Bu ülkenin evlatlarına hak edecek kadar çalışırlarsa her makama gelebileceğini müjdeleyerek kurulan eğitim sistemimiz, 21 yılda hak etmeden makam kapanların elinde niteliksel ve ahlaki açıdan erozyona uğramaktadır.
Eğitimde yönetici atamaları süreci yine gelmiş çatmıştır; ancak AKP’nin mucidi olduğu mülakat sistemi, Mayıs seçimlerinde “kaldıracağız” denmesine rağmen yine hakkaniyetin önünde büyük bir set olarak durmaktadır.
İktidar, kendi getirdiği ve 20 yıl boyunca kullandığı bu sistemi seçimlerde kaldırmayı vadetmiş ve bu vaadini de tutmayarak, demokrasi ve adaletin kendisi için nasıl amaç değil araç olduğunu bir kez daha göstermiştir.
Oysa Eğitim-İş olarak yıllardır altını çiziyoruz:
• Mülakat, bir torpil mekanizmasıdır.
• Mülakat, eğitimde gerici kadrolaşmanın, adam kayırmanın, aydın eğitim emekçisini yöneticilikten uzak tutmanın kumpasıdır.
• Mülakat, liyakat ve adalet düşmanıdır; emek hırsızlığıdır.
• Mülakat, çalışkanlık ve dürüstlüğü aşılamaya çalıştığımız öğrencilerimizin gözüne, önemli olanın çok çalışmak değil tanıdık bulmak olduğu gibi tehlikeli ve yanlış bir öğretiyi sokmaktır.
Eğitim sistemini içten içe çürüten bu ayıp artık son bulmalıdır! Kamuoyu önünde MEB’e ve iktidara sesleniyoruz:
Liyakat sizin lütfunuz değil, düzgün işleyen bir devlet mekanizmasının gereğidir. Demokrasi, adalet ve kamu emekçisinin hakları sizin seçimden seçime hatırlayıp sonra unutabileceğiniz kavramlar değildir! Unutturmayacağız!
O yüzden bir kez olsun sözünüzde durun ve yasalarımıza, mesleki kazanımlarımıza, eğitim sistemimizin değerlerine aykırı olan mülakat sistemini kaldırıp, 20 yıllık yanlışınızdan dönün!
Başöğretmen’in eğitim emekçileri olarak bu talebin takipçisiyiz, eğitimde adalet mücadelesinden asla vazgeçmeyeceğiz!
MERKEZ YÖNETİM KURULU