırasında hayatını kaybeden yurttaşlarımızın katilini koruyanlar ile Sivas katliamını yaptıran ve katillerini koruyan zihniyet aynıdır.

Eğitim-İş olarak diyoruz ki: Cumhuriyetin kazanımları, Atatürk ilke ve devrimleri için tehdit oluşturan emperyalist güçler, gerici girişimler ve etnik ayrımcılıklar, Türk ulusunun duyarlılığı  sayesinde hiçbir zaman amaçlarına ulaşamayacaktır. Türk Ulusu, kendisine bırakılan emanete sonsuza kadar sahip çıkacak, bu güzel coğrafyada barış ve kardeşlik içinde yaşamaya devam edecektir. Mutlaka bunun koşullarını yaratacaktır.

Aydınlarımızı yakanların ağzından “Cumhuriyet Sivas'ta kuruldu, Sivas'ta Yıkacağız” sloganının çıkması bir tesadüf değildi. İşte bu nedenle Eğitim-İş olarak, Atatürk’e ve Cumhuriyet Devrimlerine saldıranlara inat, Atatürk’e ve Cumhuriyet Devrimlerine sahip çıkmanın inancı ve azmiyle, bu acı günü “Cumhuriyeti Sivas'ta Kurduk, Sonsuza Kadar Yaşatacağız” sloganıyla anıyoruz.

Sivas katliamında yaşamını yitiren aydınlarımızı, sanatçılarımızı unutmadık, unutturmayacağız.

            MERKEZ YÖNETİM KURULU