Güncel Sendika Haberleri

26 Ağustos, 2023

LABEP BİLEŞENLERİ OLARAK, EĞİTİME, ÇOCUKLARIMIZA VE GELECEĞİMİZE SAHİP ÇIKMA SORUMLULUĞUYLA, ÇEDES PROJESİNİ ESKİŞEHİR`DE PROTESTO ETTİK

LABEP bileşenleri olarak, eğitime, çocuklarımıza ve geleceğimize sahip çıkma sorumluluğuyla, ÇEDES projesini Eskişehir'de protesto ettik. 
Laik ve Bilimsel Eğitim Platformu (LABEP), Eskişehir Ulus Anıtı önünde, Genel Başkanımız Kadem Özbay, Genel Örgütlenme Sekreterimiz İlhan Yaşar, Genel Basın Yayın ve Uluslararası İlişkiler Sekreterimiz Emine Çalık, Şube Başkanlarımız ve üyelerimiz katıldı.
Din adamlarının “manevi danışman” olarak okullarda görevlendirilmesini içeren “Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum Projesi’ne” (ÇEDES) karşı yapılan açıklamaya; CHP Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt ve CHP Eskişehir İl Başkanı Recep Taşel de destek verdi.
Genel Başkanımız Kadem Özbay burada yaptığı konuşmada şunları söyledi: 

 

