Dün Şırnak’ın İdil İlçesi’nde bölücü terör örgütünün elebaşı lehine gösteri yapan bir grup, öğretmenevi binasına molotof kokteyli ve taşlarla saldırdı. Bu saldırı sırasında binada, içlerinde çocukların da bulunduğu 50’ye yakın öğretmen büyük bir korku ve panik yaşadı. Bu saldırının bir benzeri 2009 yılının Aralık ayında da gerçekleştirilmiş, ilçe merkezinde okuyan 54 öğrenci ile 29 öğretmenin kaldığı İdil Öğretmenevi'ni abluka altına alınmıştı.
Demokratik özerklik açıklaması sonucunda ülkemizin belli bölgesinde fiili durumlar yaratarak amacına ulaşmak isteyen terör örgütü ve yandaşları, 1990’lı yıllarda gerçekleştirdikleri öğretmen cinayetlerine bir yenisini daha eklemek istemişlerdir. 2010-2011 öğretim yılında okullardaki eğitimi boykot kararı alan bölücü terör örgütüne yandaşlık yapanların bugün bu saldırıya seyirci kalmaları da doğal görünmektedir. Türkiye Cumhuriyeti devletinin bölgedeki tüm varlığını korku ve şiddet yaratarak yok etmek isteyen terör örgütünün büyümesinde, bugünkü siyasal iktidarın verdiği tavizler yatmaktadır.
Hiç kuşkusuz demokrasi, özgürlük ve insan hakları savunucularının bu saldırı karşısında ortaya koyacakları tepki, terör örgütünün cesaretini kıracaktır. Sözde demokrasi çığırtkanlığı yapan siyasi iktidar ise, gerçekten bu ülkenin bağımsız, özgür ve demokratik bir ülke olmasını istiyorsa terörü destekleyip besleyenlere karşı etkin ve kararlı bir tutum sergilemelidir.
Açılım adı altında yürütülen politikaların ülkemizin siyasal ve toplumsal yaşamını nasıl olumsuz etkilediği, terör örgütünü ve sempatizanlarını nasıl saldırganlaştırdığını görüyoruz. Her geçen gün yeni şehitler veriyor ve ülkemizin parçalanması üzerine oynanan oyunları acı içinde seyrediyoruz. Oysa Türk ulusu bütün bu yaşananları asla hak etmiyor.
Şırnak İdil’de öğretmenlerimizi ve sivil halkı hedef alan hain saldırıyı ve teröre destek verenleri şiddetle kınıyoruz. Saldırıya maruz kalan öğretmenlerimize ve yakınlarına geçmiş olsun diyoruz.
Veli DEMİR