Akla aykırı ekonomi politikalarıyla korkunç bir enflasyona ve derin bir yoksulluğa sürüklenen ülkemizde, işçi sınıfı nefes alamaz hale, patlama noktasına gelmiştir.
Bu patlamanın ilk sinyali ise kurye-kargo işçilerinin zincirleme direnişi olmuştur.
İnsanların evinden çıkmadığı, hemen her hizmeti evinden almaya çalıştığı pandeminin ilk ve orta dönemlerinde kârlarına kâr ekleyen firmaların, taşıma işlerini sırtlanan emekçilere reva gördüğü trajikomik zam oranları, büyük bir uyanışı tetiklemiştir.
Yıllardır enflasyonu düşük göstermeyi yegane amacı belleyen TÜİK’in verdiği enflasyon oranının yarısı kadar bile zam alamayan, güvencesiz çalıştırılan, paket başına kota koyulan, şirketlerin keyfi ücret kesintilerine maruz kalan, yakıt parasını yer yer cebinden veren taşıma işçileri “artık yeter” demiştir.
İşçilerin bu haklı isyanı bir kelebek etkisine dönüşmüş; Getir, Banabi, Trendyol, Sürat Kargo, Aras Kargo, Yemeksepeti gibi en yaygın kurye-kargo hizmeti veren şirketleri de sarmıştır.
Sosyal medyadan da büyük destek alan bu direnişlerin daha şimdiden birçoğunun emekçinin lehine sonuçlanması, devam eden direnişlere de umut olmuştur.
Kurye-kargo emekçilerinin direnişi, her hak arama talebine karşı “aman AKP’nin işine yarar” diye itiraz edenlere, direnilse de bir sonuç alınmayacağına yönelik umutsuzluğu yayanlara tokat gibi bir cevap niteliğindedir.
Kurtuluşun tek başına değil ancak hep beraber olabileceğine dair en güncel örnek olan bu direniş, toplumsal muhalefete de umut ve ilham kaynağı olmuştur.
Emekçinin hakkının, emeğin onurunun her zaman arkasında duran Eğitim-İş olarak biz de kurye-kargo direnişindeki emekçileri saygıyla selamlıyor, haklı mücadelelerinde yanlarında olduğumuzu belirtiyoruz.
DİRENE DİRENE KAZANACAĞIZ!
MERKEZ YÖNETİM KURULU