Milli Eğitim Bakanlığı’nı tarikat ve cemaatlerin kol gezdiği bir alan haline getiren Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, her yaptığı açıklama ile kamuoyuna aslında nasıl bakanlık yaptığının ipuçlarını veriyor. Göreve geldiği günden itibaren piyasacı bir yaklaşım ile özel okulların patronları ile görüşmesi sonrasında; "Bu konuları özel okul temsilcileri ile görüşüyoruz. Öğretmen arkadaşlarımızın mağdur olmayacakları çözümler üretmeye çalışıyoruz. Görüşmeler sağladığımız temsilcilerimizden istediğimiz şey: Özel okullarda görev yapmakta olan öğretmenleri mağdur etmemeleri." demiş ama özel okul öğretmenlerine verilen “Taban Maaş” sözünü bile yerine getirememiştir.
Derslik sayısı ve öğretmen açığı konusunda gerekli çalışmaları yapmayan Bakan Tekin, özel okullarda ve kamuda görev yapan ücretli öğretmenleri açlık sınırı hatta asgari ücretin altında ücretler almasına sessiz kalmıştır.
Bakan Tekin son olarak Erzurum’da görev tanımını unutarak; “Sokakta gördüğünüz 80 kişiden 1 tanesi, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından maaşı ödenen öğretmen statüsünde. Dünyanın hiçbir tarafında bu kadar büyük bir öğretmen kitlesi, kamu tarafından fonlandırılmıyor" demiştir.
Bakanlığa bağlı devlet okullarındaki kamu emekçilerinin aldıkları ücret için Tekin’in “kamudan fonlandırılma” ifadelerini kullanması, eğitim emekçilerinin maaşlarında iyileştirmeler yapması gerekirken, aslında toplumda eğitimcilerin itibarını düşürmeye hizmet ettiğinin göstergesidir.
Bakan Tekin’e şunu hatırlatmak isteriz; öğretmenler kamuda verdikleri hizmetin karşılığı bu maaşları almaktadırlar. Eğer Bakan kamu kaynaklarından fonlananları görmek istiyorsa vakıf ve dernek maskesi takmış tarikat ve cemaatlerin proje adı altında okullarda yaptığı çalışmalara bakmalıdır.
Bu açıklamaları, Eğitim-İş olarak okulların kapandığı 14 Haziran’da Bakan Tekin’e tasdikname vermekte ne kadar haklı olduğumuzu ortaya koymaktadır. Buradan Milli Eğitim Bakanına seslenmek istiyoruz;
• Bakan olarak göreviniz, öğretmenleri toplumda itibarsızlaştırmak değil, tam tersine öğretmenlerin mesleki itibarını korumaktır.
• Bakan olarak göreviniz, MEB bünyesinde çalışan eğitim emekçilerinin insanca yaşayacağı ücretleri alması için çaba göstermektir.
• Bakan olarak göreviniz, piyasacı bir bakış açısı ile ideğil kamucu bir bakış açısı ile eğitimin ve eğitimcilerin sorunlarını çözmektir.
• Bakan olarak göreviniz, ülkedeki özel okul sayılarının artması değil, devlet okullarının derslik ve öğretmen açığını azaltmaktır.
MERKEZ YÖNETİM KURULU