Güncel Sendika Haberleri

MEZUNİYET TÖRENİNDEKİ ŞERİAT UYGULAMASININ HESABI SORULMALIDIR

Laik bir Cumhuriyet’in milli eğitim sistemi ile AKP’nin düşlediği eğitim sistemi arasındaki büyük fark, kendisini bir kez daha, bu kez Kocaeli’nin Gebze ilçesinde göstermiştir.
Alaettin Kurt Anadolu Lisesinde okul yönetiminin düzenlediği mezuniyet törenindeki gerici uygulamalar şeriat devletlerindeki uygulamaları aratmamıştır.
Okul yönetiminin oluşturduğu ‘mezuniyet komisyonu’, önce velilere “milli ve manevi değerlerle çelişmeyecek şekilde, çocukların vücut hatlarını belli eden şort, tayt gibi kıyafetler ile diz üstü etek, kısa pantolon kolsuz gömlek ve tişört giymeyeceklerinin” garantisinin istendiği bir form imzalatmaya çalışmış, sonrasında da birçok kız öğrenciyi  kıyafetleri uygunsuz olduğu gerekçesiyle kendi okullarının kapısından sokmamıştır.
Veliler ile okul yönetimi arasında çıkan tartışma sonrasında jandarma olay yerine gelmiş ve büyük tartışmaların ardından çocukların törene katılması sağlanabilmiştir.
Görünen o ki; sayısız cinsel istismar vakalarıyla gündeme gelen dernek makyajlı tarikatlarla yapılan protokoller, ülkenin kurucusuna bile dil uzattığı halde koltuğundan edilmeyen yöneticiler, ne olduğunu bir tek AKP’nin bildiği “milli ve manevi değerlere” aykırı düşmezken, o “değerler” bir kız çocuğunun mutlu gününde rahat dans edebilmek için giydiği bir kıyafetle yerle yeksan olmaktadır. 
Bu rezaletin sosyal medyadan yapılan paylaşımlar ve duruma tepki gösteren Kocaeli 2 Nolu şubemizin mücadelesi sayesinde duyulması kısa sürmüş, ilerici kamuoyunda oluşan büyük tepkinin ardından Valilik, konuya ilişkin inceleme başlatıldığını duyurmuştur.
Ancak bu yetmez!
•⁠  ⁠Kız çocuklarının kolu göründüğünde ‘milli ve manevi değerlerin’ sarsılacağını düşünen,
•⁠  ⁠Bu çocukları en mutlu günlerinden birinde okul önünde ağlatıp, mezuniyetlerini güzel hatırlama haklarını ellerinden çalan,
•⁠  ⁠Kılık kıyafet yönetmeliklerinde bile bulunmayan şartları keyfi olarak çocuklara dayatıp görevini kötüye kullanan ve haddini aşan,
•⁠  ⁠Kadınların ve kız çocuklarının bedeni üzerinde söz hakkı  olduğunu sanan,
•⁠  ⁠Türkiye Cumhuriyeti’nin laik bir ülke olduğunu, Atatürk’ün dediği gibi bu ülkenin asla “şeyhler, dervişler, müritler ve mensuplar memleketi” haline getirilemeyeceğini kabul ve idrak edemeyen,
tüm sorumlular hakkında hem adli hem idari soruşturma başlatılmalı, şeffaf biçimde yürütülmesi gereken bu soruşturmaların sonuçları kamuoyuna bildirilmelidir.
Eğitim-İş olarak konunun takipçisi olacağımızı, o kız çocuklarının okul kapısında döktüğü gözyaşlarının hesabını soracağımızı ilan ediyoruz.

MERKEZ YÖNETİM KURULU