Güncel Sendika Haberleri

07 Nisan, 2016

MEB’DEN SKANDAL MÜLAKAT SORULARI

Bilindiği üzere, 17 Nisan 2015 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’yle birlikte, aday öğretmenlikten asli öğretmenliğe geçiş için sınav şartı getirilmiştir.

Bu kapsamda, Milli Eğitim Bakanlığı’nın, geçen yılın şubat ayında atamasını yaptığı 14 bin öğretmen adayına yönelik ilk kez uygulamaya koyduğu "sözlü sınavlar" 81 ilde yapılmaktadır.

Eğitim-İş olarak, üniversite eğitiminin ardından KPSS engelini aşarak ataması yapılan, bir yıl fiili olarak çalışan aday öğretmenlerin tekrar yazılı ve sözlü sınava tabi tutulmasını kabul edilebilir bulmadığımızı, sözkonusu sınavların adalet ilkeleri ve liyakate dayalı ölçme-değerlendirme sistemi bakımından sorunlu olduğunu belirtmiştik. Ayrıca bu sistemin, AKP’nin kendi yandaşlarını kayıracağı, yandaş olmayanları da “adaylığını kaldırmam meslekten atarım” tehdidiyle boyun eğdireceği bir sistem olduğunu vurgulamış ve düzenlemenin iptal edilmesi için Danıştay’da dava açmıştık.

Bu kaygılarımızda ne kadar haklı olduğumuzu, Muş’un bir ilçesinde 24 Mart 2016 tarihinde bir aday öğretmenin sözlü sınavında yaşananlar ortaya koymuştur. İddialara göre, mülakatta branşı yabancı dil olan aday öğretmene, “Değerler eğitimini nasıl veriyorsun?”, “Batıyla ilgili neler öğretiyorsun”, “Bu öğrettiklerini dinimize bağlıyor musun?” şeklinde ilgisiz sorular yönetilmiştir. Aday öğretmenin “herkes istediğine inanır” yanıtını vermesi üzerine ise “Allah rızası için öğrettiğin konuları dine bağlamalısın” denilmiştir.  Yine mülakatta, “Daha önce hiç mevlit dinledin mi? Birlikte söyleyelim o zaman”, “Bismillahirrahmanirrahim’in İngilizcesi nedir?”, “Çocuklara hiç ilahi ögrettin mi ya da dini çizgi film izlettin mi?”,  “Şarap ve kilise kelimelerini nasıl öğretiyorsun”,  “Allah’ın varlığını bize kanıtla” gibi sorular da sorulmuştur.

Okul müdür ve müdür yardımcılarının görevlerine son vererek tamamen yandaş atama modeli var eden AKP hükümeti, bütün kurumları kendine biat eden idarecilerle doldurmuştur. Şimdi de güçlüklerle, bin bir zahmetle kazandıkları KPSS sınavı ile öğretmenliğe atanan öğretmenlerimizi, yandaş idarecilerin performans değerlendirmesine tabi tutmaktadır.

AKP iktidarı devam ettikçe, yandaşların kayırıldığı sistem de devam edecek, aday ve asil öğretmenler hiç ayrımsız mesleklerinden atılma ve kadro güvencelerini kaybetme riskini yaşayacaklardır. Yoksul halkın türlü fedakârlıklarıyla okutulan evlatları, AKP’nin kayırmacı ve adaletsiz sınav sistemi neticesinde mesleklerini kaybetme tehdidi yaşamaktadır.

Eğitim-İş olarak, aday öğretmenliğin kaldırılma sürecini tamamen yansız, objektif ve adaletli bir yönetmelikle yapılmasını, yandaşlığın değil yapılan işin niteliğinin esas alınmasını talep ediyoruz. Bu tür uygulamaların önlenmesi, doğacak olumsuzluklara meydan verilmemesi için Milli Eğitim Bakanlığı’nı uyarıyor, Muş Valiliği’ni göreve davet ediyoruz.

Eğitim-İş aday öğretmenlerimizin karşılaşacağı her mağduriyette örgütlü gücüyle yanlarında olacak ve hukuk içinde mücadelesini sürdürecektir.

       MERKEZ YÖNETİM KURULU