Eğitime, çocuklarımıza ve geleceğimize sahip çıkma sorumluluğuyla bugün burada bizlerle bir araya gelen siz değerli katılımcıları sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. 
Türkiye’de her alanda yaşadığımız gerileme ve çürümeye, Cumhuriyet dersi eksikliğinin, örgütlü kötülük ile örgütlü cahilliğin sebep olduğunu söylemek mümkün. 
Bugün biz de aydınlanmayı örgütlemek, geleceğimiz olan çocuklarımıza sahip çıkmak için Laik ve Bilimsel Eğitim Platformu olarak birlikte mücadele etme irademizi buradan bir kez daha ilan ediyoruz. 
Bugün ülkemizde cumhuriyet kurumlarının içinin boşaltıldığını, temel hak ve özgürlüklerin keyfi şekilde kullanılamaz hale getirildiğini, her bir çocuğumuzun laik, bilimsel ve demokratik eğitim hakkından eşit ve adil bir şekilde yararlanamadığını, gerici ve piyasacı kuşatmanın en çok eğitim alanında yaşandığını görüyoruz. 
Eğitimde yaşananları yalnızca eğitim bilimi ve pedagojik açıdan değerlendirmek de eksik olacaktır. Asıl sorun, düşünen, sorgulayan, eleştiren nesiller yetiştirmek yerine, itaatkar nesiller yetiştirmek için laik, bilimsel ve kamusal eğitimle derdi olanların Cumhuriyet karşıtı uygulamalarıdır. Gerici dernek ve vakıflarla, eğitim dışı çeşitli kurumlar ve Diyanet İşleri Başkanlığı’yla ardı ardına imzalanan protokollerle eğitim gerici bir kuşatmaya maruz bırakılmıştır. Bu gericileştirme hamlelerinin en başında gelenlerden biri de ÇEDES projesidir. ÇEDES projesi kapsamında, “manevi danışman” adı altında eğitim bilimi ve pedagojik yeterliliği olmayan imam, vaiz, din hizmetleri uzmanlarının, okul ve okul dışında çocuklarımızla bir araya getirilmek istenmektedir. Gündeme geldiği ilk günden itibaren, yargıya da taşıdığımız ÇEDES’in tehlikelerine ve hukuksuzluğuna dikkat çekiyoruz. 
ÇEDES protokolü hukuksuzdur: Anayasamıza, yasalara ve yönetmeliklere açıkça aykırıdır. Laik ve bilimsel eğitimle taban tabana zıttır. Bu protokolün “ambalajı” da usulsüzdür. “Gönüllülük” esasına dayandığı söylense de yasalara ve eğitim bilimine açıkça aykırı olan bu protokolün Milli Eğitim Bakanlığı tarafından imzalanmış olması, atama ve yer değiştirmeyle yetkili olduğu bir çok okul yöneticisi üzerinde baskı yaratacağı açıktır. 
ÇEDES protokolü tehlikelidir: Eğitim biliminden pedagojiden bihaber, çocuklarımıza nasıl yaklaşılacağını bilmeyen yetişkinleri okullara sokmak, özellikle soyut düşünce çağına girmemiş küçük çocuklar için “ölüm-yaşam, günah ve ceza” gibi soyut kavramlara maruz kalmak, travmatik etkileri beraberinde getirecektir. 
Protokolün içeriği muğlaktır. Kişiden kişiye değişebilecek nitelikte olması, yereldeki uygulamalarda görülecek farklılıklara ve skandallara zemin hazırlayacaktır. 
Bu tür protokollerden cesaretle, Eskişehir yerelinde de İl Müftülüğü ile İl Milli Eğitim Müdürlüğü arasında eğitimde işbirliği protokolü imzalanmıştır. Bu protokolü de yargıya taşımış bulunuyoruz. 
ÇEDES protokolü öğretmenlerin, eğitim emekçilerinin mesleki itibarına hakarettir. Öğretmenlik mesleği yasada da açıkça tarif edildiği üzere bir uzmanlık mesleğidir. Eğitim-öğretim eğitimcilerin işidir. Okulların “manevi danışmana” değil, öğretmene ihtiyacı vardır. Öğretmen ihtiyacı, eğitim bilimi açısından yeterliliği olmayan manevi danışmanlarla değil, atama bekleyen yüz binlerce öğretmenimizin atanmasıyla çözülür. 
ÇEDES protokolü mantıksızdır: Alanında uzman eğitimciler varken konuyla ilgisi olmayan kişileri ve yapıları eğitim sistemimize sokmak kamu kaynaklarını doğru kullanmamaktır. 
Açıkça israftır. Anayasa başta olmak üzere eğitimle ilgili yasa ve yönetmeliklerle aykırılıklar taşıyan, laik eğitim ile adı aynı cümle içinde dahi geçemeyecek olan bu protokol derhal iptal edilmelidir. 
Çocuklarımızın eğitim almak için geldikleri okullarda, böylesi laiklik karşıtı ve kendilerini manen ve fiziken güvencede hissetmeyecekleri hiçbir uygulamaya izin verilmemelidir!
Şimdi buradan bir kez daha; Okul yöneticilerine sesleniyoruz: Okullardaki eğitim faaliyetinin yasal çerçevede yürütülmesi sizlerin sorumluluk alanınızdır. 
Koltuğunuza değil, onun arkasında asılı olan Başöğretmen’in resmine bakın ve bu protokolleri reddedin.
Eğitim emekçilerine sesleniyoruz: Sevgili meslektaşlarımız; öğrencilerimiz bizlere Başöğretmen’in emanetidir. Onları, laiklik karşıtı uygulamalara terk etmeyiniz! Kimsenin sizin dersinizi bölme, gasp etme, sizin dersinizden öğrenci çıkarma hakkı yoktur. Bu tür girişimleri her şeyden önce öğrencileriniz, sonra mesleki itibarınız için reddediniz!
Velilerimize sesleniyoruz: Çocuklarınızın eğitim adı altında manen ve fiziken güvencede hissetmeyecekleri hiçbir uygulamayı kabul etmek zorunda değilsiniz. Onların geleceği için bu protokolü reddedin!
Başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün de söylediği gibi “Çocukları korumak, vatanı korumaktır” Bu bilinçle, eğitime, çocuklarımıza ve geleceğimize sahip çıkıyoruz, herkesi birlikte mücadele etmeye davet ediyoruz.

LABEP BİLEŞENLERİ: Ankara Barosu, Atatürkçü Düşünce Derneği, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Çağdaş Eğitim Vakfı, Eğitim-İş, Ege Kadın Buluşmaları Platformu, Hasanoğlan Atatürk Öğretmen Okulu Mezunları Derneği, İstanbul Barosu, İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği, İstanbul Öğretmen Okulu Mezunları Derneği, Kadın Araştırmaları Derneği, Kadın Ve Mücadele Derneği, Köy Enstitüleri Araştırma Ve Eğitimi Geliştirme Derneği, Memleket Sevdalıları Derneği, Öğretmen Okulları, Öğretmen Liseleri, Eğitimciler Birleşme Ve Dayanışma Derneği, Tüm Öğretim Elemanları Derneği, Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği, Türkiye Çağdaş Yaşamı Destekleme Vakfı, Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği, Veli-Der.