Güncel Sendika Haberleri

20 Aralık, 2012

KONFEDERASYONUMUZ 2013 BÜTÇESİNİ PROTESTO ETTİ

  Birleşik Kamu-İş, hükümetin 2013 bütçesini TBMM önünde protesto etti. 
        TBMM Dikmen kapısı önünde toplanan Birleşik Kamu-İş ve bağlı sendikalar, “Yoksulluk bütçesine hayır”, “Emekçi düşmanı hükümet istemiyoruz”, “Üreteniz, güçlüyüz, kazanacağız” “Zam, zulüm, işkence işte AKP” sloganları attı. Eyleme, Genel Başkanımız Veli Demir, Genel Mali Sekreterimiz Dilek Yurdugül, Genel Eğitim Sekreterimiz Mehmet Akıncı ve üyelerimiz de katıldı. 
        Basın açıklamasını Birleşik Kamu-İş Genel Başkanı İsmail Tutoğlu okudu. Açıklama şöyle:
        “Kasım ayının başından beri Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde 2013 bütçesi görüşülüyor. Nedir Bütçe? Ülkemize, halkımıza etkisi nedir. Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak başta kamu çalışanları olmak üzere, refah içinde, mutlu, huzurlu bir ülkede yaşama hayali dahi kuramayan tüm halk kesimlerini uyarmak istiyoruz.
        İşte bize bu güzel yaşamı hayal etmemizi bile yasaklayan şey bütçe denilen şeydir. 2013 Bütçesi AKP iktidarının 2013 yılında halkına nasıl bir yaşam sunacağının belgesidir.
        Her iktidar meydanlarda halkına bol vaatlerde bulunur. Sorunları hızla çözdüğüne inandırmaya çalışır. Bu sene yapamadık inşallah seneye der. Ama bir siyasal iktidarın doğruyu söyleyip söylemediğini ortaya koyduğu kendi belgelerinden anlayabiliriz.
        Bir hükümetin bütçesinin yapıldığı dönemle ilgili hedefleri, tahminleri vardır. 2013 yılı Merkezi Yönetim Bütçesinin bize neler vaat ettiğini, hangi hedefleri koyduğunu, hangi tahminleri yaptığını gerek TBMM’de görüşülen yasa tasarısından gerekse Maliye Bakanı ve Başbakanın sunumlarından anlayabiliyoruz.
        Bakın bu hükümet yetkilileri 10 yıllık iktidarları süresince kendi rakamlarıyla %14-15’ler düzeyinde olan işsizlik oranlarını %9-10’lara indirmekle övünüyorlar. Bu durum kesinlikle doğru değildir. AKP iktidarı 10 yıldır işbaşındadır. Bu 10 yıl içinde iş gücünde olan birçok yurttaşımız artık iş aramaktan vazgeçmiş, eğitiminin, mesleğinin gereği bir iş bulma umudunu yitiren birçok gencimiz çok düşük ücretlerle, kayıt dışı ekonomide çalışmak zorunda kalmış ya da başka mesleklere yönelmiştir. Bunun kanıtı olarak Hükümetin öğretmen olma hayaliyle Eğitim Fakültesi bitirdikten sonra polis olan gençlerimizin sayısını açıklaması yeterlidir.
2013 Bütçesinde büyüme oranı %4 öngörülmektedir. 2011 yılında büyüme %8 iken 2012 yılında %3, 2013 yılında da %4 olacaksa işsizlik sorunu nasıl çözülecektir. Sayın Başbakan her vesileyle gençlerin evlenmesi gerektiği, evlilerin üç çocuk yapması gerektiğini söylüyor. İşsiz insanlar nasıl evlenip çocuk yapacaklar, bizde kendisine bunu soruyoruz.
        Yine Sayın Maliye Bakanı’nın bütçe sunuş konuşmalarına bakılırsa 2013 yılında memura verilen zammın enflasyonun altında kalması durumunda aradaki fark maaşlara yansıtılacakmış! Böyle bir söylem bile hükümetin bütçeyle öngördüğü enflasyon tahminin tutmayacağını göstermektedir. Zaten hiçbir zaman da tutmamıştır. Şimdi hükümetin hakkını yemeyelim 10 yıllık iktidarları döneminde sadece bir kez tutmuştur enflasyon tahmini, o da büyük bir krizin yaşandığı, durgunluğun yaşandığı 2009 yılında.
        Şimdi biz buradan hükümete sesleniyoruz. Kamu çalışanına, emeklilere, tüm ücretlilere neden her seferinde tutturamadığınız enflasyon tahminine göre zam yapıyorsunuz. Bu kez daha fazlasını yapın söz veriyoruz enflasyon tahmininizi tutturursanız, bu kez biz hükümete aldığımız zammın bir kısmını geri iade edeceğiz.
        AKP, 10 yıllık iktidarı döneminde ekonominin sürekli büyüdüğünü söylemektedir. Eğer bu doğruysa emekçilerin ücretlerine neden sadece enflasyon oranında zam yapıyorsunuz. Büyümeden pay almak çalışanların ve emeklilerin hakkı değil midir? Siz ekonomiyi sadece kendi başınıza mı büyüttünüz. Bu ülkenin gerçek üreteni memuruyla, işçisiyle, esnafıyla, üreticisiyle emekçilerdir.  Bu kesimleri Bütçe yaparken neden düşünmüyorsunuz?
        Memuru, işçiyi, küçük esnafı, köylüyü velhasıl halkı düşünmeyen bir avuç rantiye ve küresel sermayenin yerli işbirlikçileri için bütçe yapan hükümet, bu bütçenin finansmanına gelince bu kesimleri unutmamıştır. Bütçede dolaylı vergilerin oranı o kadar yüksektir ki, gerçek anlamda bir ücretli aldığı maaşın en az %70-80’ini sosyal güvenlik kesintileri, gelir vergisi, damga vergisi yanı sıra KDV, ÖTV, gibi vergiler ve sayısını kimsenin bilmediği fonlara geri ödemektedir. Bugün holdingler birçok indirim, istisna ve aflarla kanunda öngörülen %20 oranındaki vergilerini bile ödemezken, ücretliler %20 ila %27 oranında her ay devlete gelir vergisi ödemektedirler.
        Bu bütçe halkın değil, ama halkın sırtından yapılan bir bütçedir.
Halkımız ve bütün kamu çalışanları da bilsin ki hükümet bu sene olduğu gibi gelecek sene de yüksek oranda bütçe açığı verecektir. Hükümet; bu bütçe açıklarını da elektriğe, suya, doğal gaza, petrol ürünlerine, ulaşım hizmetlerine yapacağı zamlarla karşılayacaktır. Bu bütçe halkı yoksullaştıracaktır. Onun içindir ki seçim zamanları oyunu alacağı kesimleri kandırmak için dağıtacağı odun, kömür, makarna parasını da bütçeye koymuştur.
        Yoksullukla, yolsuzlukla mücadele etmesi gereken bir iktidarın, bunu ancak işsizliği önlemek, kayıt dışılığı ortadan kaldırmak sosyal adaleti sağlamakla mümkün olacağını bilmesine rağmen, halkını yoksul bırakarak ve sonrada yoksullara ne kadar yardım yaptığıyla övünerek yapamayacağını halkımızın görmesini, işçi sınıfı örgütlerinin işbirlikçi AKP politikalarına karşı mücadeleye katılmasını bekliyoruz.
        TBMM’de bulunan siyasi parti temsilcilerini, halkını seven tüm milletvekillerini bu bütçeyi reddetmeye çağırıyoruz.”