TBMM’de 22 Aralık gecesi görüşülen, ilaçta katılım paylarını düzenleyen yasaya son anda ekleme yapılarak, milletvekillerinin emeklilik maaşları 5 bin üç yüz TL`den 7 bin yedi yüz TL`ye çıkarıldı. Bu artış oranı yaklaşık yüzde yetmiş beşe denk gelmektedir. Yapılan değişiklikle, milletvekillerine şu haklar sağlanmıştır:
• Alt komisyondan oybirliği ile geçen yasa teklifi, genel kurulda hiçbir tartışma yaşanmaksızın iktidar partisinin tam katılımıyla kabul edilmiş; muhalefetten gelen cılız itirazlar oylamanın sonucunu değiştirmemiştir. Bu düzenleme ile emekli milletvekillerine, “cumhurbaşkanına bağlanacak yaşlılık aylığı”nın yüzde kırk ikisi oranında malullük, emeklilik veya yaşlılık aylığı bağlanmış oldu. Ancak bu oran 2020 yılı sonuna kadar 'yüzde 60' olarak uygulanacağı için, halen 5.300 (beş bin üç yüz) TL civarında emekli maaşı alan milletvekillerinin emekli maaşları 7. 700 (yedi bin yedi yüz) TL’ye yükselmiş oldu.
• Ayrıca yapılan değişikliklerle bir milletvekili, milletvekilliği bittikten sonra işsiz kalırsa 4 yıl boyunca sigorta primleri Meclis bütçesinden ödenecek; vekillikten sonra bir iş bulursa sigorta prim farkını da Meclis karşılayacak. 2008 yılında çıkarılan Sosyal Güvenlik Yasası sonrasında, hiç memurluk yapmadığı için milletvekili emeklisi olamayan Bağ-Kur ve SSK çalışanı milletvekillerinin sorunu da önergelerle çözüldü. Yapılan düzenleme ile memurluktan milletvekilliğine geçenler gibi hiç Emekli Sandığı ile bağlantısı olmayan milletvekilleri de yaş ve prim günlerini doldurmak şartıyla iki yıl milletvekilliği yaparak milletvekili emeklisi olabilecek.
• Milletvekillerimizin emekli maaşlarına zam yapılan bu yasada, aile hekimlerince yazılan reçeteler de dahil olmak üzere, reçetede yer alan üç kutu (üç kalem) ya da üç kutuya kadar ilaç için üç lira, sonraki ilave her bir kalem ya da kutu ilaç için 1 lira katılım payı uygulanması da kabul edildi. Böylelikle kendi maaşlarına yaptıkları zamları da emekli ve çalışanların sırtına yüklemiş oldular.
Yapılan düzenlemeleri vicdanla bağdaştırmak mümkün değildir. Bugün Türkiye’de asgari ücretlilere yüzde on, SSK ve BAĞKUR emeklilerine yüzde dört, Kamu Çalışanlarına yüzde üç artı üç gibi komik artışlar yapılırken, milletvekillerine adeta yüzde yüz zam yapılmasını kimse açıklayamaz.
Yapılan bu düzenlemelerle bizim vekillerimiz Avrupa’nın hiçbir gelişmiş ülkesinde olmayan hakları elde etmiş oldular. Halkın ortak çıkarları söz konusu olduğunda bir araya gelemeyen parti grupları, görüldüğü gibi kendi çıkarları konusunda kolayca birlik olmuş ve yaşanan bu ekonomik ortamda bütün vatandaşlarımızın büyük tepkisini çeken bu kararı almışlardır. Meclis bu tutumuyla bir geleneği de sürdürmüş; ilgisiz bir kanuna ek yapılarak başka bir konuda yeni düzenlemeler gerçekleştirilmiştir.
Anayasa değişikliği ile kamu çalışanlarına toplu sözleşme hakkı verilmesine rağmen, on altı aydır yasal düzenlemeleri yapmayan iktidar, milletvekili maaşlarıyla ilgili düzenlemeyi on dakikada yapmıştır. Bu da iktidarın kamu çalışanlarının hakları konusundaki samimiyetinin(!) göstergesidir.
Vicdanlarımızı sızlatan başka konu da, bu düzenlemenin, Fransız Parlamentosu’nda, Ermeni soykırımını inkar etmenin suç sayılacağını içeren bir yasanın görüşülmesi sırasında yapılmış olmasıdır. Türkiye için yaşamsal önemi olan bir konu gündemde iken milletvekillerinin yangından mal kaçırır gibi ilgisiz bir yasa değişikliğine ekleme yaparak kendi maaşlarını düzenlemeleri, ulusal konulardaki duyarlılıklarını da göstermektedir.
Eğitim-İş olarak; işçinin kıdem tazminatına, öğretmenin ek dersine göz diken; emeklilerin intibak yasasını çıkarmayan, eğitim çalışanlarını ücretli köle durumuna getirmek isteyen, toplu sözleşme yasasını 16 aydır çıkarmayan, ancak milletvekiline kıyak niteliğindeki emeklilik yasasını jet hızıyla Meclisten çıkartan bu hükümeti kınıyoruz. Bütün iyi niyetimizle Cumhurbaşkanını bu yasayı veto etmeye çağırıyoruz.
Veli DEMİR
Genel Başkan